Londra hükümeti 2019 yılı itibariyle yeni düzenlemeler sonrası tekrar yürürlüğe girecek olan uygulamanın suistimal edilmesi ve kara para aklama amacıyla kullanıldığı gerekçesiyle geçici olarak durduracağını açıkladı.
İngiltere Göçmenlik Bakanı Caroline Nokes, kurallara uymayan ve sistemi kötü amaçla kullananlara taviz vermeyeceklerini belirterek 7 Aralık 2018 tarihinden itibaren uygulamayı askıya alacaklarını açıkladı. Bakan Nokes sadece gerçek yatırımcıların göçmenlik hakkından yararlanabileceğini belirterek, ‘İşte bu sebeple yeni düzenlemeler getirdik. Sadece İngiliz ekonomisine katkı sağlama niyetinde olanlara kapımız açık.” diye konuştu.
‘Altın vize’ olarak bilinen Tabaka 1 (Tier 1) vizesi daha önceden İngiltere’ye iki milyon sterlin yatırım yapan iş insanlarına veriliyordu. Vize sayesinde yatırımcılar 5 sene boyunca ülkede oturum hakkı ve Schengen bölgesinde serbest dolaşım hakkı elde ediyordu. 2017 yılında özellikle Rus ve Çinli iş insanları yaklaşık bini aşkın başvuruda bulundu. Temmuz ayındaysa başvurularda yüzde 46 oranında artış görüldü ve 400’ü aşkın kişi bu uygulamadan yararlanmak istedi.
Londra hükümeti yeni düzenlemeyle birlikte yabancı zengin iş insanlarının banka hesaplarına kapsamlı bir mali hesap denetim şartı getiriyor. Ayrıca vizenin her iki senede bir yenilenmesi gerekiyor. Bunun yanında, iş insanlarının yatırım fonu alma yetkisi kaldırılarak, aktif bir şekilde hesap hareketliliği olan ve ticaret yapan İngiliz firmalara yatırım şartı getiriliyor.
2018 başlarında Chelsea Futbol Takımı sahibi, Rusya devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakınlığıyla bilinen iş adamı Roman Abramovich ‘altın vize’ başvurusunu iptal etmişti. Geçtiğimiz Eylül ayında Salisbury’de düzenlenen saldırı sonrası İngiltere’de yaşayan 700 Rus vatandaşının oturumları incelemeye alınmıştı.
AVRUPA’DA 100 BİN KİŞİ ‘ALTIN VİZE’ İLE OTURUM ALDI
Avrupa Birliği ülkeleri 2008’de patlak veren ekonomik kriz sonrası son 10 yıl içerisinde “Altın vize” uygulaması ile 100 bin kişiye oturma izni sağladı. 6 bin kişi ise doğrudan Avrupa Birliği vatandaşı oldu. Ancak Avrupa milletvekillerinden Ana Gomes bu uygulamadan yararlanan zengin iş insanlarının daha çok kaçakçı olduğunu ve bu durumun Avrupa Birliği’nin güvenliğini ve Schengen bölgesini tehdit ettiğini belirtmişti. Gomes konuyla ilgili olarak “Schengen bölgesi resmen satışa sunuluyor.” demişti.
ULUSLARARASI ŞEFFAFLIK ÖRGÜTÜ ALTIN VİZE RAPORU
Uluslararası Şeffaflık Örgütü Ekim ayında yolsuzlukla mücadele kapsamında altın vize konusunu araştırarak bir rapor hazırladı. Rapora göre ‘altın vize’ uygulamasını en çok kullanan ülkelerin başında İspanya, Macaristan, Letonya, Portekiz ve İngiltere bulunuyor. Bu listede Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Malta da var.
Malta ve Avusturya’nın dışında hiç bir ülke vatandaşlık ya da oturum izni alan kişilerin isimlerini ise henüz açıklamadı. Letonya’da veya Yunanistan’da 250 bin euroya ev alınabiliyor. Kıbrıs Rum Kesimi’nin sunduğu altın vize programı kapsamında ülkede 2 milyon euroluk gayrimenkul satın alan vatandaşlık almaya hak kazanıyor. Avusturya’da ise bu durum 10 milyon euroyu buluyor.
10 SENEDE 25 MİLYAR EUROLUK YATIRIM
Avrupa’da 2008 yılında meydana gelen ekonomik kriz sonrası uygulamaya konan ‘altın vize’ sayesinde milyarlarca euroluk yatırım yapıldı.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü yetkilisi Laura Brillaud son 10 yıl içinde Avrupa Birliği’ne 25 milyar euroluk yatırım yapıldığını söylüyor. Ancak yolsuzluk ve kara para aklama olayları birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Laura Brillaud “Vatandaşlık satan 4 AB ülkesi var, 12 ülkeyse oturma izni sağlıyor.” diyor.
Altın vize uygulaması sonrası en büyük kaynak akışı ekonomik krizin derinden vurduğu İspanya, Kıbrıs Rum Kesimi, Portekiz ve İngiltere’de görüldü. Dil bilme veya ülkede ikamet edilmesi gibi şartlar aranmaması sebebiyle birçok otorite uygulamayı eleştiriyordu.