Hollanda’nın doğusundaki Arnhem kentinde 1998 yılında dokuz Türkiye kökenli göçmenin mahkum edildiği “villa cinayetini” araştıran ekibin, mahkemeden önemli belgeleri sakladığı ortaya çıktı.
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre, 5 ile 12 yıl arasında hapis cezasına çarptırılan hükümlülerin avukatı Paul Acda, davanın yeniden incelenmesi için başvuruda bulunacağını açıkladı.
Arnhem’daki bir ev soygununda bir kadın öldürülmüş, bir kadın ağır yaralanmıştı. Saldırganlar ise birkaç banka kartı ile bir cüzdanı alıp kaçmıştı.
Olayla ilgili olarak Ömer Arısoy’un itirafına dayanarak Türkiye kökenli dokuz göçmen gözaltına alındı. Bunlardan biri hücrede intihar etti.
Maastricht Üniversitesi uzmanları ile Hollanda Kapalı Ceza Muhakemeleri Danışma Komitesi (Acas) 2018’de dokuz kişinin haksız yere cezalandırıldığına ilişkin görüş bildirdi.
Hollanda Televizyonu’ndaki (NOS) KRO-NCRV programında yayımlanan “villa cinayeti” ile ilgili belgesel, Türkiye kökenli göçmenlerin haksız yere hapis yattığı görüşünü güçlendirdi.
Programı hazırlayan gazeteciler, soruşturma ekibinin mahkemeden önemli bilgileri gizlediğini ortaya çıkardı. Programa göre, polis, zanlılara ulaşmak için bir muhbirin ifadesinden yararlandı. Ancak polis ve savcılık bu bilgiyi, inceleme hakiminden sakladı.
Soruşturma ekibi, ellerinde çok az kanıt olmasına rağmen, doğru yönde ilerledikleri konusunda ısrar etti.
Polisin, Türkiye kökenli göçmenlere nasıl ulaştığı belirsiz kaldı. Cinayete ilişkin muhbirin anlattıklarının da tutarlı olmadığı belirlendi. Muhbirin, cinayet silahı ve olay anına ilişkin doğru bilgi vermediği ortaya çıktı.
Belgeselde, sahte itirafla suçu üstlenen ve diğer 8 kişinin adını veren Ömer Arısoy’un sorgu görüntülerine de yer verildi. 20 saat aralıksız sorgulanan Arısoy’un, büyük baskı altında olduğu, polisin masaya vurup, bağırarak ve daha fazla ceza alacağı tehdidiyle suçu üstlenmeye zorladığı belirtildi.
Cezaevinden çıktıktan sonra Hollanda’dan ayrılarak, Almanya’ya yerleşen Arısoy, “20 yıldır hayatım mahvoldu. Daima diğer arkadaşları düşünüyorum. Suçsuz yere ceza aldılar” diye konuştu.
Avukat Paul Acda, dava için büyük öneme sahip bilgileri mahkemeden gizlemenin utanç verici olduğunu belirterek, “Polis, gerçeği ortaya çıkarmak için değil, hikayesini onaylatmak için uğraşıyordu” dedi.
Acda, kısa süre içinde davanın yeniden incelenmesini isteyeceğini açıkladı. Dönemin savcılık yetkilileri ise açıklama yapmak istemedi.
Hollanda’da yüksek mahkemeye tavsiyede bulunan Kapalı Ceza Muhakemeleri Danışma Komitesi (Acas), 2018 yılında hazırladığı raporda, dokuz Türk vatandaşının mahkum edilmesinin haksız olduğu anlamına gelen, “potansiyel olarak güvensiz” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Komite, mahkumiyet kararının, olayı polis baskısı sonucu kabul ettiğini belirterek daha sonra ifade değiştiren bir kişinin itiraflarına dayanarak verildiğini vurguladı.
Cezai soruşturma sırasında büyük yanlışlar yapıldığını belirten komite raporunda, “Mevcut bilimsel görüşlere göre, mahkumiyet artık savunulamaz” dendi.
Cinayet ve soygun suçlamasıyla 12 yıla varan cezalara çarptırılan Türkiye kökenli göçmenler, yargı tarafından “masum olduklarına” resmen karar verilmesini istiyor.
Kaynak: BBC Türkçe