İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın, Başbakanlık Konutu’ndaki dairesinin tadilatıyla ilgili tartışma sürüyor. Uluslararası Ticaret Bakanı Liz Truss, Johnson’ın tadilat masraflarını kendi cebinden ödediğini söyledi.
BBC’ye konuşan Trusss, “Her şey kurallara uygun olarak, bildirildiği şekilde yapıldı” dedi.
Ancak Truss, Johnson’ın başta tadilat masrafları için iktidardaki Muhafazakar Parti’ye bağış yapan bir kişiden para alıp almadığıyla ilgili soruları yanıtlamadı.
İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisi, tadilat masraflarıyla ilgili olarak hala cevaplanması gereken sorular olduğunu vurguluyor.
BBC’ye konuşan İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Angela Rayner, Başbakan Johnson’ın Pazartesi günü Parlamento’da konuyla ilgili tüm soruları yanıtlaması ve hükümet üyelerin kimlerin bağış yaptığını gerektiğini açıklaması gerektiğini, halkın bunu görmeyi hak ettiğini söyledi.
‘200 bin sterline mal oldu’
İngiltere’de, Johnson’ın, nişanlısı Carrie Symonds ve oğlu Wilfred’le birlikte yaşadığı dairenin tadilatının 200 bin sterline (yaklaşık 2 milyon 325 bin Türk Lirası) mal olduğu yolunda haberler yayımlandı.
İngiltere’de kabine üyelerinin yılda iki kez kendilerine bağışta bulunanları bildirmesi gerekiyor.
Ancak bu konuda son açıklama Temmuz 2020’de yapılmıştı.
İngiltere Seçim Komisyonu, Muhafazakar Parti’yle bu konuda görüşmeleri sürdürdüğünü açıkladı ancak henüz herhangi bir soruşturma açmadı.
Başbakan Boris Johnson’ın eski başdanışmanı Dominic Cummings, Johnson’ın Muhafazakar Parti’ye bağışta bulunanlarla Başbakanlık Konutu’ndaki dairesinin yenilenmesi için “muhtemelen yasa daşı” gizli bir planı olduğunu iddia etmişti.
Dominic Cummings, Johnson ile iş insanı Sir James Dyson arasındaki mesajlaşmaları basına sızdırdığına ilişkin iddiaları ise yalanlamıştı.
Cummings Cuma günkü blog yazısında, söz konusu planın “etik dışı, aptalca ve yasa dışı” olacağını söylediği için Başbakan Johnson’ın kendisiyle bu konuyla ilgili konuşmama kararı aldığını öne sürmüştü.
Brexit kampanyasının stratejisini belirleyen Cummings, Kasım 2020’de koronavirüs kısıtlamalarının sürdüğü dönemde Londra’daki evinden 424 kilometre mesafedeki Durham’daki ailesini ziyaret ettiği gerekçesiyle eleştirilmiş ve istifa etmişti.