İngiltere’de mutasyonlu virüs tespit edilmesinin ardından Türkiye’ye girişler yasaklanınca yüzlerce Türk vatandaşı bu ülkede mahsur kaldı. 20 Aralık 2020’de turist olarak İngiltere’ye giden Kıray ailesi, uçuşların durdurulması üzerine yaşadıkları mağduriyeti anlattı. Yurda dönüş için devletin ilgili kurumlarına yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını belirten Hasan Kıray, “Hükümetimiz bizi kaderimize terk etti. Burada perişanız” dedi.
Emekli Polis Hasan Arslan Kıray, eşi Halisa hanım ve oğlu Can Kıray ile birlikte 20 Aralık 2020 günü İzmir’den İngiltere’ye gitti. Turist vizesi ile gittikleri İngiltere’de, Londra yakınındaki Hampshire Yateley kentinde bir yakınlarına misafir oldular.
3 Ocak 2021 tarihli uçak dönüş biletleri de hazırdı. Fakat tam da o günlerde mutasyonlu virüs tespit edilince, Sağlık Bakanlığı 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle İngiltere’den Türkiye’ye girişleri yasakladı. Uçak seferleri durduruldu. Böylece Kıray ailesi İngiltere’de mahsur kaldı.
Aradan geçen iki ay boyunca yurda dönüş için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilgili kurumlarına başvurularda bulunan Kıray ailesi bir sonuç alamadı. Hasan Kıray, “Hükümetimiz bizi kaderimize terk etti” dedi. Fiziksel sağlıklarının iyi fakat psikolojilerinin kötü durumda olduğunu belirten Hasan Kıray, yaşadıkları mağduriyeti SÖZCÜ’ye anlattı.
“DEVLET KURUMLARI TOPU BİRBİRİNE ATTI”
Yetkililere sesini duyurmak isteyen Hasan Kıray şöyle konuştu:
* Önce Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi CİMER’e dilekçe yazdım. CİMER dilekçemin Dışişleri Bakanlığı’na sevk edildiğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı’na yönlendirdi. Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne başvurmamızı istedi.
* Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, “Bizim yapabileceğimiz bir şey yok” dedi. CİMER konuyu Londra’daki büyükelçiliğimize ilettiğini de bildirdi. Büyükelçilik, “Uçuşlar açılmadı” dedi. Bizimle aynı mağduriyeti yaşayan yüzlerce mahsur vatandaşımız olduğunu belirtti.
* Her kurum topu birbirine attı. Dışişleri’nde telefona bakan görevliye, “Sayın bakanımız ile görüşmek istiyorum” dedim, “Öyle bir imkan yok” dedi. “Benim telefonumu Dışişleri Bakanı’na verin lütfen” dedim, reddedildi. Hükümetimiz bize gözünü, kulağını kapatmış durumda.
“YÜZLERCE TÜRK VATANDAŞI İNGİLTERE’DE MAHSUR KALDI”
* Devletimizin imajı zedelenmesin diye İngiltere makamlarına başvurmadık. Zaten onların yapabilecekleri bir şey yok. Sorun İngiltere’den kaynaklanmadığı için ne çalışma izni veriyor, ne maddi destek, ne de sağlık yardımı… Nitekim, bize kendi devletimizin sahip çıkması, ülkemize dönüşümüzü sağlaması lazım.
*Burada bizim gibi mahsur kalan yüzlerce vatandaşımız var. Geçenlerde sosyal medyada, böbrek hastası olduğunu belirten ve Suudi Arabistan’da mahsur kaldığını anlatan bir vatandaşımızın feryadını duydum. Demek ki sadece burada değil, dünyanın başka ülkelerindeki vatandaşlarımız da hükümetimiz tarafından unutulmuş. Bu, moralimizi daha da bozdu.
“FUTBOLCUNUN, SURİYELİ’NİN CANI CAN DA BİZİMKİ PATLICAN MI?”
* İki buçuk aydır buradayız. Paramız bitti. Emekli maaşımız, Türk Lirası’nın düşük değeri nedeni ile kısa sürede tükeniyor. Büyük sıkıntılar çekiyoruz.
* Yurda dönüş için burada PCR testi yaptırmamız gerekiyor. Bu test kişi başı 5 bin lira. Bunun için kredi çekeceğim. Ama test yaptırmamız yetmiyor, çünkü uçak yok. Memleketimize nasıl döneceğiz?
* Memleketimize dönebilmemiz için ünlü bir futbolcu olmamız mı gerekiyor? Bakınız, Fenerbahçe’ye transfer olan Mesut Özil, Türkiye’ye İngiltere’den geldi. Galatasaray’a transfer ettiği ve Corona testi pozitif çıkan Gedson Fernandes, 1 Şubat’ta İngiltere’den İstanbul’a ambulans uçakla getirildi.
* Ülkemize Suriyeli ve Afganlar elini kolunu sallayarak giriyor, devlet imkanları seferber ediliyor ama Türkler kendi vatanına gelemiyor. Onlarınki can da bizimki patlıcan mı? Hükümetin gözünde Türk vatandaşlarının hiç mi değeri yok? Ya da hükümet bize, “Orada mutasyonlu corona var, orada ölün” mü demek istiyor?
* Devletime ve milletime polis olarak 23 sene hizmet ettikten sonra emekli oldum. Adliyede uzlaştırıcı olarak çalışıyordum. Mahsur kaldığım süreçte bu işlerim de tamamen aksadı. Ülkemize ne zaman dönebileceğimiz hala belirsiz. Önümüzdeki yıllar borç ödemekle geçecek.
16 YAŞINDAKİ CAN KIRAY’IN OKUL HAYATI SEKTEYE UĞRADI
16 yaşındaki lise ikinci sınıf öğrencisi Can Kıray da büyük üzüntü içinde olduğunu söyledi. Evini, arkadaşlarını, memleketi İzmir’i çok özlediğini belirten Can Kıray, eğitiminin aksadığını anlattı.
İzmir’deki Sıdıka Rodop Anadolu Lisesi öğrencisi Can Kıray, “Derslere girebilmek için İngiltere yerel saati ile saat 05:00’te uyanmak ve 06:00’da bilgisayar başında olmak zorundayım. İnternet üzerinden bir süre derslere katılabildim. Ama bunun için VPN almamız ve ekstra ücret ödememiz gerekti. Burada her şey pahalı. Ailemizin geliri Türk Lirası, buranın para birimi pound. Bazen derslerime de katılamıyorum. Yakında yüz yüze sınavlar başlayacak. Maalesef ben sınavlara giremeyeceğim. Çok üzgünüm. Geleceğim için çok endişeliyim” diye konuştu.
Kaynak: Sözcü