İngiltere‘de Avrupa Birliği‘nden (AB) çıkış anlamına gelen Brexit yasa tasarısını görüşen Lordlar Kamarası’ndan hükümete ikinci bir darbe geldi.
İngiltere Başbakanı Theresa May‘in Brexit müzakerelerinin ardından Avrupa Birliği ile yapacağı anlaşmanın son halinin parlamento onayına sunulmasına 366’ya 268 oyla karar verildi.
Hükümet, May’in müzakere masasında güç kaybına yol açacağı gerekçesiyle bu karara karşı çıkıyordu. May, sözlü olarak anlaşmanın son halinin parlamentoya geleceğine söz vermişti.
Brexit Bakanı George Bridges de Lordlar Kamarası’nda yaptığı konuşmada bu noktaya dikkat çekerek, hükümetin anlaşma tasarısının son halini parlamentoya getirmeye söz verdiğini hatırlattı.
Ancak Lordlar Kamarası’nda alınan kararda May’in kendi partisi olan Muhafazakarlardan çıkan isyan dalgasının payı büyük.
ULUSAL EGEMENLİĞİN EN BÜYÜK KORUYUCUSU PARLAMENTO
Muhafazakar Partili eski başbakan yardımcısı Michael Heseltine’e göre bu karar, “parlamentonun ulusal egemenliğin en büyük koruyucusu” olduğunu gösteriyor.
Muhalefetteki İşçi Partisi‘nden Dianne Hayter da böylece “parlamentonun yetkilendirildiğini ve referandum sonucunun tekerlek üstüne konduğunu” söyledi.
Geçen hafta ise Lordlar Kamarası hükümete indirdiği ilk darbede Brexit yasa tasarısında değişiklik yapılmasını önererek
İngiltere’deki AB vatandaşlarının oturma haklarının güvence altına alınmasını istemişti.
Tasarı tekrar parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası’nda büyük ihtimalle haftaya görüşülecek. Avam Kamarası’nda 9 Şubat’ta görüşülen tasarı vekillerin büyük bir çoğunluğunun oyuyla kabul edilmişti.
Muhafazakar Parti hükümetinin tasarısı, ilk haliyle yeniden Avam Kamarası’nda sunulabilir ve aynen kabul edilebilir. Ancak Lordlar Kamarası kabul ettiği değişikliklerde ısrar ederse tasarı Kraliçe’nin onayına sunulma aşamasına ulaşamadan parlamentonun iki kanadı arasında gidip gelebilir.
May, Lizbon Anlaşması’nın 50’nci maddesini bu ayın sonunda devreye sokarak müzakereleri başlatmak istiyordu. (BBCTÜRKÇE)