İngiliz hükümeti, bu yeni sistem uyarınca ülkeleri Covid risk faktörlerine bağlı olarak yeşil, turuncu ve kırmızı olmak üzere üç kategoriye ayıracak; kategoriler ise aşağıdaki kriterlere göre oluşturulacak:
– Ülke nüfusunun aşılanan yüzdesi
– Enfeksiyon oranı
– Endişe verici varyantların yaygınlığı
– Ülkede güvenilir bilimsel verilere erişim
Özel kurallar
Cumhuriyet gazetesinin Inews’ten aktardığı habere göre, kategoriler için geçerli kurallar şu şekilde olacak:
Yeşil liste: Evlerine dönen vatandaşlar, dönüşlerinin ikinci gününde veya öncesinde bir PCR testinin yanı sıra bir de kalkış öncesi testi yaptıracaklar, ancak geri dönüşlerinde (sonuçları pozitif olduğu sürece) karantina veya herhangi bir ek test yaptırmaları gerekmeyecek.
Turuncu liste: Evlerine dönen vatandaşların 10 günlük bir süre boyunca karantina altında kalması ve kalkış öncesi testi yaptırmalarının yanı sıra, ikinci ve sekizinci günde de bir PCR testi yaptırmaları gerekecek. İzolasyonu erken bitirebilmeleri için de beşinci günde ek bir test yapma seçeneği olacak.
Kırmızı liste: Bu ülkelerden evlerine dönen vatandaşlar bir karantina otelinde 10 gün konaklamak zorunda kalacak. Kalkış öncesi testlerin yanı sıra ikinci ve sekizinci günlerde yapılacak zorunlu PCR testleri de mevcut. Vatandaşlar aynı zamanda kırmızı liste ülkelerinde halihazırda yürürlükte olan kısıtlamalara da tabi olacaklar.
Türkiye hangi listede yer alacak?
İngiltere Ulaştırma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “hangi ülkenin hangi listede olacağını tahmin etmek için henüz çok erken” ifadeleri yer aldı.
Inews’e göre, şu an adeta Covid rekoru kıran Türkiye’de Çarşamba günü 61.000’den fazla yeni vaka bildirdi (Birleşik Krallık’ta bu rakam yaklaşık 2.400). Ayrıca kamuoyuna açıklanan verilerin güvenilirliğine dair de ciddi endişeler var.
”Türk turizmini olumsuz etkileyebilir”
Habere göre, nüfusun yaklaşık yüzde 15’inin tamamen aşılandığı Türkiye’nin “yeşil listede başlama olasılığı oldukça düşük; bunun yerine turuncu listede olabileceği düşünülüyor”. Bu da yaz aylarında İngiliz tatilcilerin tercihlerini kökten etkileyebilecek ve Türk turizmini olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak öne çıkıyor.