İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) resmen ayrılması sonrasında İngiliz iş insanları, girişimlerini AB pazarında kurulmuş bir şirket gibi yönetebilmesine olanak sağlayan e-Residency (e-Oturum) programına yoğun bir şekilde ilgi gösteriyor. İşletmeler, 2014’te Estonya hükümeti tarafından başlatılan bu program ile AB pazarında legal bir şirket kurarak dünyanın neresinde olursa olsunlar, online iş kurma ve onu işletme serbestliğine sahip olabiliyor. İngiltere’nin AB’den ayrılacağını resmi olarak ilk kez açıkladığı 29 Mart 2017’den bu yana Estonya’nın e-Oturum programına katılan İngiliz vatandaşlarının sayısı üç kattan fazla arttı.
İngiltere’nin AB’den ayrılması üzerine ticaret konusundaki tartışmalar devam ederken, İngiltere’deki binlerce girişim de Avrupa Birliği (AB) pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajlarından nasıl yararlanmaya devam edeceğini tartışıyor. Küresel çapta bağımsız araştırmalar yapan Censuswide Araştırma şirketinin raporuna göre; İngiltere’deki küçük ve orta ölçekli girişimcilerin 3’te biri, İngiltere’nin AB pazarındaki üye ülkelerle daha önce olduğu gibi uzun vadeli ticari ilişkiler kuramayacağından ve işlerinin doğrudan etkileneceğinden endişe duyuyor. Bu durumu gören İngiltere’deki iş insanları ve girişimciler, AB üyesi ülkeler ve ortak pazarda daha önce sahip oldukları imtiyazlarla ticaret yapmanın çözüm yolunu Estonya hükümeti tarafından uygulamaya konan ‘e-Residency’ programında görüyor.
İngiltere’nin AB’den ayrılma fikrini ilk kez dile getirdiği Mart 2017’den bu yana Estonya’nın ‘e-Oturum’ programındaki İngiliz vatandaşların sayısının 3 kattan fazla artması da bu durumu doğruluyor.
Estonya hükümetinin açıkladığı verilere göre yaklaşık 3100 İngiliz vatandaşı, Estonya’dan dijital vatandaşlık (e-Residency) aldı ve program kapsamında Avrupa Birliği pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajlarından yararlanmaya başladı. AB pazarında legal bir şirket kurarak dünyanın herhangi bir yerinde online iş kurma ve onu işletme serbestliğini sağlayan e-Residency programı kapsamında kurulan şirketler, “adresten bağımsız güvenilir AB şirketi” statüsüne sahip oluyor. Böylece, dünyanın herhangi bir yerinden AB ortak pazarındaki şirketler gibi düşük maliyetle ve fazla formalite gerektirmeden ortak pazar imtiyazları ile ticari hayatını sürdürebiliyor.
Estonya Cumhuriyeti e-Oturum Programının Halkla İlişkiler Yöneticisi Katrin Vaga, AB üyesi ülkelerle AB ortak pazarının sağladığı imtiyazlar ile ticaret yapmak isteyen İngiliz girişimcilerin sayısının artmasını beklediklerini belirterek, “İngiltere’nin AB’den ayrılmasının kesinleşmesiyle birlikte önümüzdeki geçiş sürecinde e-Oturum başvuruların hızla artacağını öngörüyoruz. İngiliz girişimciler ve iş insanları AB ortak pazarındaki bir şirket gibi ticari işlerini sürdürmek, bu haklardan faydalanmak istiyor. AB üyesi olmayan Türkiye’de de durum aynı şekilde, Türk girişimciler yanı başındaki AB ülkeleriyle ticaret yaparken rekabette daha güçlü olmak istiyor. Dijitalleşmenin baş döndürücü bir hızla yaşandığı bu dönemde her iki ülkeden gelen başvurular hızlı şekilde artmaya devam ediyor” dedi.
AB ortak pazarında iş yapmak isteyen Türk girişimciler için fırsat
AB ortak pazarında iş yapmak isteyen ve diğer şirketlerle rekabet ederken geride kalmamak isteyen Türk girişimciler de bu programa önemli bir ilgi gösteriyor. e-Residency (e-Oturum) programı ile girişimciler, Türkiye’den çalışırken global bir AB şirketi kurabilmelerini sağlayan resmi dijital kimlik elde etme hakkını kazanıyor.
Gerekli şartları sağlayan Türkiye’deki işletmelerin, işlerini AB pazarının tümüne yayabilmesine ve üye ülkelerin arasındaki gibi ticaret yapabilmelerine imkân sağlayan e-Residency programı, Türkiye’den startup’ların Avrupa’ya açılmasına ve oradaki rakipleri rekabet etmesine önemli bir katkı sunuyor.
2500’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ‘e-Oturum’ aldığı program, dünya çapında 65 binin üzerinde kişiye ulaşırken, şimdiye kadar Türkiye’den e-Oturum (e-Residency) yoluyla kurulan şirketlerin sayısı ise 600’ü aştı. Rimuut, Reachpeople, Oktopeople, walks in Europe, Estonya’da e-oturum ile şirket kurmuş başarılı Türk start-up örnekleri arasında yer alıyor. Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor.
Estonya’da e-Residency’e sahip olan bir kişi, İnternet üzerinde bir Estonya şirketi kurabiliyor, belgeleri ve sözleşmeleri dijital olarak imzalayabiliyor. Şirketlerini dünyanın herhangi bir yerinden yönetebiliyor. Elektronik bankacılık ve uzaktan para transferi, çevrimiçi ödeme hizmetlerinden yararlanabiliyor.