İngiltere’nin Bristol kentinde yapılan kazılarda yüzyıllar öncesine ait binlerce mezar bulundu. Mezar sahiplerinin yaşam öyküleri, dönemin acımasız uygulamalarını ortaya çıkardı.
İngiltere’nin güneybatısındaki Bristol’de yer alan bir hastanenin arazisinde korkunç bir keşif yapıldı. Bölgedeki Stapleton Hapishanesi, 1700’lerin sonlarında, İngiltere’nin Avrupa ülkeleri ve ABD ile girdiği çatışmalarda ele geçirilen savaş esirlerini barındırmaktaydı.
Hapishane daha sonra, 1832’deki kolera salgınının ardından geçici olarak çalışma evi haline getirildi. Daha sonra tekrar hastaneye dönüştürülmüş olsa da 2007 yılında kapatıldı.
Çalışma evi olduğu dönemde, toplumun yoksul ya da hasta üyelerinin buraya gönderildiği ve birçoğunun da burada öldüğü ve isimsiz mezarlara gömüldüğü tespit edildi. Son olarak, arkeologlar geçtiğimiz birkaç yıl boyunca yaptıkları kazılar sonucunda arazide toplu mezarlar keşfetti.
Cotswold Arkeoloji’nin katılım yöneticisi Rosanna Price, Bristol Live’a yaptığı açıklamada, ekiplerinin 100 yılı aşkın bir süre sonra arazide binlerce mezarı ortaya çıkardığını duyurdu. Price, “Kazının en çarpıcı unsurlarından biri, 4 bin 500’den fazla mezarın ortaya çıkarılmasıydı” dedi.
Price, demecinde şu ifadelere yer verdi:
“Mezarlar, 1837’den 19. yüzyılın sonlarına kadar olan çalışma evi döneminden kalma. Hatta bazı gömüler, alanın daha önce savaş esiri kampı olarak işlev gördüğü döneme kadar uzanıyor olabilir…”
Öte yandan, mezarların ‘Bristol’un sosyal tarihindeki karanlık bir dönemi yansıttığını’ vurgulayan Price, bu kişilerin kalıntılarının ve kazı sırasında bulunan eşyalarının, hayat hikayelerini bir araya getirmeye ve dönemi daha iyi anlamalarına yardımcı olacağını söyledi.
Yerel yönetim tarafından, ölenleri onurlandırmak için son defin işlemlerinin yanı sıra bir de anma töreni planlandığı kaydedildi.
Kazıdan elde edilen bulgular, 2026 yılında yayınlanacak ve sonuçların paylaşılması için bir de kamu katılımı programı yürütülecek.