Almanya’da mevcut düzenlemelere göre bir kişi son 30 ayda en az 12 ay sosyal güvenceli bir işte çalışmış, işsizlik sigortası aidatı ödemiş ve sonrasında işsiz kalmışsa “işsizlik parası” alabiliyor. Ödenen destek farklı faktörlere bağlı, ancak prensipte maaşın yüzde 60’ına tekabül ediyor. Verildiği süre de yaşa ve öncesinde sigortalı çalışılan zamana bağlı. İşsizlik parası hakkını kaybeden, çalışabilecek yaşta ve durumda olan, ancak çalışmayanlara ise devlet sosyal yardım veriyor.
Almanya’da sosyal yardımın şartları, işsizlik rakamlarında oynama yapıldığının ortaya çıkması üzerine 2005’te dönemin Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller iktidarında sertleştirilmiş, sosyal devletin en fazla tırpanlandığı reform olarak tarihe geçen düzenlemenin faturası SPD’ye kesilmişti. SPD son yıllarda bu imajdan kurtulmayı denediyse de Angela Merkel başbakanlığında Hristiyan Birlik ile kurdukları koalisyonlarda sosyal reform talebini kabul ettiremedi. SPD, geçen yıl ise siyasi çizgisine yakın Yeşiller’in de içinde olduğu yeni hükümeti kurarken sosyal yardımlarda iyileştirmeyi öngören reformu en önemli projesi olarak lanse etti ve geçen hafta da bu reformu meclisten geçirdi.
Bu reformda yer alan “vatandaşlık parası” ise düzenlemenin en önemli yeniliği olarak öne çıkıyor.
SPD, hazırladığı yasal düzenlemede geçmişteki hatasını düzeltmek amacıyla aylık devlet yardımını “vatandaşlık parası” olarak nitelendirdi. Bununla vatandaşa bir yandan yardımın bir “hak” olduğu duygusu verilmesi amaçlanıyor, diğer yandan da kapsamını genişleterek ihtiyaç sahibinin onuruyla ayakta kalmasını sağlayacak köklü bir iyileştirme olduğu savunuluyor. Sosyal yardım kuruluşları ise iyileştirmeye rağmen söz konusu vatandaşlık parasının miktarının yeterli olmadığını vurgulayarak hükümetin planını eleştiriyor.
1 Ocak 2023’te yürürlüğe girecek vatandaşlık yardımı prensipte çalışma yaşında ve çalışacak durumda olan, 15 yaşını aşmış emeklilik yaşını geçmemiş tek başına kalan veya yalnız çocuk yetiştirenlere veriliyor. Yardımın miktarı enflasyon göz önünde bulundurularak ayda 502 euro olarak saptandı. Yardımı alan kişiyle aynı evde yaşayan partner de ihtiyaç sahibiyse ona tanınan vatandaşlık parası hakkı da 451 euro oluyor. İhtiyaç sahibi yetişkinle aynı hanede yaşayan çocuklar da yaşına göre bu destekten faydalanacak. Buna göre 14-17 yaş arası çocuklar ayda 420 euro, 6-13 yaş arasındaki çocuklar 348 euro, 6 yaş altı çocuklarda da aylık 318 euro destek alabilecekler.
Vatandaşlık parasıyla birlikte kira ve yakıt yardımını da içeren sosyal yardımlardan, çalışmasına rağmen geliri yetersiz olanlar da faydalanacak. Yardımlardan faydalanabilmek için Alman vatandaşı olunması gerekmiyor. Ülkede ikamet eden ve çalışma hakkı bulunan her ihtiyaç sahibi yardım alma hakkına sahip.
Yeni kanuni düzenleme ile yardımın sadece miktarı artırılıp kapsamı genişletilmiyor, aynı zamanda prosedür de kolaylaşıyor. Artık sorumlu daireye gitmeden ya da form doldurmadan, sadece yetkili makama elektronik posta gönderilmesiyle ihtiyaç başvurusu yapılması mümkün. Yetkili makamların tahminlerine göre vatandaşlık parası uygulamasından yaklaşık 5 milyon 300 bin kişi faydalanacak.
Şimdiye kadar var olan sosyal yardım sistemi ihtiyaç sahiplerine benzer aylık maddi yardım ile kira ve yakıt desteğini öngörüyordu, ancak önceki sistem yardım alanlara başından itibaren yaptırımlar da uygulayabiliyordu. Yeni uygulama, destek alan kişinin evinin büyüklüğünden ve varsa tasarruf ya da hayat sigortası gibi varlıklarından bağımsız desteği en azından ilk sene mümkün kılıyor.
Örneğin vatandaşlık parası almaya başlanılan ilk yılda ihtiyaç sahipleri halen oturduğu konutta yaşamaya devam edebilecek. Önceki uygulamada ev büyük, kirası ve yakıt gideri yüksek ise yardım alan kişi en kısa sürede daha küçük ve uygun bir eve taşınmaya zorlanabiliyordu. Ayrıca vatandaşlık yardımı almaya başlayan kişinin yine ilk yılında 40 bin euroya kadar birikimi olması devletten aylık yardım almasını engellemeyecek. Aynı hanede kalanlarda bu miktar kişi başına 15 bin euro olarak saptandı. Özetle vatandaşlık parası artarken ilk sene tasarruf da hemen erimeyecek.
Mevcut uygulamada bütün varlıklar sürecin başından itibaren dikkate alınıyor, devlet yardımından önce vatandaştan onları tüketmesi talep ediliyordu.
Yeni kanunun mimarı SPD’li Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Hubertus Heil, aslında yardımın kapsamını daha geniş tutmak istiyordu. Ancak ana muhalefet bloku Hristiyan Birlik’nin baskısıyla düzenlemeye bazı kısıtlamalar getirildi. Buna göre vatandaşlık parası alan bir kişi, kendisine sunulan bir iş teklifini reddederse aldığı yardım ilk ay yüzde 10 kesilecek. İkinci rette yardım iki aylığına yüzde 20 oranında azaltılacak, üçüncü rette de yardım üç ay boyunca yüzde 30 oranında düşürülecek. Yardım alan kişinin kira ve yakıt desteği ise bu yaptırımlardan muaf tutulacak.
Düzenlemeye göre, yardım alan kişi yeni bir meslek eğitimi alarak veya alanında kendini geliştirerek daha iyi istihdam koşullarına kavuşmak istiyorsa bu durumda söz konusu yardımda bir kesinti olmayacak. Aksine kişinin eğitimine aylık 150 euro katkı ve bir eğitimi tamamlaması halinde de ikramiye verilmesi öngörülüyor.
Yeni kanunun olumlu nitelenen bir diğer boyutu da vatandaşlık parası ve bağlantılı yardım alanların çalışarak kazanabileceği ek gelir sınırının yükseltilmesi. Vatandaşlık parası alan kişi 520-1000 euro arasında ek gelir sağladığında bunun yüzde 30’unu elinde tutabilecek. Öncesinde bu miktar daha düşüktü.
Sosyal yardım alan öğrenciler ise ek bir işten 520 euro aylık kazanç sağlıyorsa kesintiye uğramaksızın yardım almaya devam edecek. Şimdiye kadar sosyal yardım alan öğrenciler ilaveten kısa süreli işlerde kazandığı 520 euroya kadar olan kazancın sadece 184 eurosunu tutabiliyordu.
Meslek eğitimi yapanların koşulları da yeni sosyal reform ile iyileştirildi. Meslek eğitimi öğrencisi yardım alıyorsa meslek eğitiminden kazandığı maaşının yaklaşık üçte ikisini kesintisiz şekilde elinde tutabilecek. Şimdiye kadar sosyal yardım alan meslek eğitimi öğrencisi örneğin 800 euro aylık maaşının sadece 240 euroluk kısımını alabiliyordu, şimdi bu miktar 800 euro maaşta 604 euro olarak belirlendi.
Uygulamada en olumlu tepkiyi öğrencilere yönelik bu iyileştirmeler aldı. Nitekim araştırmalar devlet yardımı alan, fakir ya da dar gelirli ailelerde yetişen çocukların yoksulluk sarmalından kurtulmasının daha zor olduğunu ortaya koyuyordu. Yeni düzenleme ile gençlerin koşullarını iyileştirmek suretiyle fırsat eşitliğinde diğer akranlarından kopmamaları hedefleniyor.
Öte yandan vatandaşlık parası alan kişi, bir iş imkanı doğduğu vakit başlamasını engelleyecek şekilde yurt dışında veya kaldığı yerden başka bir kentte ise ve istihdam edilmeye yanaşmıyorsa vatandaşlık parası hakkını kaybedecek. Dolayısıyla söz konusu sosyal destekler, yardım alan kişilerin istihdama yeniden kazandırılması temelinde işleyecek.