İngiltere’de iktidardaki Muhafazakar Parti’nin (Tory) liderlik yarışını önde götüren eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Müslüman kadınları hedef alan açıklamalarından üzüntü duyduğunu söyledi.
İngiltere’de gözlerin çevrildiği başbakanlık ve Tory liderliği yarışının ‘favori’ ismi Boris Johnson ilk defa katıldığı tartışma programında diğer dört adayla kozlarını paylaştı. Programda, Johnson’a çarşaflı kadınları posta kutusuna benzettiği ifadeleri dahil bazı açıklamaları hatırlatıldı.
Bunun üzerine Johnson, gazetecilik yaptığı son 20-30 sene içinde yazdığı makalelerden alınan ifadelerinin büyütüldüğünü savunarak, “Elbette ki sözlerimin neden olduğu incitmelerden dolayı üzgünüm” dedi.
İSLAM KARŞITI OLMADIĞINI GÖSTERMEK İÇİN ‘DEDE KARTINI’ OYNADI
Boris Johnson, İslam karşıtı olmadığını göstermek için büyük dedesinin Türk ve Müslüman olduğunu hatırlattı.
Johnson, “Hayatından endişe eden Müslüman büyük dedem 1912 yılında bu ülkeye geldi, böyle yaptı çünkü bu ülkenin cömert, açık ve dünyanın dört bir yanından gelen insanları hoş karşılayacak bir umut kapısı olduğunu biliyordu. Eğer başbakan olursam ülkemin böyle hareket etmesini garanti edeceğim” dedi.
Johnson ayrıca dedesi için “Eğer kendisi bugün benim bu ülkenin başbakanı olacağımı görseydi bundan çok gurur duyardı” ifadesini kullandı.
Boris Johnson, öldürülen Osmanlı İmparatorluğu’nun son Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) Ali Kemal’in torunu Stanley Johnson’ın oğlu.
İLK SIRADA YER ALIYOR
İktidardaki Muhafazakar Parti’nin liderliği için yarışan Johnson, partinin Avam Kamarası grubunda yapılan ikinci tur oylamada 126 oyla bir kez daha ilk sırayı aldı.
İki aday kalana kadar devam edecek turların ardından partinin yaklaşık 125 bin üyesi, posta yoluyla bu iki isim arasından yeni lideri seçecek. Liderliği kazanan isim aynı zamanda ülkenin yeni başbakanı da olacak.
Başbakan Theresa May, AB ile vardığı Brexit anlaşmasının parlamentoda üç kez reddedilmesinin ardından parti içi muhalefetin baskısına dayanmayarak liderlikten istifa etmiş, yeni lider seçilince de başbakanlık görevini devredeceğini açıklamıştı.
İngiltere’nin 2016’da yapılan referandumla aldığı AB’den ayrılma kararını 29 Mart’ta hayata geçirmesi öngörülüyordu ancak parlamentonun Brexit anlaşmasını peş peşe yapılan oylamalarla reddetmesinin ardından Brexit 31 Ekim’e ertelenmişti.