İNGILTERE’DE Lordlar kamarasında tartışılan yeni Vatandaşlık ve Sınırlar başlıklı yasal düzenleme onaylanırsa hükümet bir kişiyi vatandaşlıktan çıkarmaya karar verince, bunu kendisine bildirmeden yapabilecek. İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel yeni düzenlemenin Birleşik Krallık için büyük tehlike oluşturan kişilere karşı sadece “çok sıra dışı koşullarda” uygulanacağını söylüyor. Fakat yasa tasarısı bir çok gösteriyle protesto ediliyor. Aynı şeyle suçlansalar dahi, etnik ve göçmen toplumlardan vatandaşlara beyaz Britanya vatandaşlarından farklı muamele edileceği kaygısı dile getiriliyor.
Uluslararası hukuka göre, özellikle de 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre, herkesin bir ülkenin vatandaşı olma hakkı var ve bu nedenle hiç kimse keyfi bir şekilde devletsiz bırakılamaz. Fakat İngiltere hükümeti, bir kişi eğer başka bir ülkenin daha vatandaşı ise yani çifte vatandaşlığı varsa, ya da başka bir ülkenin, örneğin anne ve babasının ülkesinin vatandaşı olma hakkına sahipse, o zaman bu kişinin Britanya vatandaşlığından çıkarılabileceğini söylüyor. Ulusal güvenlik dışında uyarısız olarak vatandaşlıktan çıkarılmayı gerektiren başka durumlar arasında başka ülkelerle ilişkilerin devamı ve “kamu yararı” gibi daha muğlak gerekçeler de belirtiliyor. Yasanın eskisinden farklı olan bölümü hükümeti vatandaşlıktan çıkarmaya karar verdiği kişiyi bilgilendirme yükümlülüğünden kurtarıyor.
Londra Gazete olarak bu hafta İngiltere’de göçmenler Vatandaşlık ve SInırlar yasa tasarısını konu alarak toplum üyelerimiz ile değerlendirdik. Aldığımız cevaplar neticesinde bu yasa neticesinde, azınlık toplumları “ikinci sınıf vatandaş” haline gelebilecekleri vurgulandı.
Mehmet Özgalatyalı
Bu yasa tasarısı bir düzmecedir. Acımasız önlemler olarak görünüyor ve önemli uluslararası insani sözleşmeleri çiğniyor. Bir kişiyi herhangi bir uyarıda bulunmadan İngiliz vatandaşlığından mahrum bırakmaya yönelik yeni yasa derinden endişe vericidir. Yapısal ırkçılığın var olduğunu bile reddeden Muhafazakâr bir hükümetten en çok etkilenenler bir kez daha etnik azınlıklardır. 9 Madde, uyarmadan vatandaşlıktan çıkarma önerisi, o kadar korkunç bir önlem ki, ne tür bir hararetli zihinden çıktığını hayal etmek zor.
Ali Demir
Almanya’da uygulama şöyledir, orda doğmuş büyümüş Alman pasaportu taşıyorsanız veya sonradan Alman pasaportu bile almışsanız, her hangi bir geri gönderme olmuyor. Ancak Alman pasaportu taşımıyorsanız ve herhangi bir suç işlediyseniz ve bu suç için üç yıldan fazla hapis cezası veriliyorsa, geldiğiniz ülkeye geri gönderilebilirsiniz. Kısaca buradaki orantı ne kadar sürelik bir ceza verilmesi ile ilişkin, eğer üç yıldan az ceza verilmişse sınır dışı edilmiyor suçlular ve bir denge sağlanmaya çalışıyor. İngiltere’deki yasanın içeriğini çok iyi bilmiyoruz, fakat şöyle bir ayrıntıya dikkat etmek lazım, birincisi, İngiltere’de doğmuş büyümüşse ve İngiliz pasaportu taşıyorsa birisi, ikincisi sonradan gelmiş belirli bir süre kalıp İngiliz pasaportu elde etmiş olan birisi. İngiliz vatandaşı olmanızdan dolayı yetkililer bu vatandaşlığı alıp sizi sınır dışı etmemesi gerekiyor. Onun dışındakileri, İngiliz pasaportu taşımayan birisi ve herhangi bir ülkeden gelip burada bir suç işlemişse, bu suç karşılığı üç yıldan fazla hapis cezasına çarptırılmışsa eğer, buradaki ceza uygulaması Almanya’daki gibi göndermesi gerekiyor. Üç yıl altındaki cezalar büyük cezalar değil ama üç yıldan fazla olan cezalar genelde daha ciddi oluyor ve vatandaş olmayanlar istisna durumlarda geldikleri ülkeye gönderilebilir. Ancak İngiliz pasaportu taşıyorsa gönderilmemesi lazım ama gönderilmemesine yanı sıra çok ciddi önlemler alınmalı bu suçların tekrarlanmaması yönünde.
Şeniz Hussein
Bu yasal değişiklik, belirli bir grup vatandaşa, Birleşik Krallık’ta doğup büyümüş olsanız ve gidecek başka bir yeriniz olmazsa dahi ömür boyu bu ülkede göçmen olarak kalacaksınız mesajı veriyor. Ben burada doğup büyüdüm, vergilerimi ödüyorum ve bu ülkeyi seviyorum. Ama bu hükümet bana buraya ait olmadığımı hissettiriyor, beni kimliğimi sorgulamaya zorluyor. İçişleri Bakanlığı’nın artık ‘vatandaşlığın bir hak değil, bir ayrıcalık olduğunu’ açıkça ilan etti. Bu madde, çoğu etnik azınlıklarda, korku ve endişeye neden oldu. Vatandaşlığa sahip olan veya bu vatandaşlığa erişimi olan altı milyona kadar vatandaşı etkileyebilir.
Rezvan Aziz
Özellikle Brexit döneminde ‘Bir gün bizi bu ülkeden kovacaklar ve ülkemize dönmek zorunda kalacağız’ gibi söylemlere duyuyorduk. Bende ‘Ben burada doğduğum için beni kovamazlar’ diye cevap verirdim. Ancak Windrush’ın kanıtladığı gibi, bu korkular temelsiz değildi. Tüm hayatlarını Birleşik Krallık’ta geçirmiş olan insanlar yanlışlıkla göçmenlerin gözaltında tutulduğu ve bazen sınır dışı edildi – iğrenç ve utanç verici bir Muhafazakâr skandalı. Burada doğmuş, büyümüş, eğitim görmüş, çalışmış, vergi ödemiş ve hep Britanya’da yaşamış olmama rağmen, vatandaşlığımın haber verilmeksizin elimden alınabileceğini düşünmek tüylerimi diken diken ediyor. Bu yasa eğer geçerse, azınlık toplumlar ‘ikinci sınıf’ haline gelecek.
Mustafa Arkın
Yeni yasanın hükümetin yetkilerini genişletiyor ve hükümete istediği gibi hareket edebileceği bir alan yaratıyor. Kamu yararı çok genel bir kavram ve hükümete birini vatandaşlıktan çıkarmak işine geldiği zaman içini istediği gibi doldurma imkanı veriyor.Çoğunlukla etnik azınlıklara mensup Britanya doğumlu çifte vatandaşları kapsayan vatandaşlıktan çıkarma önlemleri üzerine inşa edilen düzenleme, asıl olarak Müslüman İngiliz vatandaşlara karşı kullanılıyor. Uluslararası insan hakları yükümlülükleri ve en temel adil olma normları hiç rahatsızlık duyulmadan deliniyor.