Londra’da Cumartesi akşamı saldırganlar önce London Bridge’de bir aracı yayaların üzerine sürdü, sonra köprünün güneyindeki bar ve restoranların bulunduğu Borough Market’ta bazı kişileri bıçakladı.
Londra Emniyet Müdür Yardımcısı Mark Rowley saldırıda 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 3 zanlının da öldürüldüğünü açıkladı.
Daha önce de saldırının “terör bağlantılı” olduğu duyurulmuştu.
Saldırı sırasında London Bridge’in altındaki bir barda 3 arkadaşıyla birlikte oturan Alex Shellum, BBC’ye şunları söyledi:
“Saat 22:00 gibi bulunduğumuz bara bir kadın gelip yardım istedi. Boğazı ciddi şekilde kanıyordu, kesilmiş gibi görünüyordu. Kanı durduracak birilerini aradık, ardından bar kapandı. Barın önünde acil yardım görevlileri vardı, bir kişiye kalp masajı yapıyorlardı. Silahlı polisler eşliğinde bizi bölgeden çıkarıp koşarak uzaklaştırdılar.” Guardian’a konuşan Gerard Vowls adlı görgü tanığı da, olay olduğu sırada London Bridge’in güney ucundaki bir pubda Şampiyonlar Ligi finalini izlediğini ve bir kadının üç kişi tarafından bıçaklandığını gördüğünü söyledi.
Gerard Vowls saldırganları durdurabilmek için onlara sandalye, bardak ve şişe fırlattığını belirtti.
“Bana doğru gelip bıçaklamak istediler. Herkesi bıçaklıyorlardı”
Vowls polisin olay yerine ulaşmasının en az 10 dakika sürdüğünü de kaydetti.
POLİS GELİP SALDIRGANI ANINDA VURDU
Borough Market’ta bir restoran çalışanı ise yaşananları şöyle anlattı:
“Roast restoranın önünde ellerinde büyük bıçaklarla iki adam gördüm. İnsanları bıçaklıyorlardı. İki kişiyi öldürdüler. ‘Durun, durun’ diye bağırdık, onlara sandalye fırlattık. Polis geldi ve (saldırganı) anında vurdu.”
Olay yaşandığı sırada arabasıyla London Bridge’den geçen 25 yaşındaki bir erkek de Guardian’a yerde baygın yatan bir adam ve hamile bir kadın gördüğünü söyledi:
“Önce trafik kazası sandık, ama yaklaşınca yerde yatanlar ve büyük kan izleri gördük. Sağ tarafta ağır yaralı hamile bir kadın vardı, solda da bir adam yatıyordu. Adam daha sonra kendine geldi. Kadının kurtulup kurtulmadığını bilmiyoruz.
“Arabadan inmek zorunda kaldık. İnsanlar çığlık atıyordu. Ardından ambulanslar geldi. Korkunç bir olaydı.”
50 KADAR POLİS SİLAHINI BİZE DOĞRULTMUŞTU
BBC’ye konuşan Kumi De Costa da saldırı sırasında Borough Market’ta bir taksideydi. “Taksi Borough Market’a doğru döndü ve bir anda çatışmanın ortasında kaldık” diyen De Costa, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tek yön bir sokaktaydık, geri dönemedik. Birçok el ateş edildi. Kilisenin arkasında yerde iki kişi vardı, 2-3 kişi de onların üzerine eğilmişti.
“Yaklaşık 50 polis silahlarını bize doğru doğrultmuştu. Ellerimizi havaya kaldırdık, polis bize oradan uzaklaşmamızı işaret etti.
“Restorandan çıkan bir adam gördüm, boynuna peçete bastırıyordu, boynu kanıyordu. Bir adam da yerde yatıyordu. Ölmüş müydü bilmiyorum.
“Küçük yan sokaklardan kaçmaya başladık. Polis, Blackfriars Köprüsü’ne gitmemizi söyledi. Köprüden aşağıya bakan insanlar gördük, belki atlayanlar da olmuştur. ” (BBCTÜRKÇE)