Juncker bununla birlikte, AB’nin anlaşmaya ek ve bağlayıcı olmayan, gelecekteki ilişkilere yönelik belgeye eklemeler yapmaya açık olduğunu belirtti. May ve Juncker, “zorlu ancak yapıcı” geçtiği açıklanan görüşmeleri sonrası, ay sonunda bir kez daha buluşma konusunda da uzlaştı.
May Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani ve Parlamento’nun Brexit Koordinatörü Guy Verhofstadt ile de görüşmeler yapıyor. Daha sonra da AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile bir araya gelecek.
Tusk, May’in Brüksel ziyareti öncesi, “Herhangi bir somut planları olmadan yapmadan Brexit’i destekleyenler cehennemde özel bir yeri hak ediyor” demişti. İngiltere’de 2016’daki referandumda Brexit’e destek veren milletvekilleri Tusk’ın sözlerini öfkeyle karşılamış ve “küstahlıkla” suçlamıştı.
Bu arada, AB ve İngiltere’nin Brexit müzakere heyetleri, “İngiltere Parlamentosu’nda en geniş desteği alabilecek ve Avrupa Konseyi tarafından belirlenen prensiplere saygılı bir çözüm bulunup bulunamayacağını” belirlemek için görüşmelere devam edecek. İngiltere Brexit Bakanı Steve Barclay ve AB’nin Brexit Müzakerecisi Michel Barnier de Pazartesi günü Strasbourg’ta görüşecek.
May, İngiltere’nin Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasında “backstop” adlı düzenlemeye “mahkum” kalmayacağı konusunda ısrar ediyor.
Theresa May, geçen ay anlaşmayı reddettiklerinde kendisine “alternatif düzenlemeler” bulması çağrısı yapan İngiliz milletvekillerinin desteğini almak için anlaşmanın değişmesi gerektiğini söylüyor.
“Backstop”, Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık’ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn ise Başbakan May’e yazdığı mektupta, partisinin Brexit anlaşmasına destek vermesi ve “Parlamentonun desteğini kazanıp ülkeyi bir araya getirebilecek anlamlı bir anlaşma adına” görüşme teklifinde bulunması için şartlarını sıraladı.
İşçi Partisi liderinin 5 talebi arasında, “AB’nin gelecekteki ticaret anlaşmalarında İngiltere’nin söz hakkı olmasına yönelik bir anlaşmayı da içereren, AB gümrük kurallarıyla uyumlu, Birleşik Krallık çapında daimi ve kapsamlı bir gümrük birliği” bulunuyor.
Jeremy Corbyn, “AB ortak pazarıyla yakın bir ilişki” ve İngiltere standartlarının AB’nin gerisine düşmemesi için işçi haklarının korunmasında “dinamik bir birliktelik” talep ediyor. Corbyn ayrıca, AB kurumları ve fonlama programlarına katılım, güvenlik alanlarında anlaşma ve Avrupa çapında tutuklama emrine erişim istiyor.
İngiltere’nin AB’den çıkışı düzenleyen 50. madde uyarınca çekilme müzakerelerine tanınan iki yıllık sürenin dolduğu 29 Mart’ta birlikten çıkması bekleniyor.
Geçen ay yapılan oylamada, İngliiz milletvekilleri May hükümetinin AB’yle yaptığı anlaşmayı ezici bir çoğunlukla reddetmişti. Milletvekilleri daha sonra hükümete “backstop” düzenlemesine alternatifler bulunması çağrısı yapan bir değişikliği kabul etmişti. “Backstop” Brexit’in ardından, “her ne olursa olsun” Kuzey İrlanda ve AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki bir sınırın olmamasını garanti altına almayı öngören bir “sigorta poliçesi.”
Çok sayıda kişi, fiziki bir sınırın Kuzey İrlanda barış sürecini tehdit edebileceğinden korkuyor. Ancak Kuzey İrlanda’nın muhafazakar Demokratik Birlik Partisi ve Brexit yanlıları, “backstop” düzenlemesinin, İngiltere’nin toprak bütünlüğünü tehdit edebileceğine ve AB ile Londra arasında bir ticaret anlaşması yapılamaması durumunda, İngiltere’yi süresiz AB kurallarına makum edeceğine inanıyor.