May, lideri olduğu Muhafazakar Parti’nin milletvekillerine AB ile vardığı Brexit anlaşmasına destek çıkmaları koşuluyla verdiği sözü tutarsa, müzakerelerin bir sonraki aşamasına kalmadan görevi bırakacak.
Peki May’in boşaltacağı koltuk için kimler yarışacak?
İngiliz Guardian gazetesi, olası isimleri derledi:
İngiltere’nin eski dışişleri bakanı Johnson bir süredir kırılgan bir oyun oynuyor.
May’in AB ile vardığı anlaşmayı parlamentodan bir türlü geçirememesi Johnson’a anlaşmaya karşı bir muhalefet dalgası yaratma imkanı verdi.
Johnson, elinde bıçakla May’i sırtından vurmak için hazır beklediği görüntüsü vermekten ise kaçındı.
Geçtiğimiz hafta May istifa ederse anlaşmayı desteklemeye karar verebileceğini açıkladığında ise, başbakanı uçurumun kenarına sürüklemiş oldu. Johnson ve May geçtiğimiz hafta içinde 3 defa gizlice buluşmuştu. Johnson, bu görüşmelerde May’e verdiği mesajı, Salı günü kamuoyu ile de paylaştı ve “Eğer insanlar benim bu anlaşmayı desteklememi istiyorlarsa, müzakerelerin ikinci aşamasında bir şeylerin farklı gideceğini bana kanıtlamalılar” dedi.
Johnson partinin diğer üyelerine oranla pek de popüler olmasa bile, yarışın önde giden adaylarında olduğu imajını vermek isteyecektir. Ancak eski Londra Belediye Başkanı’nın yapabileceği her türlü hata onun için büyük bir risk. Johnson’ın çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarının soruşturulmasını para israfı olarak nitelemesi sonrası İçişleri Bakan Yardımcısı Victoria Atkins’ten azar yediğini hatırlatalım.
Eski Brexit Bakanı Dominic Raab, partideki sert Brexit yanlısı kanatta Boris Johnson’ın başlıca muhaliflerinden sayılıyor. Raab, Johnson ve diğer ayrılık yanlılarından farklı olarak gelişmelerle ilgili açıklama yapmaktan çekindi.
Raab için bir kampanya doğduğuna ilişkin bazı belirtiler de var. Vote Leave (Ayrılığa Oy Ver) kuruluşunun iletişim direktörü Paul Stephenson’a yakınlığıyla bilinen Raab için sosyal medyada “Raab için Hazırız” isimli bir de kampanya başladı bile.
Saf Brexit yanlısı imajını güçlendirecek şekilde de, diğerleri taraf değiştirirken o, May’in anlaşmasına karşıt tavrını sürdürüyor.
Jeremy Hunt
Johnson’ın istifası sonrası Dışişleri Bakanlığı’na gelen Jeremy Hunt, Muhafazakar Parti’nin demirbaş adaylarından.
Johnson gibi Hunt’ın kampanyası da sürecin nasıl evrileceğine bağlı olacak gibi.
Hunt 2016’da AB’de kalınmasını desteklerken referandum sonrası Brexit yanlısı kanada geçti. Bu deneyimli bakan için bir risk çünkü asıl destek aldığı parti içindeki sol kanattan fazla uzaklaştığı konuşuluyor. Belki de Johnson’ı durdurabilecek tek aday imajı vermesi yarışta onu öne geçirebilir.
Sajid Javid
İçişleri Bakanı Javid de ilk düşünülen adaylardan. Ancak Westminister’daki bazı kaynaklara göre eskisi kadar büyük bir destekçi kitlesi yok ve zorlanabilir.
Javid’in daha sonra milyoner bir bankacı olan göçmen bir babanın oğlu olması imajı için bir artı olarak görülürken, siyasetçilerle yakın bir ilişkisi olmaması bir dezavantaj olarak görülüyor.
Kış boyunca tekneler içinde ülkeye girmeye çalışan göçmenlerin sayısının artması da diğer partililer gözünde itibarını zedeledi. Eski IŞİD’li Şemima Begüm’ün vatandaşlığının geri alınması kararı da, Begüm’ün bebeğinin ölümü sonrası acımasız bir adım olarak görüldü.
Matt Hancock
Ülkenin sağlık bakanı giderek popülaritesini artırıyor. Kabinedeki Brexit kavgalarından uzak duran Hancock, tüm hükümet krize kilitlenmişken gün be gün ilerleme kaydedebilmiş çok az bakandan biri.
Bu yıl aşı karşıtı internet sitelerini hedef alan bir programı devreye sokan bakan, geçtiğimiz hafta da gençleri intihara ve kendilerine zarar vermelerine neden olacak içeriklerden korumak amacıyla sosyal medya şirketleriyle temasa geçti.
Yorumculara göre Hancock partideki iki kanadın da desteğini alabilir. Ancak eski İngiltere Maliye Bakanı George Osborne ile yakın bağları nedeniyle partide o kadar da popüler değil.