Balkan ülkelerinde jinekolojik tedavi ve müdahale süreçlerindeki travmatik deneyimlerini paylaşan kadınlar, #MeToo (Ben de) hareketine benzer bir sosyal kampanya başlattı.
Anestezi yapılmadan, elleri kolları tutularak kürtaj ya da biyopsi olduklarını söyleyen bazı kadınlar, fiziksel acının yanında, doktorların hakaretine de uğradıklarını öne sürdü.
O kadınlardan biri, doktorunun biyopsi sırasında kendisine “Seks yaparken ağlamadın, şimdi de kapa çeneni” dediğini söyledi.
İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, kadınları cesaretlendiren Hırvatistan’da Meclis kürsüsünde bir kadın milletvekilinin yaptığı konuşmaydı.
Ivana Nincevic-Lesandric, kürsüde düşük yaptıktan sonra gittiği hastanede yaşadığı ağrılı kürtaj deneyimini anlattı.
Kollarımı ve bacaklarımı bağladılar ve kürtaja başladılar. Hayatımın en zor 30 dakikasıydı ve her saniyeyi hatırlıyorum” diyen milletvekili, erkeklerin çoğunlukta olduğu Meclis’e şu soruyu yöneltti:
“Bu durumu değiştirmeyi düşünüyor musunuz ve ne zaman?”
Hırvat siyasetçinin tedavi gördüğü hastane, suçlamaları reddetti.
Ancak bu olay sonrası, ülkedeki yüzlerce kadın, jinekolog ve ameliyat koltuğunda yaşadıkları acılı ve aşağılayıcı deneyimleri paylaşmaya başladı.
Bir sosyal medya kullanıcısı, doktorunun biyopsi sırasında kendisine “Seks yaparken ağlamadın, şimdi de kapa çeneni” dediğini yazdı.
Bir başka kadın da, “Ellerimi, bacaklarımı ve başımı tuttular. Doktor ağladığım için beni şımarık olmakla da suçladı” dedi.
Hırvat ebeveyn hakları kuruluşu RODA, bu ve benzeri 400 tanığın hikayesini derledi.
Hak savunucuları da bu hikayeleri, Hırvatistan’daki pek çok şehrin sokaklarında sesli okudu. Sağlık Bakanlığı’na da bu metinlerin bir kopyası gönderildi.