İngiltere’de Covid-19 salgınının genç kızlar üzerindeki etkilerini anlamak için yapılan çalışma İtalya, Fransa ve Belçika gibi Avrupa ülkelerinde daha önce elde edilen bulguları yansıttı
Araştırmacılar, Covid-19 salgınından beri İngiltere’deki ergenlik yaşındaki kızlarda yeme bozukluğu ve kendine zarar verme oranında büyük bir yükseliş olduğunu tespit etti.
Aile hekimlerinin kayıtları üzerinde yapılan analizler, 13-16 yaş arası kızların Mart 2020’den bu yana yeme bozukluklarının beklenenin çok üzerinde yüzde 4,2 oranında arttığını gösterdi. Bu oran, 17-19 yaş arası genç kızlarda yüzde 32 oldu.
Kendi kendine zarar verme açısından bakıldığında ise, 13-16 yaş arası kızlardaki vakalar yine beklenen yüksek artışla yüzde 38,4 oldu. Diğer yaş gruplarındaki genç kızlarda ise oran değişmedi.
Vaka sayılarında özellikle Covid-19 salgınıyla birlikte uzmanların deyişiyle “şaşkınlık verici derecede” artış yaşandı.
Bunun sebeplerinin karmaşık olduğunu belirten Manchester Üniversitesi’nden araştırmanın baş yazarı Dr. Pearl Mok, “Sosyal izolasyon, değişen rutinlerden kaynaklanan anksiyete, eğitimdeki aksamalar, sağlıksız sosyal medya etkileri ve artan klinik farkındalık gibi sorunların bir karışımından kaynaklanabileceğine” dikkat çekti.
Öte yandan varlıklı ailelerde her iki durum için de vaka sayısının daha yüksek olduğu da görüldü. Örneğin yeme bozukluğu açısından varlıklı kesimlerdeki vaka oranı yüzde 52 iken, toplumun en yoksul kesimlerinde bu oran yüzde 22 oldu. Uzmanlar bu durumun, varlıklı kesimlerin hizmetlere erişim ve destek alma imkanının daha iyi olmasıyla da açıklanabileceğini belirtiyor.
Öte yandan araştırmada genç erkeklerde yeme bozukluğu ya da kendine zarar verme oranlarında bir artış tespit edilmemesi dikkat çeken bir başka unsur oldu.
Manchester Üniversitesi’nden çocuk ve ergen psikiyatristi ve yardımcı araştırmacı Dr. Sruti Garg, “Genç kızlar arasında yeme bozukluğu teşhisi ve kendine zarar verme olaylarındaki şaşırtıcı artışın, hizmetlere erken erişimin iyileştirilmesi ve zamanında müdahale için acil bir ihtiyacı vurguladığını” söyledi.”
En sık aneroksiya ve blumia olarak görülen yeme bozukluğu, yemek üzerindeki kontrolün stresle ve diğer zor durumlarla baş etmek için bir araç olarak kullanıldığı ruhsal sorunları kapsıyor.
İngiltere’de yapılan çalışma, İtalya Fransa ve Belçika gibi Avrupa ülkelerinde daha önce elde edilen bulguları yansıtıyor.
İtalyan Çocuk ve Ergen Nöropsikiyatri Derneği’ne göre, pandemi nedeniyle ülkede yeme bozukluklarının görülme sıklığı, özellikle gençler arasında yüzde 30 oranında arttı.
Dernek bu durumun “kapanma, sokağa çıkma yasakları, okulların kapatılması ve sosyal girişimlerin iptal edilmesinden” kaynaklandığını belirtti.
Şubat 2022’de Fransız Klinik Beslenme ve Metabolizma dergisinde yayınlanan bir çalışma da pandemi sırasında genç öğrenciler arasında yeme bozukluklarında endişe verici bir artış olduğunu ortaya koydu.
Çalışma, 2009 ile 2021 yılları arasında öğrencilerde yeme bozukluğu görülme sıklığının iki katına çıktığını gösterdi.
Çalışmanın yazarları, “Bu sonuçlar, Covid-19 salgını sırasında üniversite öğrencileri arasında yeme bozukluklarının yaygınlığında ilk kez endişe verici bir artış olduğunu göstermektedir” dedi.
Bu arada bir başka çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2022 Avrupa sağlık raporuna göre, Belçika’da yeme bozukluğu belirtileri gösteren 18-29 yaş arası gençlerin oranının Mart 2021’de 2018’e kıyasla neredeyse yüzde 40 daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
OECD, pandemi durumunun onaylanmasıyla birlikte Avrupa’da gençlerin ruh sağlığının genel olarak iyileştiğini ancak “anksiyete ve depresyon belirtileri gösteren gençlerin oranının bazı ülkelerde pandemi öncesi seviyelerin iki katı olmaya devam ettiğini” belirtti.