May, daha önce parlamentoda üç kez reddedilen AB’den Çıkış Anlaşması Tasarısı’nda değişiklikler yaparak yeniden milletvekillerinin onayına sunacağını açıklamıştı. Hükümet, Haziran başına kadar yeni anlaşmanın paylaşılmayacağını ya da parlamento gündemine getirilmeyeceğini açıkladı.
May, Avam Kamarası’nda yaptığı açıklamada, yeni anlaşmanın Cuma günü yayımlanacağını, böylece milletvekillerinin “detaylarını çalışmak için mümkün olan en fazla zamana sahip olacaklarını” söylemişti. Guardian gazetesinin siyaset editörlerinden Rowena Mason, Başbakan’ın bu süreçte yeni anlaşmayı bakanlarla görüşerek, “istifasını yavaşlatmaya çalıştığı” yorumunu yaptı.
Mason, May’in Cuma günü istifasına ilişkin takvimi açıklayabileceğine dair yoğun spekülasyonlar olduğunu da yazdı. Avam Kamarası’nın gündemini belirlemeden sorumlu kabine üyesi Andrea Leadsom’ın Perşembe günü yeni anlaşmanın ne zaman parlamentoya getirileceğini açıklaması bekleniyordu.
Ancak Leadsom bunun yerine Çarşamba günü istifasını açıkladı. Twitter hesabından yazılı bir açıklama yayımlayan Leadsom, istifa gerekçelerini dört madde halinde sıraladı.
May’in Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı ve parlamentoya sunmaya hazırlandığı anlaşmayla ‘tamamen bağımsız bir Birleşik Krallık’ olamayacaklarını savunan Leadsom, ikinci bir Brexit referandumunun da ‘tehlikeli bir şekilde bölücü’ olacağı yorumunu yaptı. Başbakan, bu oylamada da teklif reddedilirse ‘yeni bir referandum düzenlenebilmesi için de oylama yapılacağını’ ifade etmişti.
‘Başbakan kendi bekasını ulusal çıkarların önüne koydu’
Parti disiplinininden sorumlu milletvekili Mark Spencer, hükümetin yeni anlaşmayı Haziran’ın ilk haftası yayımlamayı planladığını açıkladı.
Spence, yeni anlaşmayı milletvekilleriyle 7 Haziran’da paylaşmayı umduklarını kaydetti. Ana muhalefetin Avam Kamarası’ndan sorumlu milletvekili Valerie Vaz, “Başbakan bir kez daha kendi siyasi bekasını ulusal çıkarların önüne koymuştur” dedi.
Vaz, “Başbakan’ın Brexit’e yaklaşımında çoğunluğu sağlayamadığı aşikâr ve bu siyasi gerçeği kabul etmede başarısızlığa uğradı” ifadesini kullandı. May’in anlaşmada yaptığı değişiklikler, işçi hakları, çevre koruma politikaları, İrlanda için tartışmalı ‘backstop’ uygulaması ve gümrüklerde Brexit’e kuşkuyla bakanlara ‘tavizler’ içeriyor.
Ancak May yeni tasarısı ve referandum konusunda, kendi kabinesi ve parlamentodaki Muhafazakâr Parti grubunun tamamının desteğini alabilmiş değil. Kabine içinde ‘anlaşmada yeni düzenlemelere’, parlamentoda ise ikinci referanduma karşı çıkan bakan ve milletvekilleri var.
