Koronavirüs salgınına karşı aşılama çalışmaları hız kazanırken, Dünya Sağlık Örgütü baş bilim insanı Dr. Swaminathan bunun rehavete neden olmaması gerektiğini söyledi. Aşıların mutasyona uğrayan virüse karşı da etkili olacağına inandığını belirten Swaminathan, sürü bağışıklığının 2021 yılının sonuna kadar oluşmayacağını ifade etti.
Koronavirüs aşılarının uygulanmaya başlamasıyla birlikte pandemi sürecinin sonundaki ışık görülmeye başlanırken Dünya Sağlık Örgütü’nün baş bilim insanı Dr. Soumya Swaminathan, korona aşısının uygulanmaya başlamasının dünyanın gardını düşürmemesi gerektiğini, çünkü nüfus bağışıklığının sağlanmasının zaman alacağını söyledi.
CNBC’ye verdiği röportajda konuşan Swaminathan, yakın zamanda Birleşik Krallık’ta ortaya çıkan yeni koronavirüs varyantına da ağırlık verdiklerini belirtirken mutasyona uğrayan koronavirüsün daha bulaşıcı olduğunun görüldüğünü ancak hastalığın klinik şiddetini artırdığını tespit etmediklerini belirtti.
“AŞILARIN YENİ VARYANTA KARŞI ETKİLİ OLACAĞINA İNANIYORUM”
Dünya Sağlık Örgütü’nün baş bilim insanı Soumya Swaminathan, halihazırda onaylanan aşıların virüsün yeni varyantını kapsamayacağına inanmak için “hiçbir neden” olmadığını söylerken koronavirüs aşısının nüfusların çoğuna uygulanmasının zaman alacağını ve bu sebeple önümüzdeki altı ay boyunca tetikle kalınması gerektiğini söyledi.
“TÜNELİN SONU YAKLAŞIYOR AMA HALA GEÇMEMİZ GEREKEN BİR TÜNEL VAR”
Dr. Soumya Swaminathan, “Sonun başlangıcına yaklaşıyoruz, tünelin sonundaki ışığı görebiliriz” ifadelerini kullanırken “Ancak yine de geçmemiz gereken bir tünel var ve önümüzdeki birkaç ay çok kritik olacak” şeklinde konuştu.
Swaminathan, aşıların başlangıçta en savunmasız ve en çok risk altında olan çok küçük bir grubu koruyacağını ve nüfusun geri kalanı kapsanmadan önce aylar geçeceğini söylerken “Bazı ülkelerde nüfus bağışıklığının belli bir seviyeye geldiğini görmeye başlamamız 2021’in sonuna kadar sürecek” dedi.
SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI NEDİR?
Sürü bağışıklığı sürü etkisi , topluluk bağışıklığı , nüfus bağışıklığı veya sosyal bağışıklık olarak da adlandırılır. Bireylerin büyük bir kısmının bağışıklığa sahip olduğu bir popülasyonda, bu tür insanların hastalık bulaşmasına katkıda bulunma olasılığı düşüktür, enfeksiyon zincirlerinin bozulma olasılığı daha yüksektir, bu da hastalığın yayılmasını durdurur veya yavaşlatır.
Bir toplumdaki bağışıklık bireylerinin oranı ne kadar büyük olursa, bağışıklık sahibi olmayan kişilerin bulaşıcı bir bireyle temas etme olasılığı o kadar az olur, bu da bağışıklık olmayan bireylerin enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur.
Bireyler, daha erken bir enfeksiyondan iyileşme veya aşılama yoluyla bağışıklık kazanabilir . Belirli bir eşik değere ulaşıldığında, sürü bağışıklığı, bir popülasyondaki hastalığı yavaş yavaş ortadan kaldırır. Bu eliminasyon, dünya çapında başarılırsa, eradikasyon adı verilen enfeksiyon sayısında sıfıra kalıcı bir azalma ile sonuçlanabilir.