ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik hava saldırısı bugün İngiltere’de yayınlanan gazetelerin manşetlerinde yer aldı.
Guardian gazetesi İngiltere Başbakanı Theresa May’in saldırının İngiltere’nin ulusal çıkarına paralel olduğuna yönelik sözlerini manşetinden verirken iç sayfalarda konuyla ilgili çeşitli analizler yer aldı.
Guardian’ın politika editörü Heather Stewart, iktidardaki Muhafazakar Parti’nin milletvekillerini Başbakan May’i Suriye operasyonu konusunda parlamentoda desteklemesi için uyardığını yazdı.
Gazetenin dünya haberleri muhabiri Luke Harding ise “Uzun vadeli plan olmadan pahalı havai fişek gösterisi” başlıklı makalesinde, saldırıya karşı çıkanların bu adımın uzun vadeli bir planla desteklenmediği sürece anlamsız olduğunu söylediğini yazdı:
“Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Robin Cook’un özel danışmanı David Clark, bunu ‘metni önceden yazılmış sahte bir yüzleşme’ olarak tanımladı.
“Saldırıya karşı çıkanlar Esad’ın muhaliflerini önceden olduğu gibi öldürmeye devam edeceğini söylüyor.”
Gazetenin diplomasi editörü Patrick Wintour ise “Şam müzakereye girmek için baskı hissetmeyecek” başlıklı makalesinde “en iyi sonucu elde etmek için kullanılan bekleme taktiğinin uzmanı olan” Suriye Devlet Başkanı Esad’ın kimyasal silah kullanmadığı sürece Suriye’deki muhalifleri açlıkla veya kimyasal olmayan silahlarla bombalamaya devam edebileceğini yazdı.
Guardian’ın köşe yazarlarından Polly Toynbee, Başbakan May’in İngiltere’nin kaderini Donald Trump’a bağladığını öne sürdü.
Toynbee, siyasetçilerin “Ne olursa olsun bir şey yapmalı” demesinin tehlikeli olduğunu vurgularken “Ama yapacak hiçbir şey yok. Esad savaşı kazanacak. Kimyasal saldırılar etkiliydi, isyancılar Duma’yı terk etti. Theresa May bu sığınmacıları ülkeye kabul edecek mi?” diye sordu.
SUUDİ ARABİSTAN’A SİLAH SATARKEN ETİK POLİS ROLÜNE BÜRÜNMEK
Ülkedeki çatışmalar boyunca 500 binden fazla insanın öldüğünü belirten Toynbee, 75 kişinin kimyasal silahla ölmesi sonucu savaş açmanın Don Kişot gibi idealist ve hayalci, ama bir yandan da anlamsız bir hareket olduğunu yazdı:
“Yemen’de olanlara rağmen Suudi Arabistan’a silah satarken dünyanın etik polisi rolüne bürünmek beyhude bir çaba.”
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de Guardian için yazdığı makalede “Suriye’deki acıları bombardıman değil diplomasi bitirecek” başlıklı makalesinde Suriye’deki grupları desteklemek ve onlara silah göndermenin de, Suriye’yi dışardan bombalamanın da bir sonuç getirmediğini yazdı.
Corbyn “Boşaltılmış binaları bombalamak ya tamamen sembolik bir hamleydi ya da daha büyük bir müdahalenin öncüsüydü. Eğer ikincisiyse bu ABD ile Rusya’yı karşı karşıya getirebilecek, savaşı büyütüp ölü sayısını artıracak bir girişim olur.”
THE TIMES, KARŞI ÇIKAN AKADEMİSYENLERİ ESAD SAVUNUCUSU İLAN ETTİ
The Times gazetesi ise kimyasal silah iddiasının yalan olduğunu söyleyen akademisyenleri “Esad’ın savunucusu” ilan etti.
Ben Webster imzalı haberin başlığında “‘Esad adına konuşan’ akademisyenler saldırıların meşruiyetini sorguluyor” ifadeleri yer aldı.
İngiltere’deki Leicester, Edinburgh ve Sheffield üniversitelerinden bir grup akademisyen Suriye, Propaganda ve Medya Üzerine Çalışma Grubu adlı bir grup kurmuş ve kimyasal silah iddialarının hava saldırıları için bir bahane olduğunu öne sürmüştü.
Gazetenin Savunma Editörü Deborah Haynes’in Paris’te bulunan muhabir Adam Sage ile yazdığı makalede, saldırıda Fransızların İngilizlerden daha fazla askeri güç kullandığını, İngiltere’nin ise istihbaratı sağladığını belirtti:
“Kesintiler nedeniyle füze fırlatabilen gemi kalmadığı, savaş uçaklarından da birkaç tane kaldığı için İngiltere saldırıda Fransa’nın arkasında ikinci planda kaldı.”
Gazeteye göre İngiltere’nin envanterindeki güçlü Stormy Shadow füzelerini fırlatabilecek tek uçak türü 1979’da üretilmeye başlanan Tornado GR4 tipi savaş uçakları ve bu uçaklar önümüzdeki yıl emekliye ayrılacak.
Times başmakalesinde ise “İngiltere askeri gücünü en fazla etki yaratacak anda kullanabilmeli” ifadeleri yer aldı. Makalede İşçi Partisi lideri Corbyn’in saldırı için parlamentoya danışılması gerektiğini belirten ifadeleri eleştirildi:
“May’in parlamentodan izin almasına ihtiyacı yoktu.
“İnsani gerekçelerle müdahaleye ihtiyaç olduğu şüphesiz. Corbyn’in başbakanların parlamentoya hesap vermesine yönelik çağrısı anlamsız çünkü May zaten parlamentoya hesap veriyor.
“Theresa May’in her gün işe Başbakanlık görevinden alınma endişesi duymadan gitmesini sağlayan tek şey, yerine Corbyn’in geçebileceğine dair haklı korku.
Financial Times gazetesinin Uluslararası İlişkiler Editörü David Gardner ise “Hava saldırıları ABD ve müttefiklerinin karışık Suriye stratejisini netleştirmekten uzak, eğer böyle bir stratejileri varsa…” dedi.
KALICI BİR ÇÖZÜM OLMAYACAK
Gardner bu saldırının ardından Esad’ın kimyasal silah kullanmaya bir süre ara verdikten sonra tekrar devam edebileceğini yazdı ve ABD’nin Suriye’den çekilme ihtimalinin, beş ABD müttefiki ülkenin sınırının bulunduğu Suriye’yi şekillendirme konusunda İran ve Rusya’nın elini güçlendireceğini belirtti.
Gazete başyazısında da “Suriye’yi bombalamak kalıcı bir çözüm getirmeyecek” başlığını kullandı.
“Washington müdahale etmekte haklıydı ama fena halde düzgün bir plan eksikliği yaşıyor” ifadelerinin yer aldığı yazı şöyle devam etti:
“Birkaç kimyasal silah deposunu havaya uçurmanın Esad’ı elindeki diğer mühimmatları kullanmayacağını garanti ettiği şüpheli.
“ABD ve müttefikleri milyonlarca Suriyelinin acısını dindirecek bir şey başarmış değil.
“Füze atmak bir strateji değildir, tıpkı askerleri çekmenin olmadığı gibi. ABD ve müttefikleri bölgede söz sahibi olmak istiyorsa asker bulundurmak ve Putin’in Suriye’deki vekili Esad’ı değiştirmeye ikna etmek zorunda.”
“Rusya İngiltere’ye karşı siber savaş açtı” manşetiyle yayınlanan The Daily Telegraph gazetesiyse saldırının ardından Kremli’in sosyal medyadaki robotlarının yaydığı dezenformasyonun 20 kat arttığını yazdı.
SIRADA NE VAR?
Gazetenin köşe yazarlarından Juliet Samuel ise “Füze atmak kolaydı. Suriye’nin geleceği için sırada ne var?” başlığını kullandı.
Samuel bu saldırıyla Batı’nın Suriye’deki vekalet savaşında yer alan tüm güçlere “gücüm tükenmedi” mesajı verdiğini yazdı ve ekledi:
“Saldırı halkın desteğini alamadı. YouGov anketine göre İngilizlerin üçte ikisi saldırıya karşı çıktı. Bu gruplardan biri izolasyoncu bir yaklaşımla meseleye karışmamak gerektiğini savunuyor, bir kısmı da Jeremy Corbyn gibi bombardımanın her zaman yanlış olduğunu düşünüyor.
“Ama bence karşı çıkanlar içindeki en büyük grup, bu saldırının bir anlamı olmadığını düşündükleri için karşı çıkanlar.
“Yakın tarih Irak ve Libya’da bize gösterdi ki, askeri açıdan çok güçlü olsak da, milyarlarca dolarlık yardım yapsak da savaşan mezhepçi devletlerden demokrasi doğmuyor. Aksine katil militanlar ve haydut terörist devletler doğuyor.”
Gazete başmakalesinde Theresa May’in saldırı emri verirken parlamento onayına ihtiyaç duymamasının doğru olduğunu, saldırının da onaylı olduğunu yazdı.
Makalede Jeremy Corbyn’in önerileri eleştirilirken şu ifadeler kullanıldı:
“Bay Corbyn’in neredeyse her türden askeri müdahaleye karşı olduğu gerçeğini gizlemek için gerçek dışı ve uygulanamaz önerilerde bulunuyor.
“Bu düşüncelerini açıkça söyleyemiyor çünkü o zaman halk böyle düşüncelere sahip bir kişinin başbakan olamayacağını düşünür.
“Ulusal savunma, uluslararası yasalar veya insani şartlar nedeniyle bazen silah kullanmak gerekir. Bay Corbyn bu testi geçemeyeceğini gösterdi.
“Pasifist olmak kesinlikle yanlış bir şey değil ama pasifizm İngiltere dış politikasının ana doktrini olamaz.” (BBCTÜRKÇE)