Türkiye kökenli ilk aile şirketlerinden biri olan TFC Holding’in kurumsallaşması için ilk adım atılarak, ‘TFC Aile Şirketi Anayasası’ törenle imzalandı.
İngiltere’de gıda sektöründe faaliyet gösteren Türkiye kökenli ilk aile şirketlerinden biri olan TFC Holding’in kurumsallaşması için ilk adım atılarak, ‘TFC Aile Şirketi Anayasası’ törenle imzalandı.
İtanbul’da bulunan Değer Danışmanlık firması kurucusu Dr. İlhami Fındıkçı’nın yaklaşık bir buçuk yıldır sürdürdüğü ‘Aile Şirketi Danışmanlık Projesi’ çerçevesinde hazırladığı ‘TFC Aile Şirketi Anayasası’ ile TFC ve bağlı kurumların tamamı tek çatı altında toplandı.
İmza töreni münasebetiyle Waltham Abbey Marriott Hotel’de düzenlenen toplantıda, TFC kurucusu Hüseyin Uçar, şirket yöneticilleri Can Uçar, Deniz Suyur, İş Bankası Londra Şube Müdürü Hasan Candan, Edmonton Şube Müdürü Kutan Kudret, Mali Müşavir Altan Kemal, işadamları Ömer Köprülü ve Celal Küccük ile şirketin diğer yöneticileri hazır bulundu.
HÜSEYİN UÇAR: 35. YILI DOLDURDUK, KURUMLAŞMAMIZ GEREKİYORDU
TFC’nin kurucusu Hüseyin Uçar, toplantıda konuklara hitaben yaptığı ‘hoşgeldiniz’ konuşmasında, kuruluşunun 35. yılını kutlayan şirketin yeni birşeyler yapmasının zamanın geldiğini belirterek, “Şirketimiz malumunuz 35 kuruluş yılında. Bazı şeyler yapmamız gerekiyordu. Onların en önemlisi kurumlaşmaydı. Şirketi 35 sene önce ben kurdum, bunun detaylarını İlhami Bey anlatacak. Şirketin kuruluşunun 35. Yılında gurubun yeni bir halkası olarak cash & carrymiz hizmete girecek” dedi.
CAN UÇAR: KURUMSALLAŞMA KAÇINILMAZ
Toplantıda konuşan Can Uçar, Dr. İlhami Fındıkçı’nın ‘Aile Şirketleri’ kitabından etkilendiğini ifade ederek, kitabın adeta TFC’yi anlattığını kaydetti. Kitaptan izlenimlerini aktaran Ucur, “Klasik bir kuruluş hikayesi olarak aileden bir kişi köyünden şehre gider. Zorluklar çeker, çok çalışır, işiyle yaşar. Üretimi, muhasebeyi, pazarlamayı, satışı, kısacası herşeyi kendisi yapar. Yetmediği noktalarda en yakınından kimler varsa, kardeşleri, çocukları işin içine katar. Bu kadar ağırlık verilen ve adeta yaşam biçimi olan iş için başarı kaçınılmaz olur. Aile üyelerinin, liderin önderliğinde adeta sırt sırta verdiği, tek vücut olduğu bu birliktelik kısa zamanda bütün sayılarını büyütür. Yeni mekanlara geçilir, çalışan ve müşteri sayısı, ciro artar. Artan rakamlar aile için bir mülkiyet gelişimine yol açar. Aile üyelerinin bindikleri arabalar, evler değişir; çoğu zaman sosyal çevreler değişir. İşin dışındaki hayatlar da farkedilmeye ve yaşanmaya başlanır. Böylece doyum noktasına ulaşan aile şirketinin, ilk zamanlardaki aşk ve heyecanında erimeler görülür. Eski başarıların devamı beklenir. İlk girişimi yapanlara göre sonradan işe giren aile üyeleri ve ikinci kuşağın istekleri ve beklentileri giderek çoğalır” diyerek kurumsallaşmanın kaçınılmaz hale geleceğinin altını çizdi.
Uçar konuşmasında, aile şirketlerinin yüzde 20 ile yüzde 30’unun ikinci kuşağa devredilebildiğine işaret ettiği konuşmasında, işletmelerin ezici bir çoğunluğunun yeni kuşağa aktarılmadan yok olduklarını; sadece yüzde 10’nun ise üçüncü kuşağı görebildiğini sözlerine ekledi.
“AİLE ŞİRKETLERİNİN YÜZDE 80’İ İKİNCİ KUŞAĞA GEÇEMİYOR”
‘TFC Aile Şirketi Anayasası’nı hazırlayan Değer Danışmanlık firması kurucusu Dr. İlhami Fındıkçı, yapılan çalışmayla ilgili ön bilgi vererek şöyle konuştu:
“TFC, bizim için ilginç ve güzel bir deneyim oldu. Kurum köklü bir aile şirketi. Hızla büyümüş. bugün gelinen noktada aile ve işletmeler arasında genel gidişatı rahatsız edecek sorunlar yok. İşte kurumun sorunları olmadan kurumsallaşması çok önemli. Bilindiği üzere aile şirketlerinin yüzde 80’i malesef ikinci kuşağa geçemiyor. Bunun başlıca nedeni, aile ile kurum arasındaki iletişim ve ilişki sorunları ile geçimsizliktir. Yani iş çoğu zaman iyi gidiyordur ama işin sahiplerinin anlaşmazlıklarından dolayı sorunlar ortaya çıkıyor ve aile şirketleri parçalanıyor. Bunun önlenmesi için kurumun bir kurallar zincirine sahip olması elzemdir. Bu da bir ‘Aile Şirketi Anayasası’dır.
Bugün TFC hissedarlarının imzaladıkları metin, aileleri ile TFC şirketlerinin arasındaki etkileşimi ve iletişimi içeren bir kurallar zinciridir. Buraya gelene kadar; Tüm aile üyeleri ile bireysel görüşmeler yapıldı. Özellikle kurucunun geçmişten buyana peşinden koştuğu idealler belirlendi.Üst yöneticiler ve ailenin çalışan-çalışmayan tüm fertleriyle, kişisel ve grup olarak görüşmeler, toplantılar yapıldı. Kişilik testleri uygulandı ve ortaya bir anayasa çıktı.
Bu anayasada TFC’nin tarihçesi, hissedarları, hisse yapısı, temel ilkeleri, Aile Ortaklık Konseyi, Yönetim Kurulu, ailenin maddi kazanımları ve aile içi şirketin ilişkileri, yeni kuşağın yetişme biçimi, yönetim kuruluna alınma biçimleri ve benzeri birçok kural mevcut. Kısacası kurum tamamen kurallara emanet oluyor.”
Toplantıda, Dr.İlhami Fındıkçı aile fertlerine yeni hazırlanan kurumsallaşma ilkelerini detaylı olarak anlattı.