Türkoğlu yüzüşüne Türkiye saati ile 07.44’te Kuzey İrlanda’nın Donaghadee kıyısından başladı. Tarihi yüzüş yaklaşık 12 saat sürdü.
Türkoğlu yüzüşüne başladığında hava yaklaşık 14 derece, su sıcaklığı ise 13,7 dereceydi.
Türkoğlu’nu tekneden takip eden ekip de son durumu Aysu Türkoğlu’nun sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Teknede Kuzey Kanalı’nı geçen ilk Türk sporcu olan Kamil Alsaran da bulunuyordu. Türkoğlu ismini geçen yıl 29 Temmuz’da Manş Denizi’ni 16 saat 28 dakikada geçerek, bu denizi geçen en genç Türk sporcu olmasıyla duyurmuştu.
Türkoğlu Kuzey Kanalı yüzüşünden önce BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamalarda stresli olmadığını, Manş Denizi’nden sonra kendisine “Oceans Seven” parkurunun en zorlu etaplarından biri olan Kuzey Denizi’ni hedeflediğini ve bu hedefini gerçekleştireceği için çok heyecanlı olduğunu söyledi.
7 yaşından beri yüzden, 15 yaşından bu yana da açık deniz yarışlarında kulaç atan Türkoğlu, bu parkurun en büyük zorluğunun soğuk olması olduğunu belirtti.
Türkiye’nin sularının artık belli bir derecenin altına düşmediğini ekleyen Türkoğlu, bu soğuğa alışabilmek için içi kuyu suyu ve buz dolu küvette durarak adaptasyon antrenmanları yapmış.
Peki denizde soğuk dışında onu bekleyen bir tehlike var mı?
“Çeşitli, daha doğru tek çeşit bir deniz canlısı var; o da deniz anası. Aslan yelesi deniz anası diye geçiyor. Ve çarpması durumunda kişinin alerjik reaksiyonuna bağlı olarak, sizi yoğun bakıma kadar götürebilecek bir alerjik tepkimesi var. İnşallah bunlarla karşılaşmadan bu geçişi tamamlayacağım diye düşünüyorum”
Kendisine en çok sorulan sorulardan birinin de “köpekbalığı tehlikesi var mı?” olduğunu söyleyen Türkoğlu, suyun soğuk olmasından ötürü burada köpekbalığı bulunmadığını söyledi.
Instagram hesabından yapılan paylaşımda ise yüzüşün bir bölümünde yunusların kendisine eşlik ettiği görülüyor.
Peki bu kadar uzun mesafeyi yüzerken motivasyonunu nasıl dinç tutuyor, aklından neler geçiyor?
“Sizi etkileyebilecek o kadar çok olumsuzluk var ki…” diyen Türkoğlu, motivasyonunu kaybetmemek için olumlu şeylere odaklandığını söyledi;
“Olumsuzlukların birine bile kapılmış olursanız, bu sizi kötü anlamda çok büyük etkiliyor. O yüzden olabildiğince işin hep pozitif kısmını, güzel tarafını düşünmek istiyorum. Denizi çok seven biriyim, Bodrumluyum ve denizden çıktım diyebilirim.
O yüzden deniz benim dostum ve onunla beraber bir yüzüş yapmış oluyorum. O yüzden bu beni çok mutlu ediyor. Aynı zamanda yüzüş esnasında da arkadaşlarımla geçirdiğim güzel vakitler, ailemin beni Türkiye’de bekliyor olması, kafamda çaldığım şarkılar, marşlar – aynı zamanda Galatasaray’ı seven biriyim – o yüzden böyle Galatasaray marşları…Manş’ta hep bunları düşündüm ve bu geçişimde de aynı olacağını sanıyorum. Yine bu pozitiflikte ilerlemeyi planlıyorum.”
Türkoğlu bunun için hazırlık aşamasında çeşitli terapi ve mindfulness çalışmaları da yapıyor;
“Çünkü insanız ve bu bizim ihtiyacımız. Bu ihtiyacı gidermek de en büyük hakkımız.”
Yüzüşe başlamasına yaklaşık 16 saat kala konuştuğumuz Türkoğlu, son gününü “hiç enerji harcamadan” geçirmeye çalıştığını belirtti;
“Dışarı çıkamıyorum, enerjimi tamamen depolamam gerekiyor. Yemek yiyorum, yatıyorum. Bugün tüm depolarınızı doldurmanız gerekiyor çünkü yarın hepsi tükenmiş olacak. Özellikle son 5 gündür sürekli karbonhidrat protein yiyorum, durmadan, üç öğün, çok büyük porsiyonlarda yemek yiyorum ki bütün depolarım dolu bir şekilde gireyim suya.”
“Herkes ‘heyecanlı mısın, stresli misin?’ diye soruyor. Sıfır stresim var. Hiç stresli değilim o yüzden bir an önce suya girmek istiyorum diyeyim size.”
Haber:BBC Türkçe