Başbakan Boris Johnson, İşçi Partisi’nin seçim kampanyasında yer alan ikinci bir Brexit (İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması) referandumunun ‘bir yıl daha sürecek bir kaosa’ yol açacağını belirterek, halkı Muhafazakar Parti’ye oy vermeye ve ‘İngiltere’nin potansiyelini bütün dünyaya göstermeye’ çağırdı.
Johnson, eski Başbakan Theresa May’in istifası sonrası devraldığı görevinde Brexit’i gerçekleştirme sözü vermiş ve ‘anlaşmalı veya anlaşmasız’ İngiltere’nin AB’den ayrılmasını sağlama sözü vermişti. Johnson’ın Ekim ayında AB ile uzlaştığı anlaşmanın İngiliz Parlamentosu’nda reddedilmesinin ardından AB’nin onayladığı yeni Brexit ertelemesinden önce ülke genelinde erken seçim düzenlenmesine karar verildi.
12 Aralık’ta gerçekleşecek olan seçim için partiler seçim kampanyalarını oluştururken, Muhafazakar Parti’nin önceliğinde Brexit anlaşmasının parlamentodan geçirilmesi yer aldı. Muhalefet İşçi Partisi ise İngiliz halkına ikinci bir referandum sunmayı hedeflediğini duyurdu.
Muhafazakar Parti Lideri ve Başbakan Johnson, Kraliçe II. Elizabeth ile Buckhingam Sarayı’nda gerçekleştireceği görüşme öncesi seçim kampanyasına yönelik yaptığı açıklamada partinin önceliğinin halkın kararlarını yerine getirmek olduğu belirterek, bunun yanında yeni oluşacak hükümetin yeni reformlar yapmayı hedeflediğine de dikkat çekti. İşçi Partisi Lideri Corbyn’i, varlıklı kesimden nefret etmekle suçlayan Johnson, Corbyn’i Joseph Stalin’e benzetti ve “Nefretlerinin yalnızca bazı milyarderlere yönelik olduğu savunuyor ve Stalin’in kulaklara (Sovyet Devrimi’nden önce Rusya’daki zengin çiftçilere verilen isim) eziyet etmesinden bu yana görülmeyen bir kindarlık gösteriyorlar” dedi.
Johnson ayrıca, seçim kampanyası kapsamında resmi Twitter hesabında yayınladığı görüntüde şunları söyledi:
“İnsanlar bana neden bir seçime ihtiyacımız olduğunu soruyor. Bunun cevabı, politik sistemimizin oldukça tekdüze bir hale gelmiş olması ve parlamentomuzun felce uğramış olmasıdır. Avrupa Birliği’nden ayrılmamızı ve halkın isteklerini yerine getirmemizi sağlayacak harika bir anlaşmamız var. Fakat maalesef parlamento şu an bu anlaşmayı engelliyor. Eğer umduğum gibi yeni oluşacak parlamentoda Muhafazakar hükümetin oy çoğunluğunu alabilirsek, ilk günden itibaren Brexit’in gerçekleşmesi ve İngiliz halkının öncelikleri için çalışmaya devam edeceğiz. Yeni hükümet olarak, NHS’e neslin en büyüğü olmak üzere 34 milyar sterlinlik fon oluşturma gibi yaptığımız işlerden gurur duyuyorum. Ülke genelinde eğitim fonlamasını kaldırmak, sokaklara 20 bin polis yerleştirmek ve bütün hanelere gigabayt yayını yapılmasını kapsayan bir teknoloji devrimi; biz bunları yapmak istiyoruz. Diğer bir yandan, Jeremy Corbyn ve İşçi Partisi, işlerimiz ve ülkemiz için bir felaket getirecek ekonomik bir gündeme sahip. Bundan daha kötüsü ise Jeremy Corbyn gerçekten ikinci bir Brexit referandumu olmasını istiyor. Referandumda insanlara sorulacak soruların ne olacağını, referandumun nasıl sonuçlanacağını ve İşçi Partisi’nin referandum politikasının e yönde gelişeceğini kimse bilmiyor. Bildiğimiz tek şey, kimsenin bir yıl daha sürecek kaos istemediğidir, bu yüzden hep beraber Brexit’i gerçekleştirelim ve Birleşik Krallık’ın potansiyelini bütün dünyaya gösterelim.”Johnson’ın Kraliçe II. Elizabeth’i ile gerçekleştirdiği görüşmesinde ise Avam Kamarası’nın seçim sonrası kurulacak yeni parlamento öncesi dağıldığı konusunda bilgilendirdiği belirtildi.