LONDRA’DA faaliyet gösteren Türk-Kürt Dayanışma Merkezi Day-Mer,26 Haziran Cumartesi günü ‘yeni polis yasası’na karşı düzenlenen olan yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.
BBC önünde gerçekleşecek eylem için, Day-Mer şu açıklamayı yaptı:
‘‘Mart 2020’de ‘toplumsal bağışıklık’ yada diğer adıyla ‘sürü bağışıklığı’ politikasını uygulamaya çalışan hükümet ve başbakan Boris Johnson bizlere ‘sevdiklerinizi kaybedekcesiniz’ duyurusuyla bu politikayı açıklamıştı. Ogünden bugüne Koronavirüs’den dolayı 150 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği Birleşik Krallık, bu rakamla dünyadaki en fazla ölüm oranının yaşandığı ülkelerden biridir. Kaybedilenlerin çoğu emekçi kesimine mensup, zor yaşam koşullarında yaşayan, göçmenlerinde dahil olduğu kesimdir. Kaybettiklerimiz arasında bakım evlerindeki yaşlılar ve sağlık sorunu yaşayanlar da oluşturmaktadır.
Zor zamanlar geçirdiğimiz bu süreçte 3 kez karantina dönemi yaşadık, ilk aylarda yaşanan karantinada yaşanan korku, virüsle ilgili bilgilerin net olmaması, halka yardımların sağlanması ve ulaştırılması için hükümet ve yerel yönetimlerin hızlı hareket etmediklerini, edemediklerini ve durumu yönetememesini gördük. Bu süreçte Türkiye kökenli göçmen emekçilere yönelik çalışma yürüten derneklerinde dahil olduğu dayanışma ağları, İngiltere’de bir çok semtde halkın kendi iradesi ve çabasıyla kuruldu. Yiyecek paketlerinin hazırlanması, en zor kesimlere ulaştırılması ve daha bir çok konuda bölgelerde, mahallelerde halkın örgütlediği grupların olması, ‘halkın halktan başka dostu olmadığını’ gösteren nitelikdeydi.
Bu zor süreci en önde göğüslemek zorunda kalan ve hayatlarını ortaya koyan NHS (Ulusal Sağlık Servisi) sağlık emekçileridir. Sağlık emekçilerinin yanı sıra bakım evi, otobüs ve metro çalışanları, postane ve market çalışanları, öğretmenler, itfayeciler bu dönemde çalışmak zorunda kalan ve ‘key workers’ olarak belirtilen kesimi oluşturdular.
Hükümet bu süreci eline yüzüne bulaştırarak hazırlık yapmadan, toplumun sağlığını hiçe sayan tutumlarını ve politikasızlıklarını, kendi adamlarından başbakanın eski danışmanı Cummings’in verdiği ifadelerden de okuduk. Aşının hızla yapıldığı ülkede, sadece aşının iyi yapılması 150 binden fazla insanın ölümüne sebep olan hükümetin suçlarını örtemez. Kaldıki aşının başarısı aslında sağlık alanında çalışanların ve gönüllülerin başarısıdır.
ÜCRETLERİN DONDURULMASINA HAYIR!
Muhafazakar hükümet Koronavirüs önceside var olan saldırılarını, koronayıda bahane ederek arttırarak devam etmek istiyor. NHS sağlık çalışanları için övgüyle bahseden medya, hükümet ve sermaye kesimi, sıra onların maaş ücretlerinin arttırılmasına gelince %1’lik sözde zammı reva görüyor. Sadece sağlık çalışanları değil kamu alanında çalışanlara ücret dondurulması dayatılıyor. ‘işten çıkar ve tekrar işe al’ politikasıyla daha kötü çalışma koşulları dayatılıyor. Üstelik bu süreçte işsiz kalanların sayısı artmışken, ücretli izinin sona ereceği Eylül ayında bir çok işten atmaların yaşanacağı bekleniyor. Halbuki herşeye yapılan zamdan dolayı insanların alım gücü azaldı ve bir hanede çalışan birileri olmasına rağmen yoksulluk içinde yaşayanların sayısı %17 arttı bu süreçte ve en yüksek seviyeye ulaştı.
Bütün bunların yanı sıra hükümet bu yıl sessiz sedasız yeni polis yasasını parlementodan geçirmeye çalışıyor. Bu ay yani Haziran ayında parlementoda son görüşmelerin yapılacağı ‘Yeni polis yasası’ ile protesto hakkına büyük bir darbe vurulacak. Bu yasayla polise protesto, grev ve gösterilere daha fazla müdahele etmesi yetkisi verilecek. Bu yasa ile gelişecek grev ve gösterilerinin, toplumsal muhalefetin ve sokağa yansımasının önüne geçilmeye çalışılıyor. Yasada yer alan para ve hapis cezalarıyla korku salmaya çalışılıyor. Demokrasinin önemli unsurlarından biri olan protesto etme hakkından vazgeçmemeliyiz, vazgeçemeyiz.’’
Tarih: 26 Haziran Cumartesi
Yürüyüş yeri: Portland Place, W1A 1AA (BBC önü)
Yürüyüş Toplanma Saati:12.00
Yürüyüş Başlama Saati: 13.00
Day-Mer için buluşma yeri ve saati: 11.00 (Londra Toplum Merkezi-Tottenham N17)
Yürüyüş BBC önünde başlayacak ve Parlemento son bulacaktır.
