Her şey 1972 yılında bir uçağın kaçırılmasıyla başladı.
Santiago Genoves, Meksika’nın Monterrey kentinde şiddetin tarihi üstüne bir konferanstan Mexico City’e geri dönerken o uçaktaydı.
O ve diğer 103 yolcu, beş silahlı kişi tarafından esir alındı. Silahlı kişiler daha sonra siyasi mahkumlar takası kapsamında serbest bırakıldı.
Biyolojik antropolojinin en önemli uzmanlarından biri olan Genoves, “Doğru olamayacak kadar güzeldi. Ömrünü şiddet davranışlarına adayan bir bilim adamı uçak kaçırılmasının içindeydi. Hep insanların neden şiddete başvurduğunu ve o sırada aklımıza ne olduğunu bilmek istemişimdir” dedi.
Uçağın kaçırılması Genoves’e insan davranışlarını konusında bir deney için ilham oldu.
Genoves deneyi için Norveçli maceraperest ve antropolog Thor Heyerdahl’ın deneyimlerinden de faydalandı.
İki araştırmacı, 1969 ve 1970 yıllarında antik Mısırlı sallarıyla Afrikalıların Kristof Kolomb’dan önce Amerika’ya vardıklarını ispatlamaya çalışan uluslararası bir ekibin parçasıydı.
Bu yolculuk sırasında Genoves açık denizin insan davranışlarını izlemek için harika bir laboratuvar olduğu kanısına vardı.
‘Denizde ev’
Ancak deney daha çok çatışmalar üzerineydi.
Santiago Genoves, 1974 yılında Meksika Ulusal Üniversitesi dergisindeki makalesinde “Hayvanlarla yapılan deneylerde sınırlı bir alana farklı türden fareler koyduğumuzda saldırgan davranışların arttığını gösterdi” dedi.
Genoves, 12 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğinde bir tekne inşa ettirdi. Teknenin sadece uzanacak kadar yeri olan küçük bir kamarası vardı.
Tuvaletler ise açık alanda dışarıya kurulmuştu.
Genoves tekneye Meksika’nın yerli dillerinden biri Nahuatl’da “denizdeki ev” anlamına gelen Acali ismini verdi.
‘10 cesur yabancı’
Teknenin ne motoru, ne elektriği ne de yedek filikaları vardı.
Genoves, deneyle ilgili dünya çapında farklı gazetelere ilan verdi. Yüzlerce insan başvurdu.
Acali’ye binen 10 kişi ve Genoves, Kanarya Adaları’ndan Meksika’ya uzanacak olan 101 günlük bir yolculuk için demir aldı.
Farklı dinler, sosyal geçmiş ve milliyetten dört erkek ve altı kadın deney için seçildi.
Aralarında bekar olan dört kişi vardı ve Genoves’e göre bunlar grup içinde “gerginlik çıkarmak için seçilmişti”.
Teknenin kaptanı olarak 30 yaşındaki İsveçli Maria Bjornstam seçildi.
Bu nüfuz sahibi tek kadın değildi. Teknedeki altı kadına da ana roller verilirken erkeklere vasıfsız işler yaptırıldı.
Genoves, “Kadınlara güç vermenin çok ya da az, getireceği şiddet oranını düşünüyordum” dedi.
Acali, 13 Mayıs 1973 tarihinde denize açıldı. İstikamet Meksika’nın Cozumel Adası’ydı.
‘Hayali orjiler’
Kamuoyunun hayallerinin sınırları oldukça genişti. Acali bugünün televizyon şovlarındaki teknolojik araçlara sahip olmadığı için medya yolculuk hakkında spekülasyonlara başladı.
“Aşk teknesinde orjiler” başlıklı haberler, hiçbir yolcuyla temasa geçilmeden yapıldı. Acali kısa süre sonra “Seks teknesi” olarak anılmaya başladı.
Teknedeki gerçek ise çok farklıydı.
Cinsel ilişkiye girilmesi Genoves’in deneylerinin bir parçasıydı.
“Maymunlar üstündeki bilimsel çalışmalar şiddet ve cinsellik arasında bir bağ olduğunu gösterdi. Buna göre erkekler arasındaki çatışmaların çoğu, gebeliğe uygun dönemdeki dişilerin uygunluğuna bağlıydı. Bunun insanlar için geçerli olup olmadığını görmek için cinsel açıdan cazip özneler seçtim” dedi.
“Seks suçlulukla bağlantılı olduğu için gruba Angola’dan Katolik kilisesinden rahip Bernardo’yu da ekledim. Mürettabatta birkaç kişi cinsel ilişkiye girdi ancak bu dikkate değer bir gerilim ya da hamaset yaratmadı.”
Gözlemciyi gözlemek
Seks, Genoves’in incelemek istediği insan davranışlarından sadece birisiydi.
Aslında daha büyük hedefleri vardı. Maria Bjornstam, çalışmanın gerçek hedefini sorduğunda Genoves “Dünyada barışın nasıl tesis edilebileceğini bulmak” yanıtını verdi.
Buna ulaşmak için Genoves insan saldırganlığını anlamak istiyordu. Günler geçtikçe “denizdeki laboratuarda” tek şiddet işareti kişisel ilişkilerdense tekne yakınlarında bir köpek balığının görülmesi oldu.
51 günün sonunda Genoves’in sinirleri bozulmuş.
Defterine “Buradaki kimse günümüzün en önemli sorusuna yanıt aradığımızı hatırlamıyor: Savaşlar olmadan yaşayabilir miyiz?” notunu almış.
Daha sonra da hamaset ve saldırganlığa neden olmayan yöntemlerini de kayıtlara geçirmiş:
“Sonunda teknede şiddet gösteren tek kişinin ben olduğumu anladım.”
‘Cinayet fantezileri’
Genoves öte yandan teknedekilerin karanlık hislerinden de habersizdi.
50 yıl sonra bazı Acali mürettabat üyeleri bilim adamını öldürme fantezileri kurduğunu kabul etti.
Deneyle ilgili 2018 yılında çıkan The Raft isimli belgeselde konuşan Amerikalı mühendis Fe Seymour “Hepimiz aynı anda bunu düşünüyorduk” dedi.
İsveçli yönetmen Marcus Lindeen deneyde yer alan hayattaki altı katılımcıyı anılarını anlatmaları için bir araya getirdi.
Bjornstam Genoves’in deneyini korumak için bir diktatör gibi davranmaya başladığını hatta bir noktada kaptanlığa soyunduğunu söyledi.
Japonya’dan Eisuke Yamaki, “Uyguladığı psikolojik şiddetle başa çıkmak çok zordu” dedi.
Bunun üstüne mürettabat, Genoves’in “kazara denize düşmesini sağlamak” ya da ona kalp krizi geçirmesi için ilaç vermek gibi düşüncelere kapıldı.
Fe Seymour, “Sonunda bunu yapacağımızdan korkuyordum. Ayakta kalmak için berbat bir şeyi yapabilme yeteneğine sahip olduğumuzu gördüm” dedi.
Depresyon
Ama böyle bir şey olmadı. Genoves ile sorunlar diplomasi yoluyla aşıldı.
Acali Meksika’ya vardığında Genoves dahil tüm mürettabat bir hafta süresince karantinaya alındı ve tıbbi ve psikolojik bir dizi testlerden geçti.
Genoves yolculuk sırasında depresyona girdi ve üniversitesi medyadaki “seks teknesi” haberleri nedeniyle araya mesafe koydu.
Ancak Genoves 2013’teki ölümüne kadar akademik kariyerine devam etti.
Özneleri için ise yolculuk nasıl başladıysa öyle bitti: Bir macera olarak. Teknedeyken zor anlar yaşasalar da grup kendi içinde bir anlaşmazlık yaşamadı. Aksine bugüne kadar gelen bir bağ da kurmayı başardılar.
Başarı
Bu yüzden Fe Seymour deneyin başarılı olduğunu savunuyor.
İngiliz The Guardian gazetesine konuşan Seymour, “Genoves şiddet ve çatışmaya odaklanmıştı. Biz “onlar ve biz” olarak yola koyulduk sonunda biz “Biz olduk” dedi.
Aynı gazeteye konuşan Lindeen ise “Eğer Genoves insanların neden o tekneye bindiğini dinleseydi şiddetin sonuçları ve farklılıklarımızı aşarak bunu nasıl başardığımızı anlayabilirdi” diye konuştu.
Kaynak: BBC Türkçe