Ölüm saçan koronavirüsün İngiltere’de mutasyona uğraması bütün dünyada büyük panik yarattı. Mutasyona uğrayan koronavirüsün bulaştığı İngiliz TV kanalı Channel 4’ün düzenli spor yapan 44 yaşındaki haber müdürü Louisa Compton, hastalığın üçüncü gününde hayatının en korkunç baş ağrısı ile uyandığını anlattı.
İngiltere’de ortaya çıkan mutasyona uğramış koronavirüs ile ilgili incelemeler devam ederken, bu hastalıkla mücadele eden bir gazetecinin açıklamaları ve yaşadıkları uluslararası kamuoyunun gündemine oturdu. İngiltere’nin popüler televizyon kanallarından Channel 4’ün haber müdürü olan Louisa Compton, mutasyona uğramış koronavirüs ile ilgili yaşadıklarını anlattı.
Her hafta bisiklete binen ve yaklaşık 320 kilometre yol yapan 44 yaşındaki Compton iki hafta önce mutasyona uğramış koronavirüse yakalandığını söyledi. Hiç dışarı çıkmamasına ve sağlığına dikkat etmesine rağmen mutasyona uğramış koronavirüse yakalanan Compton ilk belirtilerin 10 Aralık’ta görüldüğünü söyledi.
Hastalığa hazırlıksız yakalandığını dile getiren Compton, “10 Aralık’ta yağmurlu bir günde bisiklete bindim ve eve döndüğümün ertesi günü belirtiler ortaya çıktı. Eve geldiğimde öksürüyordum, boğazım ağrıyordu ve burnum akıyordu. Bunlar normalde koronavirüs semptomu olmadığı için üşüttüm diye düşündüm. Fakat üçüncü günde hayatımdaki en korkunç baş ağrısı ile uyandım. Bütün gün yatakta yattım ve ışıkları kapadım. Başımın gerçekten patlayacağını düşünüyordum” dedi.
Doktorlar, sağlığına dikkat ettiği ve genç yaşı sayesinde bedeninin bu hastalıkla mücadele ettiğini söylerken Compton, “Semptomların beşinci gününde koronavirüs testinin sonucu geldi. Devletin koronavirüs yasakları kapsamında kabul edilenleri yaptım. Arkadaşlarımla açık havada buluştum, Mart ayından beri evden çalışıyorum. Beşinci günde ishal oldum, boğazım ağrıyordu, öksürüyordum, burnum akıyordu ve koku duygumu yitirmiştim” dedi.
Hastalığın altıncı gününde durumunun daha da kötüleştiğini dile getiren Compton, “Kasıklarımdan dizlerime ve dizlerimden de bileklerime korkunç ağrılar saplandı. Ağrılar o kadar kötüydü ki uyuyamadım bile. Bütün bir hafta böyle geçti ve tuvalete gitmek bile beni nefes nefese bırakıyordu. Nefessiz kalmak beni daha da panikletiyordu ve panikledikçe durumum çok daha kötü oluyordu. Uzun, derin ve sakin nefes almak bana çok yardımcı oldu” ifadesini kullandı.
10’uncu günde banyoda fenalaşarak bayıldığını ve ambulansın geldiğini söyleyen Compton, “Kısaca söylemek isterim ki bu hastalık çok şiddetli ve korkutucu ve ben bu hastalığı yine daha hafif geçirdiğimin de farkındayım” yorumunu yaptı.