İlk bakışta bu silikon bileklik, egzersiz yaparken nabzı gösteren saatlere benziyor.
Ama fiziksel değil duygusal sağlık için İngiltere’de geliştirilen Moodbeam adlı bu cihaz, yöneticilerin çalışanların ruh hallerini görebilmelerini sağlıyor.
Mobil uygulama ve web ara yüzüne bağlanan bu cihazda biri sarı diğeri mavi iki düğme bulunuyor.
Yöneticinize sarı düğmeye basarsanız mutlu, mavi düğmeye basarsanız da üzgün olduğunuz mesajınızı gönderiyorsunuz.
Sistem, koronavirüs salgınında evden çalışan personelin ruh sağlığını izlemek isteyen şirketlerin kullanımı için geliştirildi.
Yöneticiler, önlerindeki panelde internet üzerinden tüm hafta boyunca çalışanların ruh halini görebiliyor.
Pandemi depresyon ve anksiyeteyi artırdı
Sistemde ruh halini bildiren personelin kimliği görülebiliyor. Ama bu bilekliğin kullanıldığı işletmelerde çalışanlara bunu takma zorunluluğu getirilmiyor.
Moodbeam’in kurucularından Christina Colmer McHugh, sistemin bir boşluğu dolduracağını belirterek “İşletmeler, artık fiziksel olarak çalışanların ruh halini göremiyor. Ama bu sistemle bir yönetici, telefonunu kaldırmadan 500 kişiye birden ‘İyi misiniz?’ diye sorabiliyor” diyor.
McHugh, Moodbeam fikrini okulda sorunlar yaşayan kızıyla ilişkisinden esinlenerek geliştirdiğini belirterek, çocuğunun kendisine nasıl hissettiğini bildirecek bir yol bulmak istediğini anlatıyor.
Çocukların özellikle de ergenlik yaşındaki çocukların bir düğmeye basarak ebeveynlerine nasıl hissettiklerini söyleme fikrine karşı çıkacaklarını düşündüklerini belirten Christina Colmer McHugh, şöyle devam ediyor:
“Çalışanlar patronlarına nasıl hissettiklerini bu yolla söyleme fikrine nasıl bakar diye düşündük ve çoğunun buna olumlu baktığını gördük. Yaptığımız denemelerden sonra kimliklerin gizli kalması yerine açık olmasına karar verdik. Çünkü insanlar kimliklerinin belli olmasını istiyor” dedi.
İngiltere merkezli Brave Mind adlı yardım kuruluşu, Moodbeam’i kullanan iş yerlerinden biri.
Kurumun yöneticilerinden Paddy Burtt, “Ekip üyelerimizden biri rahatsız bir yerdeydi. Üzerindeki iş yükünü kaldırmakta zorlanıyordu ve düş kırıklığı içindeydi. Normalde bunu gelip bize söylemeyecek, bizim de bundan haberimiz olmayacaktı” dedi.