Arkeologlar İngiltere’deki bir parkın altında, büyük bir servetle gömülmüş Bronz Çağı kabile şefinin kalıntılarını ortaya çıkardı.
Mezarda, o çağın özel mezarlarına bırakılan adak olarak bir sığır (baş ve toynak) yerine, bu şefin mezarında buna benzer dört tane adak vardı.
Daha da şaşırtıcı olan şey, kabile şefinin kalıntılarının yakınında, oturmuş pozisyonda gömülü başka bir yaşlı adamın mezarının keşfedilmesiydi. Arkeolog Andy Hood, “Yaşlı adama adak olarak sadece bir sığır kafası ve toynakları gömülmüştü.” diyor.
Hood, “Gizemli olan şeylerden biri bu iki adam arasındaki ilişki neydi? İkisinin muhtemelen bir çeşit sosyal bağı vardı ancak neden birbirlerine bu kadar yakın gömüldükleri belli değil.” diyor.
Arkeologlar, İngiltere’nin güneybatısında Gloucestershire bölgesindeki kasabada bir paten parkı inşa edilmeden önce 2017 yılında mezarları buldular. Radyokarbon tarihleme yöntemi, iki adamın MÖ 2.200 yıllarında yaşadığını ortaya çıkardı.
Hood, Bronz çağ şefinin mezarında, dört farklı sığır kafatası ve toynakları olduğunu söylüyor. Bronz Çağı boyunca Avrupa’da baş ve toynak şeklindeki adaklar mezarlara konuluyordu ancak İngilterede bu kadar yaygın değildi. Hood, “Aslında, İngiltere’de önceki tüm mezarlarda tek bir sığır adağı bulunuyordu, bu yüzden Lechlade mezarı bu konuda benzersiz.” diyor.
Hood, “Zenginliği toprağa gömmek oldukça önemli bir servet yatırımı. Bu hayvanların cenaze töreninin bir parçası olarak katledilmiş olma ihtimali var.” diyor.
Mezarların yaşı ve tarzının yanı sıra şefin yakınında bulunan eserler, bu adamların çan benzeri seramik kaplardan yola çıkılarak adlandırılan Çan Biçimli Çömlek Kültürü‘ne (Beaker Kültürü) ait olduklarını düşündürüyor.
Son DNA çalışmalarına göre, bu kültüre ait insanlar MÖ 2400 civarında anakara Avrupa’dan gelmişti. Hood, “İngiltere’de ilk kez bakır ve bronz kullanan etkileyici bir grup vardı, bu yüzden gelişlerinin tarih öncesi dönem için oldukça önemli bir an olduğunu düşünüyoruz.” diyor.
Mezar hediyeleri
Hood, “Beaker Kültürü genellikle ölülerini, standart bir ‘paket’ ile gömüyordu. Bu paket içerisinde çan biçimli bir kap, bir bakır hançer, okçular tarafından kullanılan taş bir bilek koruyucusu, ateş yakma kiti, kehribar boncuklar ve bazen de adak olarak bir sığır başı ve toynağı yer alıyordu.” diyor.
Arkeologlar, kabile şefinin mezarında çan biçimli çömlek dışında bütün eşyaları buldu. Hood, “Eksik parça nedeniyle, bireyin bu toplumda saygın bir ‘uzman’ olduğunu düşünüyoruz. Çan biçimli çömleğe atfedilmiş sembolizme doğrudan ilişkili değildi.” diyor.
Buna rağmen, mezar eşyaları etkileyiciydi ve balina kemiği kulplu bakır bir hançer, taş bir bilek koruması, kehribar boncuk, ateş yakmak için bir çakmaktaşı ile pirit ve sığır adağı içeriyordu.
Kabile şefi, dairesel bir hendeğin merkezine gömülmüş ve defin edildikten sonra üstüne toprak yığılmıştı. Yanındaysa, öldüğünde yaklaşık 50 ila 60 yaşında olan yaşlı adamın kalıntıları merkezin dışında ama hala dairesel alanda yer alıyordu.
Diğer haber kuruluşları, bu yaşlı adamın yaşam sonrasında şefe yardım etmesi için kurban edilmiş bir şaman olabileceğini düşünüyor ancak bu iddiaları destekleyecek bir kanıt yok.
Hood, “Onun ‘şaman’ olduğu fikri bazı İngiliz gazeteleri tarafından öne sürüldü ancak kurban edildiğine dair bir kanıt yok.” diyor.
“Yine de, yaşlı adamın gömülmesi tuhaf. Alışılmadık bir şekilde ‘oturmuş’ pozisyonda gömülmüş. Bacakları mezar çukurunun tabanına, aşağı doğru uzanıyordu. İngiltere’nin Bronz Çağında olan bu olayla ilgili paralel başka bir yer bulamadık.”