İtalya’da kürtajla alınan 100’den fazla fetüsün izinsiz olarak annelerin ismiyle mezarlığa gömüldüğü ortaya çıkınca soruşturma başlatıldı.
Başkent Roma’daki Prima Porta Mezarlığı’nda “melek bahçesi” adı verilen bir alana yaklaşık 10 yıldır izinsiz olarak fetüslerin gömüldüğü ve haç şeklindeki mezar taşlarına da annelerin isminin yazıldığı ortaya çıktı.
En az 100 kadın, fetüslerin kendilerinin onayı olmaksızın gömüldüğü ve isimlerinin mezar başlarına yazılmasıyla özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle savcılığa şikayette bulundu.
Skandal, kadınlardan birinin yerel basında “melek bahçesinden” söz edildiğini fark ederek mezarlığa gitmesi üzerine ortaya çıktı.
‘Öfke ve ızdırap vericiydi’
Prima Porta Mezarlığı’na giden kadın, burada üzerinde kendi isminin yazdığı bir mezarla karşılaştı.
Marta isimli bu kadın yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Gebeliğimi sonlandırılmasına ilişkin belgeleri imzalarken bana ‘Cenazenin gömülmesini ve tören istiyor musunuz?’ diye sordular. Kimseye açıklamam gerekmeyen özel nedenlerden ötürü istemediğimi söyledim.”
Ancak mezarlığa gittiğinde kendi adına bir mezar yeri olduğunu gören kadın “Rızam olmadan, ismimle ve bana ait olmayan Hristiyanlık sembolü bir haçla mezar yapılmış olduğunu görmek öfke ve ızdırap vericiydi” dedi.
İlk vakanın ortaya çıkması üzerine birçok kadın daha benzer şekilde kürtajla aldırdıkları fetüslerin mezarlıkta olduğunu keşfetti.
100’den fazla kadının şikayetini, Differenza Donna isimli kadın hakları derneği savcılığa sundu.
Bu kadınlardan biri olan Francesca da kürtajı yaptırdığı hastaneden durumu açıklamalarını istediğini ancak “Hiçbir bilgimiz yok” yanıtını aldığını söyledi.
Şikayetçi kadınlardan birinin kürtaj operasyonunun gerçekleştirildiği San Camillo Hastanesi olayla ilgili sorumlulukları olmadığını iddia etti.
Cenaze işlemlerini yapan Ama kuruluşu ise ASL tarafından verilen direktiflere uyduklarını belirtti. Ancak aktivistler, bu uygulamanın yıllardır sürdüğü de göz önünde bulundurulursa, kürtaj karşıtı Katolik grupların birçok farklı kurumla gizli bir işbirliği içinde bu işlemleri yapmış olabileceğini söylüyor.
Differenza Donna derneği, ülkenin diğer bölgelerinde de benzer olaylarla karşılaşılabileceğini belirterek kadınlara böyle bir durumda kendileriyle iletişime geçmeleri çağrısında bulundu.
Derneğin Başkanı Elisa Ercoli, “Keyfi olarak hayatlarımızı, bedenlerimizi ve seçimlerimizi kontrol altına almaya çalışan bu sistem ve kurumlara” karşı adalet mücadelesi vereceklerini söyledi.
90 güne kadar gebelikler gönüllü olarak sonlandırılabiliyor
İtalya’da 1978’de kabul edilen 194 numaralı yasa ile kadınlara 90 güne kadar gebelikleri gönüllü olarak sonlandırma hakkı tanınıyor.
90 günden sonraki dönemde ise annenin hayatını tehlikeye sokabilecek riskler olması durumunda kürtaja izin veriliyor. Ancak hekimlere “vicdani ret” hakkı tanınması gibi nedenlerle kadınlar pratikte sıklıklasıkıntılarla karşılaşabiliyor.
Ülkedeki jinekologların yüzde 70 kadarı vicdani ret hakkından faydalanarak kürtaj yapmayı reddediyor, bu oran bazı bölgelerde yüzde 90’a kadar ulaşabiliyor.