Almanya, Finlandiya ve Danimarka’dan aşırı sağ-popülist parti temsilcileri ile birlikte ortak basın toplantısı düzenleyen Salvini, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasının yeterli olmadığını “tamamen durdurulması gerektiğini” söyledi.
Milano’da “Sağduyulu bir Avrupa’ya doğru! Halklar Ayaklanıyor” başlığıyla düzenlenen zirvede, Salvini’nin yanı sıra Almanya’daki aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Sözcüsü Jörg Meuthen, Finlandiya’daki Finler Partisi’nden Olli Kotro ve Danimarka’daki Danimarka Halk Partisi’nden Anders Vistisen ortak basın toplantısı düzenledi.
İtalya’da koalisyon hükümetinin ortaklarından olan Lig Partisi’nin lideri Matteo Salvini, basın toplantısında, Avrupa’yı değiştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Bir gazetecinin “Zafer kazanırsanız ekonomiyi canlandırmak için neler yapacaksınız?” sorusu üzerine Salvini, Türkiye’den de söz etti.
Avrupa ürünlerini korumayı amaçladıklarını, bunun için de Avrupa’daki üreticilere zarar veren, haksız rekabete yol açan bazı anlaşmaları yeniden gözden geçireceklerini söyleyen Salvini şöyle devam etti:
“Bir örnek vereyim: Bizim için Türkiye, Avrupa değil ve asla olmayacak… Avrupa Komisyonu tuhaf bir şekilde Macaristan, Polonya, Avusturya, İtalya gibi hükümetlere yaptırımlar uygularken yabancı bir güce yıllardır milyarlarca euro hediye ediyor ve bu ülke de bu paraları bizim şirketlerimizle rekabet etmek için kullanıyor.”
Türkiye’deki “insan hakları ihlallerinden” de bahseden Salvini, “(AB’ye) Üyelik süreci askıya alındı. Ama askıya almak yetmez, iptal edilmeli, tamamen durdurulmalıdır. Türkiye’nin AB ile ne alakası olduğunu popüler partiler ve sosyalistler bana açıklasın. Bizim bu konudaki görüşlerimiz çok net” diye konuştu.
Basın toplantısında konuşan Almanya için Alternatif Sözcüsü Jörg Meuthen, ‘Avrupa Halk ve Uluslar İttifakı’ adını alan bu ittifakın amacını, “Avrupa Birliği’ni ve Avrupa Parlamentosu’nda reforma gitmek ve bunu birliği, parlamentoyu yok etmeden yapmak” olarak açıkladı. Meuthen, “Radikal bir değişim getirmek istiyoruz” dedi.
Matteo Salvini de bunun uzun vadeli bir proje olduğunu belirterek, “Bu hayalin, bu projenin, bu vizyonun, bu geleceğin İtalya’dan yola çıkıyor olmasından dolayı bir İtalyan olarak onur duyuyorum” dedi.
Milano’daki zirveye katılımın beklenenden az olması, Fransa, Macaristan, Polonya gibi ülkelerden sağ-popülist parti liderlerinin katılmaması basında “fiyasko” olarak nitelenmişti. Salvini ise kendisinin zirvede yalnızca İtalyan Lig Partisi’ni değil, Avrupa Parlamentosu’ndaki “Milletler ve Özgürlük Avrupası” (ENF) grubunu temsil ettiğini söyledi.
İtalya’da halen aşırı sağın “doğal lideri” olarak görülen Salvini’nin öncülüğünde Milano’da düzenlenen zirve, Salvini’nin Avrupa genelindeki sağ-popülist gruplara da liderlik etme girişiminin bir parçası olarak değerlendiriliyor.