Pablo Escobar, Kolombiya’nın 30 yıldır unutmaya çalıştığı bir isim.
Gelmiş geçmiş en kötü haydutlardan bir olan Escobar, 1980’li yıllarda Medellin uyuşturucu kartelini kurmuştu ve bir zamanlar dünyanın en zengin kişilerinden biri olduğuna inanılıyordu.
Escobar aynı zamanda Kolombiya’da adam kaçırmalar, bombalamalar ve ayrım gözetmeyen suikastlerle de hatırlanıyor.
Ancak bilim insanları, kokain baronunun ekolojik bir saatli bombadan da sorumlu olduğunu söylüyor.
Yıllar önce Escobar’ın özel hayvanat bahçesi için ithal edilen bir grup hipopotam (su aygırı) çoğaldı ve uzmanlara göre ülkenin en önemli akarsularından birinde, Magdalena Nehri’nde yayılıyor.
Kolombiyalı biyolog Nataly Castelblanco BBC’ye yaptığı açıklamada, “Bu hayvanlara üzüldüğümüz açık ama dürüst olmalıyız. Su aygırları Kolombiya’da işgalci bir tür ve bir kısmını şimdi öldürmezsek, 10 ila 20 yıl içinde durum kontrolden çıkabilir” dedi.
Büyüyen sorun
“Kokain su aygırlarının” yükselişi, Pablo Escobar’ın Kolombiyalı güvenlik güçleri tarafından öldürülmesiyle doğrudan bağlantılı.
Escobar’ın ölümünden sonra, başken Bogota’nın 250 kilometre kuzeybatısındaki lüks çiftliği Hacienda Napoles’e el konuldu.
Özel hayvanat bahçesini dağıttılar, ancak daha sonra popüler bir eğlence parkının parçası oldu.
Hacienda Napoles’teki su aygırları dışındaki hayvanlar ülke çapındaki hayvanat bahçelerine dağıtıldı.
Castelblanco, “Bu hayvanları başka yerlere yollamak lojistik açıdan zordu, dolayısıyla yetkililer muhtemelen ölüp gideceklerini düşündükleri için hayvanları orada bıraktılar” diyor.
Uzmanlar geçen yıllar boyunca Kolombiya nehirlerinde kaç su aygırının yaşadığını hesaplamaya çalıştı. Tahminler 80’den 120’ye kadar değişiyor.
Veteriner ve doğa koruma uzmanı Corlan Valderrama, “Bu asıl yaşam alanları olan Afrika dışındaki en büyük su aygırı sürüsü” diyor.
Ve sayılarının daha da büyeyeceği tahmin ediliyor. Castelblanco ve çalışma arkadaşları, itlaf olmazsa sayının 2034 itibarıyla 1400’ü aşacağını tahmin ediyor. Bunların hepsi ilk olarak getirilen bir erkek ve üç dişiden türeyen hayvanlar.
Çalışmada, bunu önlemek için önerilen ideal senaryoya göre her yıl 30 hayvanın itlaf edilmesi ya da kısırlaştırılması gerekiyor.