Papa Francesco, Kanada’da yatılı okullarda yerli halkların çocuklarının 100 yıldan uzun süre istismar ve asimilasyona uğramasında Katolik Kilisesi’nin rolü nedeniyle özür diledi.
Kanadalı yerli halkların temsilcilerinden oluşan bir heyet hafta boyunca Vatikan’da görüşmeler yaptı.
Bu görüşmelerin sonunda Papa Francesco bugün heyetlere hitaben bir konuşma yaparak şunları söyledi:
“Kimliğinize, kültürünüze ve manevi değerlerinize saygısızlıkla ve istismarlarla sizi yaralayan her şeyde, başta eğitim sorumluları olmak üzere Katoliklerin oynadığı rolden utanç duyuyorum; acı ve utanç duyuyorum…
“Katolik Kilisesi’nin bu üyelerinin içler acısı davranışları için Tanrı’dan af diliyorum ve size tüm kalbimle şunu söylemek istiyorum: Çok üzgünüm. Kanadalı piskopos kardeşlerimle birlikte sizden özür diliyorum.”
Kanada’da 1880’lerden 1990’lara kadar, birçoğu ailelerinden zorla alınan 150 binden fazla yerli çocuk devlete ait yatılı okullarda asimilasyona tabi tutulmuş, yaygın olarak fiziksel, psikolojik ve cinsel istismara maruz kalmıştı.
Bu uygulamayı incelemek için kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu 2015’te yayımladığı raporda bu sistemi “kültürel soykırım” olarak nitelemişti.
Okullardaki çocuklardan en az 6 bininin ortadan kaybolduğu da hesaplanıyor.
Sonuncusu 1996’da kapatılan bu kurumlara ait alanlarda yüzlerce çocuğa ait isimsiz mezarlar tespit edilmişti.
Yatılı okulların kurulması ve idaresinde Hristiyan kilise kurumları büyük role sahipti.
Kanada hükümeti ile Anglikan, Presbiteryen ve Üniteryen Kiliseleri daha önce bu sistemdeki rolleri nedeniyle özür dilemişti.
Söz konusu yatılı okulların yüzde 70 kadarının idaresinden ise Katolik Kilisesi sorumluydu.
Geçmişte Vatikan’dan bu konuda “üzüntü” açıklamaları yapılsa da resmi bir özür gelmemişti.
Bu hafta Vatikan’a gelerek Papa da dahil yetkililerle görüşen yerli halk temsilcileri özrün yanı sıra toprak iadesi ve isimsiz mezarların incelenmesinde destek de talep etti.
Hafta başında Papa Francesco ile görüştükten sonra basına açıklamalar yapan heyetten Metis halkından 85 yaşındaki Angie Crerar, kendisinin de 1947’de kardeşleriyle birlikte ailesinden alınarak yatılı okula yollandığını, Papa’nın “çok nazik” olduğunu ve kendisine sarılmasının acılarını hafiflettiğini söyledi. Crerar ayrıca önceliklerinin kayıp çocukların izinin bulunması olduğunu vurguladı.
Metis heyetinin başkanı Cassidy Caron de özrün ötesinde somut adımlar beklediklerini belirtti ve “Uzlaşma, Papa ile görüşmeyle başlamadı ve burada bitmez. Bu, o yoldaki taşlardan sadece biri” dedi.
Vatikan’a gelen heyette yer alan Metis, Inuit ve İlk Uluslar gruplarından bazı temsilciler de Papa’nın Kanada’yı ziyaret ederek özrünü bu topraklarda tekrarlaması talebinde bulundu.