Sergen Yalçın ve arkadaşları Chelsea’yı Stamford Bridge’e gömerken, Beşiktaş’ın tarihine bir altın sayfa daha ekliyordu.
100. kuruluş yılında şampiyon olan Beşiktaş, bir sonraki sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılma hakkını kazanmıştı. Lazio, Chelsea ve Sparta Prag gruptaki zorlu rakiplerdi. Herkes Beşiktaş’ın yerini grup sonuncusu olarak belirlemişti. Siyah-Beyazlı takım ilk maçında İstanbul’da İtalyan rakibi Lazio’ya 2-0 yenilince moraller bozulmuştu. İkinci maç Stamford Bridge idi. O tarihte patlama yapan Chelsea flaş transferlerle epeyi para dökmüştü. İşte Türkiye Ligi’nin şampiyonu 1 Ekim Çarşamba akşamı Londra’da Chelsea’nın karşısına çıktı. Tribünlerde yine 2 bini aşkın futbolseverimiz vardı. İçleri titreyerek maçı izliyor, bir yandan da tezahüratlarıyla ev sahibi takımın seyirci avantajını yoketmeye çalışıyorlardı. Dakika 24, o tarihte Siyah-Beyazlı formayla fırtına gibi esen İlhan vardı vardı. Yılan gibi aktı İlhan Mansız. Topu futbol sihirbazına yollayıverdi. O da hokus pokus yapmadı, sadece ağlara giden topla rakip tribünlere ‘sus’ işareti yapıyordu. Bizim tribünler coşmuştu. Chelsea’nın binlerce hayranı da Sergeni izliyordu yeşil zeminde. Daha 5 dakika geçti, geçmedi. Dakikalar 29’u gösteriyodu. Kaleci Cordoba öyle bir orta yaptı ki, top gitti rakip ceza sahasında havalandı. Meşhur kaleci Gudicini kendine aşırı güvenle gelip, ıskayı geçince sahneye mecburen Sergen Yalçın çıkıyordu. Büyük ustanın, bu kez kendini fazla yormadan ağları buluşturduğu top tabelayı 2-0 yapıyordu. Sonra dakikalar geçiyor, 50. dakikada İlhan Mansız kırmızı kart görüyordu. Ama Sergen Yalçın ve arkadaşları Chelsea’yı Stamford Bridge’e gömerken, Beşiktaş’ın tarihine bir altın sayfa daha ekliyordu. Siyah-Beyazlı takıma destek verenler de bu tarihi maça tanıklık etmenin zevkiyle stattan ayrılıyordu.