ABD’de başkan adayları Donald Trump ve Joe Biden arasında yapılan ilk canlı televizyon tartışması; adayların birbirlerinin sözünü kesmeleri, karşılıklı suçlamalar ve hakaretlerle geçti. ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Trump ve Demokrat Parti’nin adayı Biden, başta koronavirüs salgını ve seçim güvenliği olmak üzere hemen hemen her konuda atıştı.
Trump, tartışma boyunca sık sık eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın sözünü keserek ve aynı anda konuşarak, rakibini sarsmaya çalıştı. Biden ise Trump’a “ırkçı”, “palyaço”, “Amerika’nın gördüğü en kötü başkan”, “Putin’in finosu”, “Çeneni kapatacak mısın?” gibi sözlerle çıkıştı.
New York Times gazetesinin, Trump’ın 2016 ve 2017’de sadece 750 dolar federal gelir vergisi ödediği yönündeki haberi gündeme geldiğinde, Trump milyonlarca dolar vergi ödediğini iddia etti. Biden ise “ortalama bir öğretmenin Trump’tan daha çok vergi ödediğini” söyledi.
Biden, sağlık sigortası konusundaki tartışmada “Donald bir dakika sessiz olur musun?” derken, Trump için “Burada söylediği her şey yalan” diye konuştu.
Moderatör Chris Wallace, Trump’ın Biden konuşurken yaptığı müdahalelerini durdurmaya çalışırken “Kampanya ekibiniz, her iki tarafın iki dakika sözü kesilmeden konuşmasını kabul etti. Söz kesilmeden. Sizin tarafınız bunu kabul etti. Lütfen kampanyanızın kabul ettiği kurala uyun” dedi.
Trump, Wallace’ın müdahalelerine “Sanırım seninle tartışıyorum, onunla değil ama sorun yok” diye tepki verirken, Biden da “Asla sözünü tutmaz” dedi.
Karşılıklı söz kesmeler, suçlamalar
Tartışma, aslında altı farklı başlığa bölünmüştü ancak karşılıklı suçlamalar, bağırmalar ve birbirlerinin sözünü kesmeleri nedeniyle, her iki adayın pozisyonları pek net anlaşılamadı.
Koronavirüs tartışılırken, Biden, 200 bin kişinin öldüğünü ve her gün 40 bin kişinin hastalığa yakalandığına dikkat çekti ve “Başkanın bir planı yok. Herhangi bir şey sunmadı” dedi.
Biden, koronavirüse karşı “daha akıllıca bir tepki verilmesi gerektiğini” söyleyince, Trump “Bana asla akıllı kelimesini kullanma, Sen akıllı değilsin Joe” diye yanıt verdi.
Başkan Donald Trump ayrıca “Delaware Eyalet Üniversitesine gittiğini söyledin ama gittiğin yüksekokulun adını unuttun. Sen yüksek okuldan mezunsun. Sınıfında da son sıralardaydın” ifadelerini kullandı.
Donald Trump, binlerce kişinin katılımıyla yaptığı mitinglere için ise “İnsanlar benim söylediklerimi duymak istiyor. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık. Çünkü dış mekanda yapıyoruz” dedi.
Trump vaka sayılarının diğer ülkelerle karşılaştırılmasına karşı çıktı ve bir aşının ve tedavinin çok yakında bulunacağını belirtti.
“Biz sizi dinleseydik, ülkenin birçok bölümü açık kalırdı ve ölü sayımız 200 bin değil de 2 milyon olurdu. Bu olanlar Çin’in suçu. Çin bunun olmasına izin vermemeliydi Asla yaşanmamalıydı. Biz harika bir iş çıkarttık” diyen Trump, “sahte haberlerin” salgın konusundaki sicilini yanlış yansıttığından yakındı.
Trump daha sonra “Sen olsaydın, daha fazla insan ölürdü” derken, Biden Trump’a “sığınağından ve golf sahasından çıkmasını, yaşamların kurtarılması için Cumhuriyetçilerle Demokratları bir araya getirmesini” söyledi.
Trump aşırı sağcı grupları kınamayı reddetti
Başkan Trump, moderatörün birçok kez bastırmasına karşın, beyazların üstünlüğünü savunan aşırı grupları kınamayı ve seçim sonuçlarının tartışmalı olması halinde aşırı sağcı milis gruplara sakin olmaları çağrısı yapmayı reddetti.
Trump “Proud Boys (Gururlu Çocuklar) geride durun ve beklemede kalın” dedi.
FBI Proud Boys’u beyazların üstünlüğünü savunanlarla ilişkisi olan, aşırılıkçı bir grup olarak tanımlıyor.
Trump ayrıca, “Size bir şey söyleyeceğim, birilerinin Antifa ve solla ilgili bir şeyler yapması gerekiyor” diye de ekledi.
Trump ve Biden, 15 ve 22 Ekim tarihlerinde yeniden karşı karşıya gelecek.