Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (ASEAN) 37. Liderler Zirvesi’nde konuşan Malezya Başbakanı Muhyiddin, bölgesel sorunlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, zirve kapsamında imzalanması planlanan Bölgesel Kapsamlı Ekonomik İşbirliği (RCEP) sözleşmesi ve Filistin meselesine değindi.
Muhyiddin, Güney Çin Denizi’nde karasuları ihlalleri ve hak iddialarının yol açtığı gerilimlerin karşılıklı diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini belirterek “Malezya, Güney Çin Denizi’nin barış, istikrar ve ticaret denizi olmasını temin etmek için bütün tarafların birlikte çalışması gerektiği görüşünü savunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Güney Çin Denizi’nde kıyısı olan bir devlet olarak Malezya’nın bölgenin güvenliğini önemsediğini söyleyen Muhyiddin, “Uluslararası hukukun bölgede seyir özgürlüğünü temin etmiş olmasına karşın, Güney Çin Denizi’nde muharip gemilerin varlığı gerilimi artırmaya ve bölgedeki güvenliği olumsuz etkileyebilecek yanlış hesaplamalara yol açabilir.” ifadelerini kullandı.
“Arakan’daki insani krizin köküne inilerek çözüm bulunmalı”
Muhyiddin, Kovid-19 salgınının yarattığı zorluklarla mücadele kapsamında ASEAN’ın şimdiye kadarki çabalarının kritik rol oynadığına dikkati çekerek, “Özellikle Kovid-19 aşısının geliştirilmesi konusunda ASEAN’ın katkıları oldukça büyüktür. ASEAN, aşının bir an önce geliştirilmesi, onaylanması ve kolaylıkla ulaşılabilir olması için Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası kuruluşlarla el ele çalışmalıdır.” diye konuştu.
Arakanlı mülteciler sorununda Malezya’nın desteklerini anlatan Muhyiddin, üye ülkelere, Arakan’da yaşanan insani krizin köküne inerek çözüm üretme çağrısında bulundu.
Malezya Başbakanı, zirvenin sonunda imzalanması planlanan RCEP sözleşmesini ülkesinin desteklediğini vurgulayarak, “Malezya, bölgemize yatırım yoğunluğunun artması için RCEP’in çığır açar nitelikte olacağına inanmaktadır. 2021 ila 2025’te küresel büyüme oranının yüzde 3,5 gerileyeceği tahmininden yola çıkarak, bölgesel ekonomik faaliyetlerimizin sürdürülebilirliğini temin etmek için çabalarımızı artırmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“İfade özgürlüğü, İslamofobiyi haklı çıkarmamalı”
Filistin meselesine değinen Muhyiddin, Malezya’nın Filistin’e yönelik desteğindeki kararlılığına dikkati çekerek, “Malezya, Filistin halkıyla dayanışmayı sürdürecek ve İsrail-Filistin sorununa uluslararası hukuk çerçevesinde kalıcı çözüm bulunmasına yönelik çabaları destekleyecektir. Bu sorunun, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu ve 1967 öncesi sınırlara dayanan iki devletli bir çözüm formülüyle giderileceğine inanmaktayız.” dedi.
Muhyiddin, Avrupa’da Müslümanlara karşı artan İslamofobik eylemleri de kınadı ve “Fikir ve ifade özgürlüğü başkalarının kutsal değerlerini incitmemeli ve asla İslamofobiyi haklı çıkartmak için bir araç olarak kullanılmamalıdır.” ifadelerini kaydetti.
