En son açıklanan veriler İngiltere ve Galler’deki beş yaşından küçük nüfusun neredeyse onda birinin Müslüman kökenli olduğunu ortaya koydu. Bu oran, Müslümanların genel nüfustaki oranının iki katı. Fakat 85 yaşının üzerindeki nüfusta Müslüman oranı her 200 kişide bire düşüyor.
Ulusal İstatistik Kurumu’nun(ONS) 2011 nüfus sayımında ulaşılan bilgilerden derlediği din ve yaş istatistiklerine göre, İngiltere ve Galler’de 0 ile 4 yaş arası 3 milyon 500 bin çocuğun yüzde 9’luk kısmına denk gelen 320 bininin Müslüman kökenli olduğunu gösterdi. Aynı yaş grubundaki çocukların yüzde 43’ünü oluşturan 1 milyon 500 bini ise Hıristiyan ailelerden geliyor.
İngiliz basını verilerin ülkedeki doğum oranlarının demografiyi dini açıdan değiştirdiği şeklinde yorumluyor. Essex Üniversitesi Nüfus Çalışmaları profesörlerinden David Voas ibadetleri uygulayan Müslümanların sayısının Hıristiyanları geçebileceğini, buna imkansız gözüyle bakılamayacağını söylerken, İngiltere’de çoğunluğun Müslüman olmasının mümkün olmadığını da kaydetti. Müslüman ailelerin çoğalmasının toplumsal bazı etkileri olduğuna dikkat çeken Milli Eğitim Bakanlığı da ülkede 125’i özel sektörde olmak üzere 136 Müslüman okulun bulunduğunu bildirdi.
Oxford Üniversitesi’nde Demografi alanında profesör olan David Coleman ise, Britanya’nın uzun zamandır Müslüman göçmen kabul ettiğini, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan’dan gelen göçmenelere son zamanlarda Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden gelenlerin de eklendiğine dikkat çekti. “Genel olarak doğum oranı düşüyor olsa da Pakistan ve Bangladeş’li Müslümanlar arasında çok yüksek” diyen Coleman Müslümanlar arasında dinden uzaklaşmanın, Hristiyanlıkta olduğu kadar yaygın olmadığının altını çizdi.
İngiliz basınına konuşan Bradford bölgesindeki St. Clement’s kilisesinin papazı Dale Barton bölgede daha önceleri beyaz işçi sınıfının yoğunlukta olduğunu hatırlatırken, “Bugün sadece iki pub hayatta kalmaya çalışıyor. Dükkan sahiplerinin çoğu artık Müslüman. Bunu kınamıyorum. Bir çoğu Christmas günü de açık oluyor” sözleri ile demografik yapının toplumsal yaşamı da etkilediğini ifade etti. Müslümanlar arasındaki doğum oranının kimseyi endişelendirmemesi gerektiğini vurgulayan Britanya Müslüman Konseyi yetkililerinden İbrahim Mogra ise bunun aslında Müslümanların İngiltere’deki yaşamlarında kednilerini ne kadar kadar güvende hissettiklerinin bir göstergesi olduğunu savundu. “Bu jenerasyon kendisini son derece İngiliz hissediyor, bu ülkeyi ana vatanları gibi görüyorlar. Önemli olan konu İngiltere’nin Müslüman bir ülke haline gelmesi değil, ülkede İslamiyet’in özgürce ibadet ediliyor olması” diyen Mogra, İngiltere’deki Müslüman nüfusun eğitimli Araplardan Avrupalılaşmış Kıbrıslı Türklere kadar birçok farklı kökeni barındırdığını belirtti.