İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi, koronavirüs salgınında restoranların kapanması ve sokakların boşalmasıyla, artık yiyeceklerden mahrum kalan sıçanların yazla birlikte daha büyük bir tehlike arz ettiğini yazdı.
Gazetenin konuyla ilgili haberinde “Karantina dönemi kemirgenler için de zor geçti. Yiyecek bulamayınca bizi evlerimize kadar takip ettiler. Bahçelerimizde yiyecek aramaya, yavrulamaya, atık su borularımızda, atılan eşyalarımızın arasında yaşamaya ve en kötüsü birbirlerini yemeye başladılar” dedi.
“Yamyam sıçanlar, kentsel yaşamın altüst olmasının en can sıkıcı sonuçlarından biri oldu” denen haberde, sıçanlarda sıra dışı ya da agresif bir davranış değişikliği görüldüğü ve hayvanların yavrularını yemeye başladığı ifade ediliyor.
Kent’teki Doğal Kaynaklar Enstitü’nden ekoloji profesörü Steve Belmain bunun sürpriz olmadığını ölümün eşiğine gelen memeliler arasında yamyamlığın yaygın olduğunu belirterek “Anneler, bir gün yeniden doğurma umuduyla yavrularını yiyorlar. Anne yeterince yiyecek bulamazsa yavrularına bakarken kendini öldürmez” diyor.
Savaş sonrası dönemin önde gelen kemirgen uzmanlarından Bill Lane-Petter, 1968’de yetersiz beslenen kemirgenlerin davranış değişikliği gösterdiğini gözlemlemiş ve “Bu anneleri ve diğer yetişkinleri leş yemeye, hatta yemek amacıyla yavrulara saldırmaya yöneltiyor’ demişti.
Lane-Patter, fareler arasında bıyık kemirmenin yaygın olduğuna dikkat çekerek bunun kulak ya da ayak parmağı kemirmeye buradan da yamyamlığa evrilebildiğini söylüyor.
İngiltere’de haşereyle mücadele şirketlerine talep arttı. Renrokil adlı şirket, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 80’lik bir artıştan söz ediyor.
Cleankill şirketinden Paul Bates, karantina döneminde daha fazla çöp üretildiğine dikkat çekerek çöp kutularının etrafındaki hayvan hareketliliğin de arttığını vurguladı.