KKTC’nin uzun süredir gerçekleşmesi için çaba harcadığı ‘direkt uçuşlar’ konusunda son derece kritik bir iddia ortaya atıldı. Kıbrıs Postası’nın üst düzey güvenilir bir kaynaktan elde ettiği bilgilere göre kurulduğu günden beri hiçbir şekilde direkt uçuşun yapılamadığı KKTC devleti, söz konusu engeli, adada bulunan Egemen İngiliz Üsleri’nin uygulamaya koyacağı yeni FIR hattı üzerinden aşacak.
Kıbrıs Postası’ndan Ulaş Barış’ın haberine göre KKTC’nin uzun süredir gerçekleşmesi için çaba harcadığı ‘direkt uçuşlar’ konusunda son derece kritik bir iddia ortaya atıldı.
Buna göre kurulduğu günden beri hiçbir şekilde direkt uçuşun yapılamadığı KKTC devleti, söz konusu engeli, adada bulunan Egemen İngiliz Üsleri’nin uygulamaya koyacağı yeni FIR hattı üzerinden aşacak.
Kıbrıs Postası’nın üst düzey güvenilir bir kaynaktan elde ettiği bilgilere göre, açılacak olan FIR hattı üzerinden uçacak olan uçaklar, tamamen İngiltere’nin Kıbrıs’taki egemen üslerinin kontrolünde olan bir hava sahasını kullanacağı için herhangi bir engelleme veya uluslararası yaptırım olmadan adaya iniş yapabilecekler. Kaynak, KKTC makamlarının söz konusu formülle ilgili İngiliz yetkililer ile bir takım temaslar yaptığını da kaydetti.
Kaynak, “söz konusu FIR hattı formülü, İngiliz üslerinin egemen statüsü ile ilgili bir konudur. Bu bağlamda, açılacak olan FIR üzerinden adaya gelecek olan uçakların, kuzeydeki herhangi bir limana inmesi söz konusu olabilecek. Bu konuda İngiliz üslerinden alınacak iniş onayı yeterli olacak. Burada, adanın kuzeyinde zaten ‘etkin kontrolü’ olmayan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin herhangi bir engelleme yapması söz konusu değildir. Zaten Kıbrıs Cumhuriyeti, üsler üzerinde hak ya da yetki sahibi de değildir. Dolayısıyla böylesi bir adımı engelleyemez” ifadelerini kullandı.
Aynı kaynak, KKTC’nin uluslararası hukuk teamülleri çerçevesinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘de facto’ parçası olarak değerlendirildiğini, bu adımın da, tanınmamışlık sebebiyle, KKTC’yi de-facto ile de-jure arasında bir noktaya taşıyacağını belirtti. Aynı durumun Çin’in hava sahasını kullanan Tayvan örneğine benzer olduğunu ifade eden kaynak, AB içerisinde de İsviçre ve Lüksemburg örneklerinin benzerlik gösterdiğini belirtti.
İngiltere’nin Brexit yapmasının ardından, konunun AB üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti ile İngiltere arasında bir ‘AB iç konusu’ olarak ele alınamayacağını da ifade eden kaynak, bu noktada çıkması muhtemel pürüzlerin başka platformlarda ele alınmasının mümkün olabileceğini dile getirdi.
Geçtiğimiz günlerde, İngiliz Muhafazakâr Parti Eski Başkanı ve milletvekili Iain Duncan Smith’in “direkt uçuşların gerçekleşmemesi yüzünden çok üzüntü duyuyorum” şeklindeki ifadelerini de hatırlatan kaynak, bu konuda İngiliz Parlamentosunda tasarılar sunulduğunu ve konunun İngiltere’de yaşayan yoğun Kıbrıslı Türk nüfusun evlerine ‘direkt’ olarak uçamaması noktasında bir ‘insan hakkı ihlali’ olarak değerlendirildiğini de sözlerine ekledi.