İngiltere basınının bugünkü manşetlerinde Başbakan Boris Johnson’ın Avrupa Birliği (AB) ile üyelikten çıkış (Brexit) için vardığı yeni anlaşma yer alıyor.
Gazeteler, Johnson’ın henüz anlaşmayı Parlamento’dan geçirecek çoğunluğa sahip olmadığını ve bunu sağlamak için önünde zorlu bir 24 saatin bulunduğunu yazıyor. Gazeteler ayrıca sayfalarında, yeni anlaşmanın ayrıntılarına ve daha önce eski Başbakan Theresa May döneminde hazırlanan ancak üç kez reddedilen anlaşmaya kıyasla farklarına geniş analizlerle yer veriyor.
İngiliz basını, Parlamento’da 10 sandalyesi bulunan ve azınlık hükümetine dışardan destek veren Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi’nin (DUP), mevcut haliyle anlaşmayı destekleyemeyeceği yönündeki açıklamasının Johnson’ı çok zor durumda bıraktığını belirtiyor ve buna rağmen Brüksel ile anlaşma yapmasını ise “kumar” olarak nitelendiriyor.
Milletvekillerinin nasıl oy kullanması gerektiği konusunda ise gazeteler arasında görüş ayrılıkları görülüyor. The Times ve Daily Telegraph, başyazılarında milletvekillerine anlaşmayı onaylama çağrısı yaparken, Financial Times (FT) ise Johnson’ın anlaşması ile AB’de kalma seçeneklerinin olduğu ikinci bir referanduma gidilmesi gerektiğini yazıyor.
FT: İkinci bir referanduma gidilmeli
Johnson’ın DUP’nin destek vermemesine rağmen anlaşmayı yapmasını “kumar” olarak nitelendiren gazetelerden FT, planının geleceğinin belirsiz olduğunu öne sürüyor..
Muhafazakar Parti liderliğinin yeterli sayıyı bulmakta zorlandığına dikkat çeken FT, Johnson’ın işinin oldukça zor olduğu yorumunu yapıyor.
FT, “Yaptığımız analize göre, Johnson’ın DUP’yi ya da birkaç İşçi Partisi milletvekilini veya bağımsız vekilleri anlaşmaya destek vermeye ikna edemezse, Avam Kamarası’nda çoğunluğa ulaşmakta zorlanacağı görülüyor. FT, anlaşmanın 318’e karşı 321 oyla reddedileceğini tahmin ediyor” diyor.
FT, yazdığı başyazı da bu oylamanın sonucunun İngiltere’nin ekonomisi ve güvenliğini on yıllar boyunca etkileyeceğini belirterek, kabul edilmesi halinde Johnson’ın anlaşmasının referanduma sunulması gerektiği çağrısı yaparak, şu değerlendirmeleri yapıyor:
“Düşünce kuruluşu The UK in a Changing Europe, Johnson’ın anlaşmasıyla gelecek olan ticari kayıp ve göç üzerindeki kısıtlamaların, önümüzdeki 10 yıl içerisinde İngitere’de kişi başı milli geliri AB’de kalınmasına kıyasla yüzde 2,3 azaltacağını tahmin ediyor. Bu oran, May’in anlaşmasında yüzde 1,9’du.
“‘Brexit yorgunluğu’, seçmenleri ve ticari işletmeleri, mevcut kaygıları bir kenara bırakıp, eldeki çıkış anlaşmasını kabul etmeyi çekici kılıyor. Bu, tehlikeli bir düşünce. Bir anlaşmaya varılması iş dünyası için kısa ve orta vadede çekici görünse de uzun vadeli görünümde zarar verici olabilir. Toplamda 1,1 milyon kişiyi istihdam eden beş önemli sektör havacılık, otomotiv, kimya, gıda ve içecek ve ilaç sektörlerinin temsilcileri, Jonhson’ın planının rekabetle ilgili ciddi kaygıları beraberinde getirdiğini söyledi.
“Eğer Johnson’ın çıkış anlaşmasına destek verenlerin sayısı parlamentoda çoğunluğa ulaşırsa, karşısında AB’de kalma seçeneğiyle birlikte tekrar halka götürülmesi yönünde güçlü bir kanı oluşuyor. Bu fikir, giderek daha çok siyasi destek alıyor ve aslında Johnson’ın da parlamentoda çoğunluğa ulaşmak için ikinci referandumu önermesi gerekebilir.
“2016 yılında seçmenlere, nihai sonucu belli olmayan ve düzmece tanıtımlarla satılan bir ayrılma seçeneği sunuldu. Seçmenler artık bu yolun bizi tam olarak nereye götürdüğünü biliyor ve bu yolu takip etmeyi hala isteyip istemediklerine karar verme fırsatını hak ediyorlar.”
Daily Telegraph: Bu altın fırsatı reddedenler seçmenin öfkesiyle karşılaşacak
Anlaşmaya destek veren gazetelerden Daily TelegraphBaşbakan Johnson’ın yarın parlamentoya “ya benim anlaşmam ya anlaşmasız Brexit” ültimatomu vereceğini yazıyor.
Gazete, Johnson’a karşı AB’de kalma yanlısı milletvekilleri ve Muhafazakar Parti içindeki mevcut durumdan memnun olmayan isimlerin, anlaşmaya destek vermek için ikinci bir referandumun düzenlenmesini şart koşacakları “bir plan hazırladıklarını” söylüyor:
“Bu grup, yarınki oylamada bir değişiklik önergesi verebilir ve anlaşmanın geçmesi halinde Brexit’in Johnson’ın anlaşması ile AB’de kalma seçeneklerinin sunulduğu referandum sonuçlanana kadar ertelenmesini isteyebilirler.”
Gazete, Johnson’ın anlaşmayı DUP’nin desteği olmadan geçireceği formüller üzerinde çalıştığını yazıyor.
Konuyla ilgili bir makale kaleme alan Sunday Telegraph gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Allister Heath, Johnson’ın bu anlaşmayla “tam bir devlet adamı” olduğunu kanıtladığını belirtiyor ve varılan anlaşmanın öncekine göre çok daha iyi olduğunu savunuyor.
Gazetenin yayımladığı tabloya göre, halihazırda anlaşmaya karşı çıkanların sayısı 309 ve AB’de kalmayı destekleyen parlamento içindeki azami sayısı da 333 olarak tahmin ediliyor. Gazete, Johnson’ın aradaki 24 milletvekilini ikna etmesi gerektiğini savunuyor.
Telegraph, ayrıca “Parlamento, bu fırsatı geri tepmemeli” başlıklı başyazısında milletvekillerine Johnson’ın planını destekleme çağrısı yapıyor:
“Artık Muhafazakar Parti’nin Johnson’ın etrafında birleşmesinin zamanı geldi. Artık milletvekillerinin gurur ve particiliği bir kenara bırakarak gerekli yerlerde ödünler vermesi ve son seçimlerde verdikleri Brexit sözünü tutmasının zamanı geldi.
“Johnson üzerine düşeni yaptı. İngiltere adına AB’den çıkış için makul bir yolun bulunması amacıyla müzakereler yaptı ve İngiltere’nin AB’nin yapıcı bir ortağı olduğu, dünyanın geri kalanıyla serbest ticaret yapabildiği ve Birliğinin bozulmadığı umut dolu bir gelecek düzeni ortaya koydu. Eğer milletvekilleri bu vizyona karşı çıkar ve anlaşmayı reddederlerse, Parlamento artık resmen halka karşı olduğunu ilan etmiş olacak. Eğer seçim yapılırsa, bu altın fırsatı engelleyenler seçmenin öfkesiyle karşı karşıya kalacak.”
The Times: Dört yıllık bu dramaya artık son verilmeli
The Times gazetesi, Brüksel’den anlaşmayı koparıp gelen Johnson’ın önümüzdeki 24 saati anlaşmaya destek bulmak için zamana karşı yarışarak geçireceğini yazıyor.
Gazete, Parlamento’nun 1982’deki Falkland Adaları Savaşı’ndan bu yana ilk kez haftasonu toplanacağını belirterek, bu oturumun tarihi olacağı yorumunu yapıyor.
Gazete, ikinci bir referanduma gidilmesini düşünenlerin bununla ilgili değişikliği sunmaktan vazgeçmeye başladıkları yönünde işaretler geldiğini belirterek, kendi tahminlerine göre, şu anda anlaşmaya kesinlikle onay vereceklerin sayısının 283, karşı çıkacakların sayısının 299 ve kararsızların da 57 kişi olduğunu ifade ediyor.
The Times gazetesi de başyazısında milletvekillerine anlaşmayı kabul etmeleri çağrısı yapıyor:
“Boris Johnson, Brexit anlaşmasını yaparak kendisini eleştirenleri haksız çıkardı. Parlamento, yarın anlaşmayı onaylayarak artık bu dört yıllık dramaya bir son vermeli.
“Parlamentodaki aritmetiği değiştirecek olan şey ne koşul altında olursa olsun yeni bir uzatıma onay vermeyecekleri yönünde AB liderlerinden gelecek olan bir mesaj. Bu, parlamentoyu bu anlaşmayı kabul etmek ve anlaşmasız Brexit arasında tercih yapmaya zorlar. Ancak AB Konseyi bu açıklamayı yapmasa bile, AB liderleri halihazırda yeni bir uzatımın garanti olmadığının ve ancak gerçekleşmesi artık çok zor görünen yeni bir referanduma gidilmesi hariç, uzatıma sıcak bakmadıklarının sinyallerini verdi. Aklıbaşında hiçbir milletvekili bu riski göze almamalı.”
Guardian: İkinci referandum isteyenler bu fikirden uzaklaşıyor
Guardian gazetesi Johnson’ın Avam Kamarası’nda yapılacak oturumda, tartışmaları “ya bu anlaşma kabul edin ya da anlaşmasız Brexit olur” eksenine oturtmak istediğini belirtiyor.
Gazete, “DUP’un sabah erken saatlerde hükümetin duruşunu destekleyemeyeceği yönündeki açıklamasından sonra bile bu anlaşmayı yapmayı kabul eden Johnson için parlamento aritmetiği pek iç açıcı görünmüyor.
“DUP’un 10 oyu olmayınca Johnson’ın da İşçi Partisi’nin bazı üyelerinin ve Muhafazakar Parti’den ihraç ettiği 21 milletvekillinin desteğini alması gerekiyor.”
Gazete, AB’de kalınmasını savunan milletvekillerinin ikinci bir referanduma gidilmesiyle ilgili önerge verme fikrinden uzaklaşmaya başladıklarını da yazdı.
Guardian’a göre, Johnson’ın parlamentoya getirdiği anlaşmaya ikinci bir referandum şartı eklenmesini isteyenler, İşçi Partisi’nin net bir dille destek vermemesi nedeniyle bu değişikliğin yeterli desteği bulamayacağını düşünüyor.
Guardian, şu ana kadar 304 milletvekilinin anlaşmaya ret oyu vermesinin beklendiğini, kabul oyu vereceği tahmin edilenlerin sayısının ise 259 olduğunu belirtti. Bu durumda, 72 milletvekilinin tutumunun belirleyici olması bekleniyor. Anlaşmanın geçmesi için en az 320 oy alması gerekiyor.
i gazetesi: Johnson büyük bir kumar oynuyor
i gazetesinin Politika Editörü Nigel Morris de, DUP’un itirazın rağmen AB ile anlaşmayı yaparak “büyük bir kumar oynadığını” belirtiyor.
Morris, Johnson’ın kendi partisi içindeki Brexit destekçileri ile Brexit’in tamamlanmasının ardından çevre ve işçi haklarıyla ilgili iyileştirici düzenleme garantisi vererek bazı İşçi Partisi üyelerini ikna etmeye çalışacağını ifade ediyor.
Gazete, 31 Ekim’e kadar anlaşma olmaması halinde hükümetin AB’den üç aylık bir uzatma talep etmesini zorunlu kılan yasal düzenlemeye Muhafazakar Parti kararının aksine destek verdiği için partiden ihraç edilen 21 milletvekillinin Johnson’ın anlaşmasına destek vermesinin beklendiğini yazıyor.
i’nin yayınladığı tabloya göre, anlaşmaya destek vereceği tahmin edilenlerin sayısı 320, karşı çıkması beklenenlerin ise 315.
Kaynak: BBC Türkçe