Dünya siyaseti ve ABD dış politikası alanlarında uzmanlaşmış araştırmacı/yazar Christopher Miller, İsrailli The Jerusalem Post’ta kaleme aldığı “Biden Türkiye ile neden hafifçe hareket etmeli” başlıklı yazısında, Beyaz Saray’a oturacak Joe Biden’ın ilgileneceği ilk konunun koronavirüs pandemisi olduğunu belirterek, “Ancak dış politika da yeni başkanı bekliyor. Hızla değişen Orta Doğu, Çin ile gergin ilişkiler ve ABD’nin çıkarlarıyla bağlantılı çok sayıda düşük seviyeli çatışmayla karşı karşıya kalacak. En önemli dış politika hedeflerinden biri de Türk lider Erdoğan ile yakınlaşması olacak. Biden yönetiminin Ankara’ya karşı hassas düşünceleri nasıl dengelemeyi başardığı, bu önemli müttefikle gelecekteki ilişkiyi belirleyecek” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İLE ABD ARASINDAKİ ÇATIŞMA ALANLARI
Köşe yazısında, Türkiye ile ABD arasındaki sorunları ele kalan Christopher Miller, S-400, PKK/YPG, Doğu Akdeniz, Libya, Halk Bankası davası ve Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarının, iki ülke arasındaki en önemli sorunlar olarak sıraladı. Miller, “Yeni başkan, devam eden çatışmaların çoğunda Türkiye’ye karşı olduğunu açıkça dile getirdi. Örneğin; Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarına gelince Biden (belki de konuların en hassas olanı), Türk hükümetinin tepkisini çekecek bir tutum sergileyerek, Kürtleri terk etmeyeceğini belirtti. Biden kabinede yaptığı seçimlerde de bunu işaret etti. Biden’ın dışişleri bakanı olarak seçtiği Antony Blinken, Suriye’ye Amerikan müdahalesinin uzun zamandır savunucusu oldu. Bu Kürt davasına daha fazla destek ve Erdoğan’ın manevra kabiliyetine bir sınır anlamına gelecektir” dedi.
“TÜRKİYE’YE KARŞI HAFİF ADIMLAR ATILMASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
“Türkiye’nin bazı eylemlerine sert yaklaşım Amerika’nın çıkarına olsa da bir sonraki yönetimin Ankara ile uğraşırken hafifçe adım atması da hayati önem taşımaktadır” diye yazısına devam eden Miller, ABD’nin Türkiye’den neden vazgeçmemesi gerektiğini şu ifadelerle anlattı;
“ANKARA İLE İYİ İLİŞKİLER STRATEJİK BİR ÖNEME SAHİP”
“ABD, Türkiye’nin Batı’ya daha fazla yabancılaşmamasını sağlamalı. Ankara’ya aşırı baskı, iki ülke ilişkilerindeki bazı noktaları tetikleyebilir ve Erdoğan’ı İran, Rusya ve Çin’e doğru itebilir. Türkiye ile iyi ilişkiler, Amerika’nın stratejik hedefleri açısından da önemli etkileri olacaktır. Türkiye ekonomik olarak üç kıtayı kapsıyor ve başta ticaret olmak üzere her alanda bir köprü olarak önemli rol oynuyor.
GELİŞEN SAVUNMA SANAYİSİNE VURGU
Türkiye savunma alanında modern ordusuyla, bağımsız ve gelişen savunma sanayisiyle güçlü bir müttefik olarak karşımıza çıkıyor.
ARAP DİPLOMASİSİNE AÇILAN KAPI
Türkiye ayrıca, Körfez’de ve Arap dünyasında diplomatik kazanımların ilerletilmesinde rol oynayabilir ve Körfez’deki çekişmenin çözümüne yardımcı olabilir.”
“TÜRKİYE İLE İYİ İLİŞKİLER İÇİN İNİSİYATİF ABD’DE”
Araştırmacı yazar Miller yazısının sonunda, topun artık Amerikan sahasında olduğunu söyleyerek, iki ülke arasındaki bağların güçlendirilmesi inisiyatifinin yeni gelecek Washington hükümetinde olduğunu dile getirdi.
BIDEN’IN ÖZRÜNÜ DE HATIRLATTI
Miller analizinin bir bölümünde, Biden’ın Erdoğan’dan özür dilediği olayı da şu cümlelerle hatırlattı:
“2014’te, ikinci ABD başkan yardımcılığı döneminde Biden, Erdoğan’ın DAEŞ’in yükselişiyle bir ilgisi olduğunu öne sürmüş ve sonra bu demecinden dolayı kamuoyundan özür dilemek zorunda kalmıştı.”