Dünya genelinde nükleer silahların sayısı azalırken, operasyonel konumdaki silahların sayısının arttığı bildirildi.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) nükleer silahlanma raporuna göre, 2020 başında 13 bin 400 olan nükleer başlık sayısı 2021 başında 13 bin 80’e düştü.
Ancak operasyonel durumdaki nükleer başlıkların sayısı 2020’de 3 bin 720 iken 2021’de 3 bin 825’e çıktı.
Stok sayısında azalma, nükleer başlıkların yüzde 90’ından fazlasına sahip olan ABD ve Rusya’nın eskiyen savaş başlıklarını ıskartaya çıkarmasından kaynaklandı.
Öte yandan, operasyonel başlık sayısı da bu iki ülkenin yeni silahlar konuşlandırması nedeniyle arttı.
ABD’nin toplam nükleer başlık sayısı 5 bin 800’den 5 bin 550’ye, Rusya’nın 6 bin 375’ten 6 bin 255’e inerken, Çin’in 320’den 350’ye, İngiltere’nin 215’ten 225’e, Pakistan’ın 160’tan 165’e, Hindistan’ın 150’den 156’ya, savaş başlığı sayısı 30 ila 40 olduğu tahmin edilen Kuzey Kore’nin 40 ila 50’ye yükseldi.
Fransa’nın 290, İsrail’in 90 olan savaş başlığı sayıları ise sabit kaldı.
Operasyonel durumdaki savaş başlıklarına sahip olan ülkeler, “ABD (1800), Rusya (1625), Fransa (280) ve İngiltere (120)” şeklinde sıralandı.
SIPRI Nükleer Silahsızlanma, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme ve Silah Kontrolü Programı Kıdemli Araştırmacısı Hans M. Kristensen, aktif durumdaki savaş başlıklarının sayısının Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ilk kez artışa geçtiğine dikkat çekerek, 2011’de yenilenen Yeni Stratejik Silahları Azaltma Anlaşması’nın (New START) Rusya tarafından son dakikada uzatılmasının nefes aldırıcı bir gelişme olduğunu, ancak nükleer süper güçler arasında yeni bir ikili silah kontrolü anlaşması ihtimalinin düşük olduğunu belirtti.
Kristensen, “Hem Rusya’nın hem de ABD’nin ulusal güvenlik stratejilerinde nükleer silahlara atfettikleri önemi arttırdığı görülüyor.” değerlendirmesinde bulundu.