Yemen’deki Husiler, ABD ve İngiltere güçlerinin, başkent Sana’nın yanı sıra Taiz ve el-Beyza kentlerine hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.
Husilere ait Ensarullah internet sitesinde verilen son dakika haberinde, “ABD-İngiliz güçlerinden başkent Sana ile bazı vilayetlere (adlarına yer verilmedi) hava saldırısı” ifadeleri kullanıldı.
Haberde, “Bu hava saldırılarından dördü Sana’daki ed-Deylemi Hava Üssü’nü hedef alırken, diğer dört saldırı da (Sana’daki) es-Sab’in ilçesindeki el-Hafa bölgesini hedef aldı.” bilgisi verildi.
Husiler ait Al-Masirah televizyonunun haberinde de, ABD-İngiltere savaş uçaklarının Taiz kentinde iki hedefi, El-Beyza kentinde de bir hedefi vurduğu belirtildi.
Öte yandan Husilere bağlı Yemen hükümeti Savunma Bakanlığı Manevi İrşad Dairesi Başkan Yardımcısı Abdullah Bin Amir de X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, “Sana’ya düzenlenen saldırılar, Yemen’e yönelik saldırıların başlangıcından bu yana en şiddetli saldırılar olabilir.” ifadelerini kullandı.
Bölge sakinlerinden alınan bilgiye göre de, bir savaş uçağının başkent Sana semalarında uçmasıyla eş zamanlı olarak başkentin kuzey bölgelerinde şiddetli patlamalar meydana geldi. Husiler, 19 Ocak’ta da ülkenin batısındaki Hudeyde kentine ABD ve İngiltere’nin 2 kez saldırı düzenlediğini açıklamıştı.
Husiler saldırıları protesto etti
Başkent Sana’nın kuzeyindeki Beni Huşeyş (Bani Hushaish) bölgesinde toplanan binlerce silahlı Yemenli, ABD ve İngiltere’nin Yemen’e saldırılarını protesto ederek, hafif ve ağır silahlarla geçit töreni yaptı.
ABD, İngiltere ve İsrail aleyhine slogan atan Yemenliler, Yemen ve Filistin bayrakları taşıyarak, Filistin direnişini desteklemeye devam edeceklerini, her türlü karara ve seçeneğe hazır olduklarını vurguladı.
İran’ın desteklediği Husiler, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına karşı ve Filistin’e destek amacıyla 31 Ekim’de Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başlamıştı. Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak’ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep edildiği kararı kabul etmişti. Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.
Kızıldeniz’deki durum
İran’ın desteklediği Yemen’deki Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim’de Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.
ABD güçleri bu süreçte birçok kez Yemen’den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu. Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık’ta bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu “deniz görev gücü” oluşturulduğunu açıkladı.
Kızıldeniz’de 31 Aralık’ta İsrail ile bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı. Husiler, 10 Ocak’ta da İsrail’e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz’de ABD’ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak’ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep edildiği kararı kabul etti. Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.