Avrupa Birliği, Kıbrıs’ta üretilen meşhur hellim peynirinin hem Rumca hem de Türkçe isimleriyle tescillemesini karara bağladı.
Avrupa Birliği, Kıbrıs’ta üretilen meşhur hellim peynirinin hem Rumca hem de Türkçe isimleriyle tescillemesini karara bağladı.
Karara göre ürün, adanın güneyinde veya kuzeyinde üretilmeyen ürünlerin “hellim” ya da “hallumi” adıyla satılamayacağı anlamına geliyor.
Kıbrıs Rum Yönetimi hellimin tescillenmesi için Avrupa Birliği’ne başvuruda bulunmuş, KKTC de ürünün yüzyıllardır sadece Rumlara değil, Türkler tarafından da üretildiğini bildirerek bu durumun dikkate alınmasını talep etmişti.
Normal şartlarda tescillenen bir ürünün denetimi bölgenin tarım bakanı tarafından yapılıyor, ancak Kıbrıs’ın bölünmüş halini göz önünde bulunduran AB hellimin denetiminin bağımsız bir firma tarafından sağlanmasına olanak tanıdı.
Kıbrıs’ta anlaşma sağlanması halinde denetim mekanizması birleşik ülkeye transfer edilecek.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hellim konusunda Avrupa Komisyonu’nun kabul ettiği geçici formülle sağlanan ara çözümden memnun olduğunu söyledi.
Akıncı, “KKTC’de hellim ismiyle üretilen bu ürünün tescili oldukça önemli… Bu tescilden sonra hellim sadece Kıbrıs‘a ait bir ürün olacaktır.” dedi.
“Rum tarafı hayır demesine rağmen bütün Kıbrıs adına AB’ye üye oldu. Dolayısıyla AB ile resmi ilişkilerde şu anda maalesef sadece Rum tarafı yetkili konumda. Ancak Rum tarafının Kuzey Kıbrıs’ta yetkisinin geçerliliği yok. Dolayısıyla ara formüller üretiliyor. Hellim konusunda da, normalde diğer ülkelerde olan, o üye ülkenin Tarım Bakanlığının denetiminin olmasıdır. Ama bizim ülkemizde, çözümü olmadığı koşullarda Güney Kıbrıs’ın Tarım Bakanlığı’nın Kuzey’de herhangi bir etki ve yetkisi olamayacağı açıktır.
“Bu nedenle kuzeyde Bureau Veritas isimli bir uluslararası denetim firması görev yapacak.”
Kuzey Kıbrıs’taki üreticilerle ilişkileri bu firmanın yürüteceğine dikkat çeken Akıncı, söz konusu firmanın raporlarını AB’ye de göndereceğini söyledi.
Kuzey’deki üretimin denetimiyle ilgili Bureau Veritas’ın yetkili olacağını ve AB Komisyonu ile ilişki içinde çalışacağını belirten Akıncı, “Burada üreticimizi korumak zorundaydık. Bize de ait olan bir ürünü korumak zorundaydık. Bunu başardık. Sonuçta bu yıllardır konuşulan bir şeydi. Bir çözüm üretilememişti. Bu çözümü üretmiş olmaktan ben mutluluk duyuyorum. Üreticimize ve toplumumuza hayırlı olsun” dedi.