Almanya’da kadın hakları için mücadele veren Terre des Femmes adlı örgüt, ilköğretim çağındaki kız çocuklarına, okulda başörtüsü takma yasağı getirilmesini tavsiye eden bir bilir kişi raporu hazırladı. 14 yaşından küçük kızlara başörtüsü yasağı getirilmesinin savunulduğu raporda Tübingen Üniversitesi’nden Anayasa Hukukçusu Prof. Martin Nettesheim’ın da görüşlerine yer verildi.
Prof: Nettesheim: Olası bir yasak anayasa ile uyumlu
Nettesheim raporda yer alan değerlendirmesinde, Almanya’da da tıpkı geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana Avusturya’da uygulandığı gibi, ilköğretim çağındaki kız çocuklarına başörtüsü yasağı getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Böyle bir uygulamanın, Almanya Anayasası’nda koruma altına alınan hem inanç özgürlüğü hem de anne ve babaların çocuklarının üzerindeki bakım ve eğitim hakkı ile hukuki açıdan da uyumlu olacağını ifade eden Nettesheim, anayasanın 7. maddesine vurgu yaparak eğitim sisteminin de tamamen devletin gözetiminde olduğunu dile getiriyor.
“Dışlanma ve ayrımcılığa yol açabilir”
“Çocuklar, inanç ve dünya görüşü ile ilgili konularda kendi kararlarını alabilecek olgunluğa sahip değildir” diyen Prof. Martin Nettesheim’a göre, 14. yaş doldurulana dek takılacak “dini çağrışımlar yapan başörtü”nün yasaklanması, “Anayasa’nın 7. maddesinde öngörülen ve eğitim yasası hazırlayıcıları tarafından geliştirilen eğitim ve öğretim hedeflerine ulaşmak için bir önlem” olarak gerekçelendirilebilir.
Anayasa Hukukçusu Prof. Nettesheim’a göre, bir dine bağlılığı sürekli olarak gösteren baş örtüsü ve benzeri kıyafetler, grup içinde bölünmelere ve ayrışmalara neden olabildiği gibi, özellikle gençler arasında sosyal dışlanmaya ve hatta ayrımcılığa yol açabilir. Nettesheim, Alman okullarında “özgürlük eğitimi”nin de müfredatın bir parçası olduğunu vurguladı.
Terre des Femmes: Çocuklar şartlandırılıyor
Avusturya’nın ilköğretim okullarında başörtüsünü yasaklamasının ardından konu Almanya’da da hararetli bir biçimde tartışılmaya başlanmıştı. YouGov adlı kamuoyu araştırma şirketi tarafından yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 57’si Alman ilkokullarında başörtüsünün yasaklanmasından yana görüş belirtti. İlgili raporu hazırlayan Terre des Femmes adlı kadın hakları örgütü, federal hükümetten yasağın yasallaştırılmasını talep ediyor. Raporda buna gerekçe olarak “Kız çocuklarına başörtüsü takılması, başın saf dini duygularla kapatılması demek değildir” denilerek bunun cinsiyetçi bir ayrımcılık olduğu ve kız çocuklarını, ileride bu başörtüsünü çıkaramayacakları şekilde şartlandırdığı ifade edildi.
Almanya Göç ve Uyum Bakanı Annette Widmann-Mauz
Hükümet kanadında da konuyla ilgili çalışmalar sürüyor. Federal hükümette yer alan Uyum Bakanı Annette Widmann-Mauz, daha önce böyle bir yasağın gözden geçirilmesinden yana olduğunu bildirmişti. İktidardaki koalisyonun büyük ortağı olan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinden çok sayıda milletvekili de konuyla ilgili olarak, sonuçları sonbahar aylarında yayınlanacak raporlar hazırlatıyor.
Karşıt görüşteki siyasetçiler
Ancak konuya temkinli yaklaşan siyasetçiler de mevcut. Almanya Kültür Bakanları Konferansı Başkanı, CDU’lu Alexander Lorz ve iktidar ortağı SPD’nin (Sosyal Demokrat Parti) Federal Parlamento Grubu’ndaki İnanç Politikaları Sorumlusu Lars Castellucci, konuyla ilgili yorumlarında, Almanya’da yasalarla güvence altına alınan din ve inanç hürriyetine atıfta bulunmuş ve ülkede başörtülü çocuk sayısının da çok az olduğunu dile getirmişlerdi.
İslami örgütlerin tepkisi
Faaliyetlerini Almanya’da yürüten çok sayıda İslami kuruluş ise tartışmaların İslam’ı aşağılayıcı bir dille yürütüldüğünü ve sembolik olduğunu savunuyor. Başörtüsü takan ilköğretim çağındaki kız çocuklarının bindelik değerlerle sayılacak kadar az olduğunu vurgulayan İslami örgütler, dini açıdan da başörtüsü takmanın zaten ergenlik çağından itibaren farz olduğunu vurguluyor.