Koronavirüs aşısında başarıya ulaştığını açıklayan ilk şirketin arkasında Türkiye kökenli iki bilim insanı var.
Pfizer ile birlikte koronavirüs aşısını geliştiren Almanya merkezli BioNTech şirketi, Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından 2008’de kuruldu.
Aileleri Türkiye’den Almanya’ya göç eden Türeci ve Şahin çiftinin başarısı, ülkede göçmenlerin oynadığı role de örnek gösterildi.
Avrupa Reform Merkezi baş ekonomisti Christian Odandahl, Biontech aşısının çıktığı dönem yaptığı bir paylaşımda “Uğur Şahin’in babası Köln’deki Ford fabrikasında çalışmaya gelen misafir işçilerden biriydi, şimdi oğlu dünyayı saran salgına son veren kişi olabilir” demişti.
BioNTech’in CEO’su olan Profesör Uğur Şahin, aynı zamanda Mainz Üniversitesi Tıp Merkezi’nde çalışıyor. İmmünolog ve onkolog olan Şahin, İskenderun’da doğduktan sonra dört yaşında ailesiyle birlikte Almanya’ya göçtü.
Babası Köln’deki Ford fabrikasında çalışan Şahin’in hayali doktor olmaktı. Bir fabrika işçisinin çocuğu için ulaşması zor bu hayali gerçekleştiren Şahin, bugün eşiyle birlikte Almanya’nın en zengin 100 kişisi arasında.
İngiliz Telegraph gazetesine göre çift, ilk şirketleri Ganymed’i 1,4 milyar euroya sattı. Bu, Almanya’da o tarihe kadarki en büyük tıp şirketi satışı olarak kayda geçti.
Ticari başarısına rağmen üniversitede ders vermeyi de bırakmayan Şahin, toplantılara elinde bisiklet kaskıyla giriyor ve akademisyen arkadaşları tarafından mütevazı biri olarak nitelendiriliyor.
Şirketin kurucularından Doktor Özlem Türeci, on yıl boyunca Klinik ve Bilimsel Danışma Kurulu’nda görev yaptıktan sonra 2018’de BioNTech Tıp Şefi oldu.
Türeci aynı zamanda Kanser İmmünoterapi Derneği Başkanı. Babası İstanbul’da bir doktor olan Türeci’nin ailesi, doğumundan önce Almanya’ya göçtü.
Türeci, eşi Uğur Şahin ile Hamburg’da çalışırken tanıştı. “Düğün günümüzde bile laboratuvarda çalıştık” diyor.
Çift, Ganymed şirketinde modifiye edilmiş genetik kodlarla bağışıklık sistemine kanserle mücadele etmeyi öğreten çalışmalar yapıyordu. Bu uygulamada bağışıklık sistemi, kanserli hücreleri vücuda giren bir virüs gibi algılayarak onları ortadan kaldırmaya çalışıyor.
2008’de Uğur Şahin, Özlem Türeci ve Christoph Huber tarafından kurulan şirket, yıllar içinde tıp alanında pek çok araştırma yaptı.
BioNTech şirketi Eylül 2019’da Bill ve Melinda Gates Vakfı ile HIV ve tüberküloz tedavilerine yönelik de bir anlaşma imzalamıştı.
Şahin ve Türeci, 2020 yılında, koronavirüs salgını küresel bir pandemiye dönüşmeden önce bunun kaçınılmaz olduğunu öngörerek derhal mRNA teknolojisiyle aşı çalışmalarına başladı.
Böylece pandemi tüm dünyayı etkisi altına aldığında aşı piyasaya sürülmeye hazırdı. ABD’den Japonya’ya birçok ülke, Biontech-Pfizer aşısından yüz milyonlarca doz sipariş etti.
Şirketin diğer kurucu ortakları arasında ise Alman milyarder kardeşler Thomas ve Andreas Struengmann bulunuyor. Kardeşler, Türeci ve Şahin çiftinin Ganymed şirketinin de ortakları arasındaydı.
2022’de Moderna şirketi, Biontech-Pfizer’a mRNA teknolojisini kopyaladığı gerekçesiyle dava açtı. Biontech-Pfizer da bunun üzerinde Moderna’ya koronavirüs aşı patentlerinin geçersiz kılınması için İngiltere ve Almanya’da dava açtı.
Dava kapsamında Avrupa Patent Ofisi, Mayıs 2024’te Moderna’nın aşı patentinin geçerli olduğu yönünde karar verdi. Şirketlerin Almanya, Hollanda, Belçika ve ABD’de birbirlerine açtığı davalar sürüyor.
Biotench hisseleri, Aralık 2020’de koronavirüs aşısının onaylanmasının ardından tavan yapmıştı. Şirketin hisseleri, aşı satışlarının azalmasının ardından düşüşe geçti.