Rum tarafı, KKTC’nin resmi yollardan tanınmaksızın meşruluk kazanbileceğini bildiği için kullandığı üslubu sertleştirdi.
London School of Economics akademisyeni James Ker-Lindsay (sağda) KKTC müzakerecisi Kudret Özersay’nin Haziran 2014’te katıldığı bir toplantıyı yönetmişti
Bu görüş, Londra’nın prestijli üniversitelerinden London School of Economics’te Kıbrıs gözlemciliği yapan Dr James Ker-Lindsay’e ait.
Londra Gazete’ye konuşan akademisyen, dünyada başka Tayvan gibi bölgelerin tanınmadıkları halde meşrulaşmalarına işaret etti.
“Türkiye dışındaki ülkelerden direkt uçuşlar ve sportif müsabakalara katılım gibi diplomatik anlamda tanınmayı teşkil etmeyen adımlar, bazı çevreler tarafından Kıbrıslı Türk yetkililerin ve KKTC’nin kabul edilmesi anlamını taşıyabilir.”
“Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin bu konuda son aylarda ciddi bir sertleşme sürecinden geçtiğini söyleyebiliriz. Son aylarda güneydeki yabancı diplomatların kuzey tarafa geçip Kıbrıslı Türklerle buluşmalarından rahatsız olduğunu dile getiren bir açıklama yayınlamıştı.”
Dr Ker-Lindsay, hiçbir ülkenin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayacağı konusunda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “son derece emin” olduğunu, yine de üslubunda fark edilir bir sertleşmeyi tercih ettiğini söyledi.
“Belki önceki dönemde yüksek sesle şikayet etmeyerek Kuzey Kıbrıs’ı meşrulaştırabileceklerini düşündüler. Bugünkü üslup, Rum tarafının Kuzey ile dışarısı arasındaki iletişimden rahatsız olduğunu gösterme çabasıdır.”
Fakat Ker-Lindsay ayrıca Kıbrıs’ta kalıcı bir barışa ulaşmak için Kuzey tarafı ile bir şekilde iletişimin kurulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
