Site icon Londra Gazete

Hukukçular İsrail’in peşini bırakmıyor

Mavi Marmara gemisi mağdurları 4 yıldır adalet arıyor

Mavi Marmara gemisi mağdurları 4 yıldır adalet arıyor

KC Hukuk Bürosu’ndan hukukçu Hakan Camuz(sol başta) ve Sir Geoffrey Nice(ortada)

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı’nın, Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine 2010 yılında yapılan saldırıyla ilgili Mart ayında İngiltere’de başlattığı yasal süreçte önemli bir gelişme yaşandı.

Lahey’de ki Uluslararası Suçlar Mahkemesi’ne taşınan ve İsrail devleti aleyhine mağdurlar adına açılan davayı sürdüren hukuk ekibine, Britanya’nın en kıdemli hukukçuları arasında bulunan Profesör Sir Geoffrey Nice katıldı. Eski Yugoslavya’da işlenen suçlar için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanan eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Milosevic’in yargılandığı duruşmanın Başsavcısı olan Sir Nice, bu yılın Ocak ayında yayınlanan ve dünyada büyük yankı uyandıran Suriye Raporu’nu hazırlayan ekipte yer almıştı. Rapor, Suriye rejiminin gözaltındaki kişilere yönelik idam ve işkencelerine yönelik binlerce kanıt içeriyordu.

KARAR ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ İÇİN TEST

Hukuk ekibinin kamuoyuna tanıtılması için bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Sir Nice’ın yanı sıra avukat Rodney Dixon, Paul Mylvaganam, KC Hukuk Bürosu’ndan hukukçu Hakan Camuz ve Elmadağ Hukuk Bürosu’ndan avukat Cihat Gökdemir katıldı. Toplantıda konuşan Sir Geoffrey Nice, 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail askerlerinin müdahalede bulunduğu Mavi Marmara yardım gemisinde bulunan kişilerin, ölüm, yaralama ve diğer şekillerde şiddete maruz kaldıklarını hatırlatarak buna ilişkin soruşturma sürecinin bir an önce başlatılmasını istediklerini kaydetti. Saldırının önceden planlanmış olduğunu düşündüklerini belirten Nice, “ Hiçbir uyarı yapılmadan gerçekleşen saldırı 9 yolcunun ölümü ve onlarca kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı. İsrail askerleri tarafından gözaltına alınan kişiler sorgulandı ve bazılarına işkence yapıldı. Yolculara avukatları ile veya büyükelçilikleriyle görüşme ve aileleriyle iletişim kurma hakkı sağlanmadı. Saldırı pek çok insanı eşsiz, babasız ve oğulsuz bıraktı. Diğerlerine asla iyileşmeyecek fiziksel yaralar açtı. Öyle ki yolculardan biri halen komada. Ve hepsinde bu travmanın psikolojik yaraları kaldı. Mavi Marmara mağdurları bu önceden planlanmış saldırının makul bir güç kullanımının çok ötesine geçtiğini ileri sürüyor. Saldırı bir savaş suçu veveya insanlık suçu olarak kabul edilmeli ve yargılama yapılmalı ve böyle suçları işleyenler hesap vermelidir.”

Nice, mağdurların Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bu görevini hiç bir baskıya boyun eğmeden yerine getirmesi ve başsavcının Mavi Marmara’da meydana gelen olaylarla ilgili kapsamlı soruşturma başlatmasını beklediğini vurguladı. Nice “ Mavi Marmara ile ilgili soruşturma başlatıp başlatmama kararı Uluslararası Ceza Mahkemesi için bir test olacaktır. Alınacak olan karar mahkemenin ceza hukukunda uluslararası bir mahkeme olup olmadığını gösterecektir” dedi.

CAMUZ: ‘HUKUKİ MÜCADELE SÜRECEK’

KC Hukuk Bürosu’nun sahibi Hakan Camuz da toplantıda yaptığı konuşmada, geçen yıl Mayıs ayında Mavi Marmara’nın bayrağını taşıdığı Komor Adaları ve mağdurlar adına Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne soruşturma başlatması için dilekçe verildiğini hatırlatarak, aradan geçen sürede Mahkeme Başsavcısı’nın henüz bir karar vermediğini kaydetti. Camuz, Londra’dan bir grup hukuçunun Türkiye ve Hollanda’dan meslektaşları ile bu sürecin takipçisi olacaklarını kaydetti.

 

Exit mobile version