Koronavirüs önlemlerinin uygulamaya konduğu döneme ilişkin veriler, İngiltere’nin başkentinde polisin, siyah ve diğer etnik azınlıklardan kişilere, oransızca gözaltı ve para cezası işlemi yaptığını ortaya koyunca, Londra Emniyet Müdürlüğü ayrımcılık suçlamalarına hedef oldu.
Londra’nın tamamından sorumlu Başkent Emniyet Müdürlüğü 27 Mart ile 14 Mayıs arasında 973 kişiye ceza yazmış. Bu cezaların kentin demografik yapısıyla orantılı olmadığı dikkat çekiyor.
Cezaların yüzde 46’sı, Londra nüfusunun yüzde 59’unu oluşturan beyazlara kesilmiş. Londra nüfusunun yüzde 12’sini oluşturan siyahlar cezaların yüzde 26’sını, nüfusun yüzde 18’ini oluşturan Asyalılar ise yüzde 23’ünü almışlar.
Guardian gazetesi için bu verilerin analizini yapan Londra Üniversitesi’nden kriminoloji uzmanı doktor Kristian Posch, oransızlığa dikkat çekiyor:
“Nüfusa oranları bakımından karşılaştırıldığında, beyazlara oranla, siyah etnik azınlığa mensup birine ceza kesilmesi ihtimalının 2,17 kat yani iki mislinden fazla olduğu görülüyor. Asyalı birine ceza kesilmesi ihtimalı ise beyaz bir kişiye göre yüzde 26 daha fazla olasılık. Karşılaştırmalar beyazların ceza alma ihtimalinin diğer gruplardan yüzde 23 daha az olduğunu gösteriyor” diyor.
Ayrıca Covid-19 salgını nedeniyle ilan edilen önlemlerin ihlali gerekçesiyle yapılan gözaltı işlemlerinin sayısında da oransızlık dikkat çekiyor.
Gözaltına alınanlar arasında beyazlar yüzde 38’i oluşturarak nüfusa oranlarının çok altında görünürken, nüfusu beyazlardan beş kat az olan siyahların gözaltılar içindeki payı yüzde 31.
Londra polis yetkilileri bu süreçte ceza yazmaktan genel olarak kaçındıklarını, daha çok insanları kurallara uymaya ikna etme yöntemini tercih ettiklerini söylüyorlar. Buna karşılık yine uygulanan ceza ve gözaltılardaki oransızlığın sebeplerinin ise göründüğünden daha karmaşık olduğunu kaydediyorlar.
“Toplam olarak daha fazla beyaz insana ceza kesildi ve diğer etnik gruplara kıyasla daha fazla beyaz gözaltına alındı. Fakat Londra’nın bütününde, nüfus bileşimi ile kıyaslandığında bu ceza ve gözaltılarda siyah ve etnik azınlıklara mensup kişilerin oranının daha yüksek olduğu görülüyor.
“Bunun sebepleri muhtemelen karmaşık ve bir dizi farklı faktörü yansıtıyor. Bunlar arasında polisin suç işleme oranının yüksek olduğu bölgelerde daha aktif bir kolluk faaliyeti yürütmesi ve Londra’daki farklı etnik grupların bölgelere ne şekilde yayıldığı ve genç nüfusun oranı bakımından farklılıklar da var.”
Polisin, durdurma ve arama yetkisini kullanırken, farklı etnik profillere eşit davranması talebi uzun zamandır gündemdeki bir konu.
Londra Emniyeti’nin eski üst düzey yetkililerinden Leroy Logan “Bu verilerin ırkçı bir ayrımcılığı sergiliyor olması ihtimalini yok sayamam. Londra polis teşkilatı hala kurumsal olarak ırkçıdır ve Covid konusunda verilen yetkilerin kullanılması da bundan bağımsız bir şey değil” diye konuştu.
Londra Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki siyah polislerin dernek başkanı Janet Hills ise “Bu durumun nasıl meşrulaştırılabileceğini düşünmekte zorlanıyorum. Bu veriler, hatıralardaki en büyük sosyal alt üst oluşlardan birini yaşadığımız bir dönemde, hep beraber yeni koşullara ayak uydurmaya çalışırken bile, siyahsanız, oransız hedef olmanın daima hayatınızın bir parçası olacağını gösteriyor” dedi.
Hills siyah toplumun, nüfusun daha yoğun olduğu bölgelerde yaşadığını bunun evde kalma önlemlerine uymayı çok daha zorlaştırdığını da anlatıyor ve “Bu tür kalabalık bölgelerde yaşayanlar, salgınla mücadele eden sağlık çalışanları bile olsalar, siyah oldukları için ve ‘suç oranı yüksek’ bölgelerde yaşadıkları için belli bir tiplemeye dahil sayılıyorlar” diyor.
Polis yetkilerinin ayrımcılık yapılmadan kullanılması için kampanya yürüten StopWatch adlı gruptan Katrina Ffrench “Sayılar ortada. Siyah ve Asyalı insanlar beyaz bireylere göre oransızca fazla ceza alıyor. Bu etnik oransızlığın üzerine gidilmeli ve polis memurları verdikleri kararların hesabını vermelidir” diye konuştu.