Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa genelinde kızamık hastalığının hızla yayıldığı uyarısında bulundu. Örgüte göre, bu yılın ilk altı ayında görülen vaka sayısı, geçen yılın toplamınınkini geçti.
Örgütün yayımladığı yeni verilere göre, Avrupa bölgesindeki yılın ilk yarsısında yaklaşık 90 bin kızamık vakası görüldü, 37 kişi hayatını kaybetti.
Bu bölgedeki 53 ülkenin 48’inde kızamık vakaları rapor edildi.
2018’de toplam 84,462 vaka görülmüştü. Geçen yılın ilk yarısındaki vaka sayısı 44,175 olarak açıklanmıştı. 2016’da sadece 5,273 vaka vardı.
En çok vaka Ukrayna’da
En çok vaka Ukrayna’da görüldü. 54 bin’i aşkın vakada 18 kişi öldü.
Bu yıl İngiltere, Arnavutluk, Çekya ve Yunanistan “kızamıktan arınmış” ülke statüsünü kaybetti.
Raporu hazırlayan “Avrupa Bölgesel Kızamık ve Kızamıkçıkla Mücadele Doğrulama Komisyonu”nun Başkanı Dr. Günter Pfaff, “Her toplumda gerekli aşılama seviyesine ulaşılamazsa hem çocuklar hem de yetişkinler gereksiz şekilde acı çekecek ve trajik şekilde ölecek” dedi.
Oxford Üniversitesi’nden pediatrik enfeksiyon ve bağışıklık sistemi hastalıkları uzmanı Prof. Andrew Pollard, raporun tüm Avrupa için önemli bir uyarı niteliğinde olduğunu söyledi.
Pollard durumun, aşının henüz olmadığı 1960’lı yıllardaki kadar kötü olmadığını ve salgını önlemenin hâlâ mümkün olduğunu belirtti.
Avusturya ve İsviçre, kızamıktan arınmış ülke statüsünü elde ederken, Belçika ve Kazakistan’da hiç vaka görülmedi. Ancak bu ülkelerin aynı statüyü alabilmeleri için 36 ay süreyle hiç vaka görülmemesi gerekiyor.
İngiliz Aile Hekimleri Birliği’nin Başkan Yardımcısı Prof. Martin Marshall, “Bu verilerin tüm Avrupa’nın, potansiyel olarak ölümcül ancak tamamen önlenebilir bir hastalık olan kızamıktan tamamen kurtulmaya çalıştığı bir dönemde ortaya çıkması üzücü” dedi.
Kızamık son derece bulaşıcı bir hastalık. Ancak KKK (kızamık-kızamıkçık-kabakulak) aşısı koruma sağlıyor. Bu karma aşının ilki bir yaşında, ikincisi de çocuklar okula başlamadan önce yapılıyor.
Kanser ya da bağışıklık sistemi hastası olan çocuklara aşı yapılamıyor. Bu çocukların korunabilmesi ve “sürü bağışıklığı” ortamının oluşturulabilmesi için nüfusun yüzde 95’inin iki dozu da yaptırmış olması gerekiyor.
Türkiye’de durum
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunda Türkiye’ye ait 2018 ve 2019 verileri yer almıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Şubat’taki bir açıklamasında Türkiye’deki kızamık vakası sayısının, Avrupa’ya oranla yüzde 1’in altında olduğunu açıklamıştı.
Bakan Koca, “Avrupa bölgesinde bir önceki yıla göre 15 kat, 2017’ye göre de üç kat artıştan bahsediyoruz. Buna rağmen ülkemizde bu oranda bir artış söz konusu olmadı. Türkiye’deki vaka sayısı, Avrupa’ya oranla yüzde 1’in altında olan bir artıştan bahsediyoruz” demişti.
TTB: Aşıyı reddeden ailelerin sayısı artıyor
Türk Tabipler Birliği, Nisan’daki Dünya Bağışıklama Haftası’yla ilgili açıklamasında kızamığın Türkiye için de ciddi bir tehdit olduğu uyarısında bulunmuştu.
TTB’nin bu açıklamasındaki bazı tespitler şöyle:
- Türkiye’de halen aşılanmayan çocuklar azımsanmayacak sayıdadır. Kızamık salgınlarını önlemek için gerekli %95 ve üzerinde aşılamanın sağlandığı ilçe sayısı yalnızca 53 (%6)’tür. Kızamık aşısının 2. dozu için kapsayıcılık ise sadece %3’tür.
- Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013 verilerine göre hiçbir aşı yaptırmamış olma durumu 13-26 aylık çocuklarda 2008’de 20 bin dolayında (%1,6) iken 2013’te 37 bin’lere (%2,9) çıkmıştır. Hiç aşılanmamış olma, yoksul ve eğitimsiz gruplar gibi dezavantajlı gruplarda ise daha çok artış göstermektedir.
- Sağlık hizmetlerinin erişemediği ve bu şekilde aşısız kalan çocukların yanında aşı reddi giderek büyüyen bir toplum sağlığı sorunudur. Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre 2011 yılında ailenin aşıyı reddetmesi nedeniyle aşı olamayan çocuk sayısı 183 iken, 2017’de bu rakam 23 bine ulaştı. Bugün bu sayının çok daha fazla olduğu kolaylıkla tahmin edilebilir.