İngiltere Dışişleri Bakanlığında Asya ve Pasifikten Sorumlu Devlet Bakanı Mark Field’ın, parlamento oturumunda, Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) yönelik saldırıları bir militan grubun polis karakollarına saldırılarıyla ilişkilendirmesi milletvekillerinin tepkisini çekti.
Myanmar ordusu ile Budist milliyetçilerin Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırıları, yaz tatilinin ardından bugün çalışmalarına başlayan İngiliz Parlamentosunda gündeme geldi.
İngiliz İşçi Partisi Milletvekili Yasmin Qureshi’nin “acil sorusu” üzerine gerçekleşen oturumda, milletvekillerinin sorularını bölgeden sorumlu Devlet Bakanı Field yanıtladı.
Arakan’da son günlerde yaşanan olayların, 24 Ağustos’ta Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu militanlarının (ARSA) polis karakollarına saldırısıyla başladığını belirten Field, İngiltere‘nin bu saldırıları kınadığını ve bölgedeki güvenlik güçlerini de kontrollü olmaya çağırdığını söyledi.
Field, İngiltere‘nin bütün taraflara “gerilimi düşürme” çağrısı yaptığını ifade ederek, “30 Ağustos’ta İngiltere‘nin talebiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Arakan‘daki durumu tartıştı. Temsilcimiz, Rohingya militanlarının saldırılarının kınanmasında başı çekti. Güvenlik güçlerini ölçülü ve orantılı bir yanıt vermeye çağırdı.” dedi.
Arakan’da son dönemde yaşanan şiddetin, uzun süredir mevcut olan sorunları çözmenin önemini gösterdiğini dile getiren Field, “Bu, Myanmar hükümetinin, insanların kaçmasına neden olan temeldeki sorunları çözme görevinden uzaklaşmasına yol açmamalıdır.” diye konuştu.
BAKANA TEPKİ
Field’in açıklamalarına tepki gösteren İşçi Partili Qureshi, Bakanın, olayların sorumluluğunu Rohingya halkına yıkan açıklamalarının kendisini “hayal kırıklığına uğrattığını” söyledi.
“Son yıllarda Rohingya toplumuna yönelik sistematik tecavüz, yakma ve kafa kesme uygulamaları yaşanıyor” ifadesini kullanan Qureshi, “Polis karakollarına yapılan bazı saldırılar, Myanmar hükümetinin bu insanlara yaptıklarına yeterli neden olarak gösterilmemeli.” değerlendirmesinde bulundu.
“Herkes biliyor ki hükümet, güvenlik güçleri ve Budist rahipler yıllardır bu insanları (Arakanlı Müslümanlar) yağmalıyor ve öldürüyor, kadınları ve çocukları öldürüyor ve onlara tecavüz ediyor.” sözlerine yer veren Qureshi, son günlerde yaşananların bu sürecin sadece “zirve noktasını” teşkil ettiğini vurguladı.
Arakan’da yaşananları Srebrenitsa ve Ruanda’ya benzeten Qureshi, Bakan Field’e “Rohingya Müslümanlarına yönelik etnik temizliği kınayacak mısınız?” diye sordu.
Qureshi’ye yanıt veren Field, İngiliz hükümetinin tam olarak ne olup bittiğini izlemeye devam edeceğini belirterek, şunları söyledi:
“Hükümet, kınamanın doğru adım olduğu yerde kınayacaktır ancak Myanmar‘daki siyaset inanılmaz ölçüde gergin ve zor. 55 yıllık askeri yönetimi geride bıraktığımızı ümit ediyoruz. Biz de uluslararası toplum da Aung San Suu Çii’nin sivil yönetimine mümkün olan desteği vermeliyiz.”
SOYKIRIM
İşçi Partili Milletvekili Mary Creagh da Myanmar ordusunun son 6 yılda Rohingyalara yönelik saldırılarının 100 bin kişiyi yerinden ettiğini hatırlatarak, “BM, savaş suçları işlendiğini söylüyor ama hesap sorulan kimse yok. Sayılması mümkün olmayan vatansız vatandaşlar var. Dolayısıyla naaşları sayılamıyor. Bu, soykırımın bir önceki aşamasını teşkil eden etnik temizliğe benziyor.” sözlerine yer verdi.
Parlamento oturumunda aralarında Muhafazakar Partili Nusrat Ghani ile İşçi Partili Afzal Khan, Mark Hendrick ve Naz Shah’ın da bulunduğu bazı milletvekilleri Arakan‘da yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi.
OLAYLAR
Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan eyaletinde devam eden saldırılarında 25 Ağustos’tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti. Saldırılarda 60’tan fazla köy hedef alınıp bunlardan onlarcası yakılırken, on binlerce Arakanlı Müslüman da can güvenliği nedeniyle bölgeden kaçmaya çalışıyor.
BM, 73 bin Arakanlı Müslümanın Bangladeş‘e geçtiğini bildirirken, on binlercesinin sınır bölgesindeki bekleyişi sürüyor.
Myanmar hükümetinin uluslararası kuruluşlara bölgeye giriş izni vermemesi nedeniyle ölü sayısı saptanamıyor. Arakanlı sivil toplum kuruluşları yaşamını yitiren sivillerin sayısının bini aştığını duyururken, bazıları rakamın binlerce olduğunu iddia ediyor. (HABERLER.COM)