Aşı üretiminin önündeki en büyük engel patent mi? Koronavirüse karşı en büyük silah olan aşıda patentlerin askıya alınması tartışması bilim insanlarını da ikiye böldü. Patentin üretime engel olduğunu iddia edenler kadar, en büyük sorunun bu olmadığını söyleyenler de var.
Biden yönetiminin koronavirüs aşılarında patentlerin geçici askıya alınmasını desteklemesi, aşı üretiminde en büyük engel patent mi sorusunu beraberinde getirdi. Bilim dünyasında yeni bir tartışma başladı.
İç hastalıkları uzmanı Doktor Osman Müftüoğlu, bu tip aşıların insanlığın ortak mirası olduğu görüşünde. Aşı geliştirme şirketlerinin üretim ve AR-GE için kamu kaynaklarını kullandıklarını belirten Müftüoğlu, koronavirüsün Fransa, İngiltere ve Amerika gibi ülkelerde bitmesinin ancak Gana ve Nijerya gibi ülkelerde bitmesine bağlı olduğunu bunun için de fakir ülkelerin aşıya ulaşması gerektiğini söyledi.
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Nuriye Ortaylı ise gerekli yatırım ve bilgi transferiyle birçok ülkede 10- 12 ayda üretime başlanabileceğini ifade etti.
Şu anki üretim kapasitesiyle 2023’e kadar dünyanın geri kalanının aşılanmasının mümkün olmadığını belirten Nuriye Ortaylı “Aşı patentinin üzerine oturulmamalı” diye konuştu…
Ancak aşı üretimindeki tek sorunun patent olmadığı görüşünde olanlar da var.
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Dünya’da aşı üretim kapasitesinin yeterli olduğu görüşünde. Almanya, Amerika, İngiltere dışında pek çok ülkede de üretim yapıldığına dikkati çeken Mehmet Ceyhan; ‘patent’ en az sorun olan şey burada,.ASıl sorun depo ve saklama altyapısındaki yetersizlik” dedi.
ABD Jackson Laboratuvarı baş araştırmacısı Prof. Derya Unutmaz ise patent eleştirilerini “Popülist bir yaklaşım” olarak değerlendirdi. Çin’in ürettiği SinoVac’ın patenti olmadığını, Rus aşısı Sputnik-V’nin ise üretim izni verdiğini belirten Unutmaz, bunlara kimse yanaşmadı. Aşı üretmek kolay iş değil. Büyük yatırımlar yapmak lazım. Milyar dolarlar yatırsanız dahi en erken ancak 6 ay sonra aşı üretebilirsiniz.” diye konuştu.